Ana muhalefet partisi yılların ölü toprağını üzerinden atarak, ortak sorunlar ile belirli toplumsal kesimlerin sıkıntılarının çözümüne yönelik önerilerini de daha gür ve etkili bir şekilde millete aktarmakta. Kılıçdaroğlu ve CHP, iktidar kokusunu artık daha net alıyor. Nitekim CHP iktidar yürüyüşünü 4 Aralık’ta Mersin’de yaptığı ilk büyük mitingle başlatmış görünüyor. Kabul etmeliyiz ki Ecevit’in CHP’sinden bu yana belki de ilk defa iktidar kokusunu bu kadar net alan bir parti konumuna geldi Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’si. Adalet Yürüyüşü ile başlayan ve “Helâlleşme” çıkışına kadar gelinen süreçte Sayın Kılıçdaroğlu’nun büyük bir satranç oyuncusu edasıyla ilmek ilmek işleyerek süreci en az hata ile yönettiğini ve önceki dönemlerde yapılan hatalardan önemli sonuçlar çıkarıldığını söyleyebiliriz. Yerel seçimlerden hemen önce iktidarın İyi Parti’nin seçimlere katılmasını engelleyeceği riskini görüp, 20 milletvekili ile meclis grubu kurdurması ve seçime girmesinin önünü açması, sonrasında Millet İttifakı’nın her geçen gün güçlü bir muhalefet bloğu haline gelmesini ve nihayetinde yerel seçimlerde büyükşehirlerde bu denli başarı elde edilmesini Kemal Kılıçdaroğlu’nun oyun kurucu rolünü üstlenmesi sağladı. 2019 Yerel seçimlerinde özellikle büyükşehirlerde aday tespitlerinde son derece doğru isimlerin seçmenin önüne çıkarıldığı ve ülkenin ekonomik ve sosyal durumunun son derece doğru tahlil edilerek yerinde kampanyalar oluşturulduğu bir gerçek.
Gelinen noktada ülkede gündemi belirleme ve yönetme konusunda Kılıçdaroğlu’nun ipleri tamamen eline aldığını, tabiri caizse muhalefeti her durumda atağa kaldırarak karşı kaleyi sağlı sollu ataklarla ablukaya aldığını söyleyebiliriz.
Gelinen noktada ülkede gündemi belirleme ve yönetme konusunda Sayın Kılıçdaroğlu’nun ipleri tamamen eline aldığını, tabiri caizse muhalefeti her durumda atağa kaldırarak karşı kaleyi sağlı sollu ataklarla ablukaya aldığını söyleyebiliriz. Ana muhalefet partisi yılların ölü toprağını üzerinden atarak toplumun her kesimini ilgilendiren ortak sorunlar ile belirli toplumsal kesimlerin sıkıntılarının çözümüne yönelik önerilerini de daha gür ve etkili bir şekilde millete aktarmakta. Doğu Masası’nın faaliyetlerinin yanı sıra milletvekillerinden oluşturulan heyetlerin Anadolu’nun dört bir yanını dur durak bilmeden dolaştığını, bölge halklarının, esnafın, sanayicinin sorunlarını yerinde, ilk ağızdan dinlediğini ve CHP’nin çözüm önerilerini vatandaşa aktardığını görüyoruz. Kemal Kılıçdaroğlu’nun önünde artık tek bir hedef var. O da kendi ifadeleri ile güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişin sağlanması ile Türkiye’nin mevcut otokrat ucube sistemden kurtarılması ve yüzüncü yılında Cumhuriyetin Demokrasi ile taçlandırılması. Bu zor ve meşakkatli yolda Sayın Kılıçdaroğlu elbette yalnız değil artık.
Tek Adam rejiminin yaratmaya dayatmaya çalıştığı yaşam tarzına, yönetim anlayışına karşı çıkan milyonlar ile gazeteciler, akademisyenler, doğa ve hayvan severler Kılıçdaroğlu’nun dostlarıdır.
