Kitabın adı Öteki Trabzonspor ama kitabı derleyen Yavuz Saltık, “Bu bir Tranzonspor kitabı değildir” diyor. Peki bu ne kitabı? Aynı zamanda İBB Muhtarlık İşleri Dairesi Başkanı olan Saltık ile kitabı konuştuk. Saltık kitaba katkı sunanlar için; “Herkesin kendi hikayesini yazdığı, bir denizi bir bardağa dolduramayanların kitabı. Yazanların hiçbiri Trabzonlu değil, hepsi Trabzonsporlu” dedi. Murat Aksoy Trabzonlu olmayan Trabzonsporlu olmak normal bir taraftarlık değil mi? Normali İstanbul kulüplerinden birini tutmak. Zaten öyle değil mi? Sivaslı, Yozgatlı, Konyalı, Vanlı, Erzurumlu biri İstanbul kulüplerinden birinin taraftarıysa normal, Trabzonsporluysa ‘neden Trabzonspor’ diye sorulur? Bu kitap, “Oralı değilsin neden Trabzonsporlusun sorusunun cevabı niteliğinde. Yazıları okudukça siz de kitabın adının neden ‘Öteki Trabzosnpor’ olduğunu daha iyi anlayacaksınız. Biz burada, Trabzonlu olmayan Trabzonsporlular’ın öteki dünyasını merak ettik ve yazmalarını istedik. Çerçeveletip duvara asılacak yazılar geldi. Katkı veren yazarlarımıza teşekkür ediyorum. Öteki Trabzonspor aslında neyi anlatıyor? Futbol kitabı gibi görünse de ondan fazlası. Öteki Trabzonspor, Trabzonlu olmayan Trabzonsporluların hikayesini anlatıyor. Trabzon şehrinde doğmamışsanız ve Trabzonsporluysanız olduğunuz çevrede az ve azınlık olmanın ne demek olduğunu size hissettirirler. Buradan hareketle, spor dünyasında olsun olmasın hayatın herhangi bir alanında ötekiliği yaşayanlar da var. Bu kitapta Diyarbaklırlı dostum akademisyen sayın Vahap Coşkun’un fikren büyük destekleri oldu. Bu eser, kainattaki tüm ötekilerin avazı olan bir kitaptır bana göre. Bu nedenle hayatı Hüseyni bir kıyam olarak yaşayan, hak temelli bir yaşamı her şeyin önüne koyan birinin yani benim mutluluğum tarif edilemez. Burada öteki kavramı üzerinden yeni bir Trabzonsporluluk mu inşa etmek istediniz? Ötekilik insanın öyle kafasına göre inşa edeceği bir kavram değil. Ötekilik, klasik spor dünyasının bir kavramı da değil. Antik çağlardan modern zamanlara bu kavram sosyolojinin, tarihin, uluslararası ilişkilerin ilgilendiği önemli bir terim. İlk kez sporda bunu biz bir kitap aracılığı ile kullandık. O da ancak Trabzonspor gibi başka bir hikayesi olan bir yerden çıkardı. Ülkenin herhangi bir yerinde 3 İstanbul kulübünü tutmak gayet normal bir durum. Ancak Erzincan’da, Van’da, Tokat’ta, Edirne’de, Hakkari’de, Niğde’de, Yozgat’ta Trabzonsporlu’ysanız, ‘Neden Trabzonspor?’ sorusu gelir. ÜLKENİN KARDEŞLİK HUKUKUNA KATKIDIR Kitaptan bahsedersek, yazı konularını ve yazarları nasıl seçtiniz? Yazı konusu seçmedik. Tek şartımız vardı; Trabzonlu olmayan Trabzonsporlular. İstediğini yazabilir. Kendi hikayesini, kendi hikayesiyle birlikte Trabzonspor’un hikayesini. Bu kitabı, Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş’a ya da onların taraftarına karşı yazmadık. Sivaslı ama Beşiktaşlı, Afyonlu ama Galatasaraylı, Erzurumlu ama Fenerbahçeliler de kendilerinden bir şeyler bulabilirler. Yazarlar… Musa Eroğlu, Fatih Mehmet Maçoğlu, Rafet El Roman, Mehmet Bekaroğlu, Nevzat Aydın gibi kamuoyu önünde bilinen simalar dışında, Bitlis’in bir köyünde öğretmenlik yapan, Hakkari’de yaşayan, Muğla Bozburun’da turizm işiyle uğraşan no-name isimler de var. Mesela 20 sene önce Mardin’de Trabzonspor taraftar derneği kurarak, oradan otobüslerle Trabzon’a maçlara gelen, Mardin’de  Karadeniz kültürünü Doğu kültürüyle harmanlayan İbrahim Aydın gibi isimler var. Onun için bu kitaptaki tüm isimler ve yazıları bu