Uluslararası sözleşmeler çocuk işçi yaşını 18 yaş altı olarak tanımlarken, Türkiye ise 15 yaş altını çocuk işçi olarak kabul ediyor. 4857 sayılı iş kanununun 71. Maddesinde çocuk ve genç işçi tanımı yapılıyor. Genç işçi olarak ta 15 ile 18 yaş arasını referans alıyorlar. Çocuk ve genç işçi çalıştırılma usullerine yönelik yönetmelikte çocuk işçi çalıştırmanın meşruluğu maddeler halinde belirlenmiştir.
  1. “Düşme ve yaralanma tehlikesi olabilecek şekilde çalışmayı gerektirecek olanlar hariç meyve, sebze, çiçek toplama işleri,
  2. Kümes hayvanları besiciliğinde yardımcı işler ve ipek böcekçiliği işleri,
  3. Esnaf ve sanatkarların yanında satış işleri,
  4. Büro hizmetlerine yardımcı işler,
  5. Gazete, dergi ya da yazılı matbuatın dağıtımı ve satımı işleri (yük taşıma ve istifleme hariç),
  6. Fırın, pastane, manav, büfe ve içkisiz lokantalarda komi ve satış elemanı olarak yapılan işler,
  7. Satış eşyalarına etiket yapıştırma ve elle paketleme işleri,
  8. Kütüphane, fuar, panayır ve sergi yerlerinde yardımcı işler (yük taşıma ve istifleme hariç),
  9. Spor tesislerinde yardımcı işler,
  10. Çiçek satışı, düzenlenmesi işleri.”
Çocuk işçiliğini tamamen ortadan kaldıracak mücadelenin yönetmeliği bu olamaz. Çocukların çalışırken iş ortamlarında alınacak önlemler yada daha az tehlikeli işlerde çalışmalarına verilen izin iş gücünde çocuk işçiliğinin olması gerektiğinin yazılı halidir. ”Madde 15 —Bakanlık, çocuk çalıştırılan işyerlerinde ve işlerde, çocuk ve genç işçilerin sağlık durumları, fiziksel, zihinsel, sosyal ve mesleki gelişimleri, iş sağlığı ve güvenliği koşulları ve çalışma ilişkileri konularında inceleme ve araştırmalar yapar. İnceleme ve araştırmalar ile elde edilen bulguları, sorunları ve çözüm yollarını içeren bilgileri yayınlar.” İş ortamlarının güvenliği ile ilgili iş yasasındaki maddenin hem denetimden kaynaklı sorunları hem de patronların inisiyatifine bırakılması durumun uygulamadaki karşılığı emek sömürüsünün her alanda yoğunlaştığını gösteriyor. “ 2013'te 59 çocuk, 2014'te 54 çocuk, 2015'te 63 çocuk, 2016'da 56 çocuk, 2017'de 60 çocuk, 2018'de 67 çocuk, 2019’da 67 çocuk, 2020’de 68 çocuk ve 2021’in ilk beş ayında 19 çocuk; yani 2013 ve 2021 (ilk beş ay) yılları arasında en az 513 çocuk çalışırken hayatını kaybetti.” Çocukların tehlikeli işlerde çalıştırılmasının yasak olduğu iş kanunun sonucunda iş cinayetlerinde ölen çocuk işçilerin ortalaması her yıl ortalama 60 olduğu görülüyor. Bu raporlar istatiksel verilerin dışında çocuk işçi çalıştırma usullerine düşülen nottur. Çocuk işçiliği raporlarında yer almayan mülteci çocuk işçiler 2013’den bugüne 58’i iş cinayetleri nedeniyle hayatlarını kaybetmişler. Yok, sayılanların cansız bedenleri toprakla buluşurken var ettikleri zenginliklerden kendilerine düşen yoksulluk ve ölüm oluyor. İş kanunun yeniden yazılması, çocuk işçiliğinin her hangi bir maddesinde yer almaması hali hazırdaki yönetmenliğinde arşive kaldırılması çocuk işçiliği mücadelede en önemli görev olarak duruyor. https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=5457&MevzuatTur=7&MevzuatTertip=5 https://www.isigmeclisi.org/20673-cocuk-iscilik-yasaklansin-son-sekiz-yilda-en-az-513-cocuk-calisirken