İttifak dostlarından ziyade artık ürünü tarlada kalan çiftçiler, hayat pahalılığı ve asgari ücret altında ezilen işçiler, dükkânını siftahsız kapatan esnaf, insanca bir yaşam isteyen emekliler ile yaratılan ucube sistemin getirdiği baskı ve zulümlerin bir son bulmasını isteyen haksızlığa maruz bırakılan yüz binler… Kurumsallaşan Tek Adam rejiminin yaratmaya dayatmaya çalıştığı yaşam tarzına, yönetim anlayışına karşı çıkan, tebaa kültürü zincirlerine boyun eğmeyip o zincirleri kırmak isteyen milyonlarca yurttaş ile gazeteciler, akademisyenler, doğa ve hayvan severler Kılıçdaroğlu’nun dostlarıdır. Kılıçdaroğlu ve CHP’si iktidar kokusunu artık daha net alıyor ve iktidar yürüyüşünü 4 Aralık’ta Mersin’de yaptığı ilk büyük mitingle başlattı. Ekonomik krizden, işsizlikten, adaletsizlikten, eşitsizlikten yorulan, her sabah kalktığında daha da fakirleştirildiğini gören, ülkenin ekonomik olarak dibe çöküşünü çaresizlik içerisinde izleyen ve zaman geçtikçe daha kapalı bir toplum haline gelmesi sebebiyle bir çıkış yolu arayan, umudunu kaybetmek üzere olan  topluma vereceği mesajlar açısından miting oldukça önemseniyordu.
İktidarın mevcut politikalarının halkı her geçen gün daha da fakirleştirdiğini üzerine basa basa ifade eden Kemal Kılıçdaroğlu, iktidarın değişim rüzgârlarına karşı koyamayacağını ifade etmiş oldu.
Beklediğimiz gibi Sayın Kılıçdaroğlu “Umut Meydanı” adını verdiği miting alanındaki konuşmasında, özellikle Türkiye’nin gelecek umudu olan gençlere seslenerek haksızlığa ve hukuksuzluğa asla müsaade etmeyeceklerini, birileri istediği için değil hak edenlerin ve liyakat sahibi olanların devlet kadrolarında görev alacağına, bir yıl içerisinde yurt sorunun çözüme kavuşturulacağına dair net mesajlar verdi. İktidarın mevcut politikalarının halkı her geçen gün daha da fakirleştirdiğini üzerine basa basa ifade eden Kemal Kılıçdaroğlu, iktidarın değişim rüzgârlarına karşı koyamayacağını ifade etti. Atama bekleyen öğretmenlerden, engellilere, sağlık çalışanlarından EYT’lilere kadar toplumun en geniş kesimlerine Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında saraylardan ve şatafattan uzak durulacağını söyledi. Türkiye’nin borç stoku ve faiz sarmalından kurtarılacağını, vatandaşın mutfağının-tenceresinin sorunuyla mücadele edileceğini, her kimlikten her dilden ve her dinden insana eşit mesafede olunacağını, birlik-beraberlik ve dayanışma ile Büyük Türkiye’yi tekrar yaratacaklarını deklare etti. Bölge halkını doğrudan ilgilendireceği düşünülen ve yeni bir çığır açacağını iddialı bir şekilde açıkladığı Hatay-Samandağ ile Mersin arasında kurmayı planladıkları ve detaylarını ilerleyen günlerde açıklayacaklarını ilan ettikleri “yeni ekonomik bölge” ile istihdama ve yatırıma yönelik Akdeniz Havzasında yükselen bir değer yaratacak bir projeden bahsetti. Türkiye’nin her bir bölgesi için ayrı kalkınma planlarının ve projelerinin hazır olduğu mesajlarını aldık. Mersin mitinginin yeni başlangıcın ilk adımı olduğu net bir şekilde görüldü. Yolun sonunun nereye çıkacağını hep birlikte göreceğiz.