Yıllar öncesinde AKP’yi çok hafife alanlar bugün ise tek başına AKP gitsin ne olursa olsun siyaseti yapıyor. Dün hafife alınması ne kadar yanlış idi ise bugün de giderlerse kurtulacağız memleket kurtulacak tespiti o kadar yanlış.  Siyasette ilkesizliğin ilke halini aldığı bir dönem yaşamaktayız. Düzen siyaseti açısından bunda şaşılacak bir durum yokken seçmen kitlelerinin bu duruma hızlıca adapte olmaları bu yeni dönemin marifetidir. AKP gitsin partisi altılı masa ve dışında kalan muhalefetin motivasyonunu artırarak birada tutum almalarını kolaylaştırıyor. Muhalefetin önemli bir ayağını oluşturan HDP ise altılı masa bileşenlerinin kimisine selam dahi vermeyecek Sosyalistleri kendi içerisinde olduğu ittifakın bir parçası yaparak derli toplu bir düzen siyaseti oluşturulmasına önemli katkı sunuyor. Evet AKP sıradan bir parti değil. Siyasi İslam’ın önemli bir figürü olmasının yanı sıra sermaye ile kurduğu bağ uluslararası ilişkileri Türkiye’de düzen cephesinde her siyasi hareket ile dönemin koşullarına göre kurduğu ittifak iktidarda bu kadar uzun süre kalmasını sağladı. Yıllar öncesinde AKP’yi çok hafife alanlar bugün ise tek başına AKP gitsin ne olursa olsun siyaseti yapıyor. Dün hafife alınması ne kadar yanlış idi ise bugün de giderlerse kurtulacağız memleket kurtulacak tespiti o kadar yanlış. Bu yanlışa düşülmesine neden olan otoriter bir rejim oluşmasın da AKP tek başınaymış gibi düşünülmesidir. Dün Özgürlükler için iktidara destek olan Liberalleri, Kürt sorununun çözümü beklentisiyle demokratikleşme başlığında oluşturulan ittifakların sorumluluğunu görmezden gelinmesine neden oluyor. Bugünün rejimi dünün siyasi açılımlarıyla başarıya ulaştı. İktidarın 20 yıllık karnesinde sermaye sınıfının her dönem yıldızlı pekiyi hak edecek desteği ve kazancı unutulmaz. TÜSİAD’ın kimi zamanlarda iktidarın politikalarına eleştiri getirmesi muhalefet cephesini sevindirse de hemen ardından iktidar ile ilkesel bir sorunlarının olmadığı vurgusu gerçeğin ta kendisinin bu olduğunu kanıtlıyor. Sermaye sınıfına daha ucuz iş gücü, daha fazla kâr, sınırları aşacak pazar alanları vaadi dahil yıllardır AKP iktidarı tarafından karşılanıyor. Büyük koalisyonun Millet ittifakının bütün siyasi iddiasını seçimlere endekslemesi iktidarın seçim kazanma şansını artırıyor. Çünkü iktidar toplumun bam telleriyle oynayıp halkın siyasetin içerisinde yer alıp başka alternatif arayışına girmesine neden olurken sermaye bu durumdan rahatsızlık duyup iktidara alternatif arayışına girmişti. Şimdi muhalefetin topluma aman seçimler dışında siyaset ilişiğiniz olmasın iktidarın işine geliyor propagandası tuttu. Haziran seçimi önemlidir. Ancak ne bir kurtuluşa nede tek başına bir yok oluşa neden olacak öneme sahiptir. İlkeli siyasetin olabileceği ve halkın bu siyaset ile yol alabileceği gerçeğini göstermek gerekir. Sosyalistlerin Güç Birliği bu açıdan takip edilmeyi hak ediyor.