Bu hafta sonu gerçekleşecek olan Cumhuriyet Halk Partisi 36. Olağan Kurultayı'nın 1972 yılında yapılan kurultay kadar önemli olduğunu düşünüyorum. 1972 kurultayından değişim çıkmış, Bülent Ecevit CHP genel başkanı olmuş ve o dönem milliyetçi cepheye karşı halkçı bir söylemle %42 oranında oy almıştı. Bu kurultaydan da ittifaklara karşı yeni bir formülasyon/değişim çıkması gerektiğini düşünüyorum. Neden Değişim Şart? Parlamenter sistem yerine, 'Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi' geliyor. Bu durumda istenilen oy oranlarını revize etmek gerekiyor. Bu yeni sistem gereği ittifak konusu daha da ön plana çıkmaktadır. Çünkü bir partinin tek başına %50 üstünde oy alması çok zor ve bu durum ittifak olasılıklarını arttırmaktadır. Bu konudaki ilk hamleyi iktidar, MHP ile birlikte yaptı ve bunu kamuoyuna açıkladılar. Bu ittifak ismi, "yerli ve mili" ittifak ile isimlendirilmeye çalışırken aynı zamanda seçim sistemi, oy verme şekli, yerel yönetimler ortak aday çıkarma gibi bir sürü seçeneğin masaya yatırıldığını biliyoruz. Tam da bu nokta yeni ittifaklara karşı hamle yapacak yeni yönetim, Cumhuriyet Halk Partisi 36. Olağan Kurultayında ortaya çıkacak ekip tarafından belirlenecektir. Bu kurultayda, adaylardan çok 21 yüzyıl Türkiye’sine damga vuracak formülasyon ve değişimlerin zeminlerinin ve hedeflerinin gündemi belirleyeceğini umut ediyorum. Farklı adayların varlığınıda demokrasi açısından değerli buluyorum. 1972 yılındaki gibi CHP’de başkan değişikliği ile birlikte daha halkçı bir CHP paradigma değişikliği başarıyı getirmişti. Tam da bu noktada, değişim bu kurultayın en önemli anahtar kelimesi olacaktır. Bu yüzden, 36. Kurultayda değişim hem Sayın Kılıçdaroğlu’nun hem de diğer adayların ortak alanları olabilir. Yaşanan konjonktürü herkes biliyor… Cumhuriyet, demokrasi, laiklik, adalet, barış, özgürlük kelimelerinin her geçen gün daha anlamlı olmaya başladığı günlerden geçiyoruz. Bu noktada, ülkeyi kucaklayacak yeni bir yol haritasına ihtiyaç duyulmaktadır. Ortadoğu ve Batı ile yaşanan sorunlar, devlet içindeki paralel yapılar ülkede ekonomik sorunların yanında çok ciddi devlet krizini beraberinde getirdi. Artan bu umutsuzluklara karşın, ülkemde birleştirici bir güç ve umudun, Cumhuriyet Halk Partisi 36. Olağan Kurultayında ortaya çıkmasını bekliyorum. İşte tam bu noktada, Cumhuriyet Halk Partisi 36. Olağan Kurultayı Türkiye’nin geleceğini belirleyebileceğini düşünüyorum. Bu kurultayın saygı ve sevgi çerçevesinde geçmesi, Türkiye’nin gelecek güzel günleri için umut olması dileklerimle...