ülkenin kardeşlik kültürüne katkı sunmuştur diyorum. Bu toprakların geçmişine baktığınızda da aynı kardeşlik hukukunu görürüz. Hacı Bektaş-ı Veli, “Gelin Canlar Bir Olalım” derken Yunus Emre, “Gelin tanış olalım, işi kolay kılalım” demiş yüzyıllar önce. Birkaç yazardan ve yazıdan örnek verseniz. Kitabın amacına uygun en güzel başlık ve cümlelerden birini Kahramanmaraşlı ressam Sait Işık bey yaptı. Trabzonspor’u, “Bir denizi bir bardağa dolduramazsın’ diye anlattı ki bence çok kuvvetli bir cümle. Kitabı Öteki Trabzonspor olarak adlandırmasaydık, başlık kesinlikle bu olurdu. Öner Yağcı, Mahir Polat, Ercan Yılmaz, Ali Ayçil, Mesut Gengenç, Sevecen Tunç, Cihat Yıldırım, Mete Güney, Yılmaz Evat, Gökhan Güler, Şenay Aydemir, Ali Fikri Işık, Simge Fıstıkoğlu gibi ilk aklıma gelen yazarlar ile ülkenin dört bir yanından isimler var. Trabzonspor’un eski teknik direktörü Belçikalı George Leekens bize Brüksel’den yazı gönderdi ve en kısa zamanda Trabzon’da bizlerle buluşmak istediğini söyledi. Yunanistan Atina’dan İlias İonnadis ve Kosova’dan Şefki Safçı, sınırlar ötesinden Trabzonspor aidiyetinden bahsettiler. Dünyanın ve ülkemizin farklı coğrafyalarından yazarlarda ortak noktayı ben ‘KARDEŞLİK HUKUKU olarak özetlemek istiyorum. Mardinli-Hakkarili bir Kürt ile Yozgatlı-Mersinli bir Türkmen’i hatta bir Kosovalıyı birleştiren güzel bir duygudur Trabzonspor. İyi ki kitapta yazmış dediğiniz yazar var mı? Hepsi. Birbirinden değerli isimler var. Şairler, gazeteciler, ressamlar. Trabzonspor’un efsane başkanı aslen Kırşehirli olan ve şampiyonluğu İstanbul’un elinden alan Şamil Ekinci’ye ayrı parantez açıyorum. İyi ki burada bizimle olmuş. Nasıl tepkiler alıyorsunuz? Kitapta edebi açıdan çok kuvvetli yazılar var. Kimi okurlar kitabın edebi yönünden çok, yazarların kim ve nereli olduğu ile ilgileniyor. Acaba Trabzonlu olmayan Trabzonsporlular kimler? Bu ülkede az da olsa spor edebiyatına dair kitaplar çıkıyor. Çoğu çeviri olsa da, bu kitap gibi olmayanlar da var. Belki ileride kendi kitabımız diğer dünya kitapları gibi farklı dillere de çevrilecek. Trabzonspor camiasından olumlu olumsuz nasıl yorumlar aldınız? En çok Trabzonlu Trabzonsporlular bu kitaba ilgi gösteriyor. Trabzonsporlular kendi aralarında hep bu konuyu konuşurdu. Şimdi kitap haline geldi.  İleriki dönemlerde yeni baskılarla yazar sayısı artan, onlarca baskı yapan bir eser olarak kalacaktır. Türk spor tarihi kütüphanesi için de kaynak eser hüviyetine sahip bir iş yaptığımızı düşünüyorum. Siz de bir yazı yazdınız? Trabzonlu olmayan Trabzonsporluların kitabı ama siz Trabzonlusunuz. Aslında ben kainattaki tüm ötekileri yazmaya çalıştım. ‘Sevinir’ yazımı tüm ötekilere ve ötekileştirenlere ithaf ettim. Kitabı eşit haklara ulaşamayan birey ve topluluklara, şu güzel dünyanın nimetlerinden adil yararlanamayanlara, bir yanı yıkık olanlara, en alttakilere, az olanlara ve azınlık olanlara yazdım. Yazım bu anlamda bir spor yazısından daha fazlasıdır bence. Kitabı derleyen olarak ‘öteki’ ve ‘ötekiler’e kendi penceremden baktım. Bu kitap onların, ötekilerin ve Trabzonlu olmayan Trabzonsporluların kitabıdır. Diasporada bizim çocuklarımız okudukları tüm okullarda öğretmenin kim hangi takımı tutuyor diye öğrencileri grupladığında en küçük grubu oluşturan çocuklar olur. Bu kitap o az sayıda olan Trabzonsporlu çocukların da kitabıdır. Kitabın hazırlık ve baskı süreci ne kadar sürdü? En başta söylemem gerekirdi belki, kitap aslında bir radyo programıyla başladı. Sevgili kardeşim Nevzat Aydın ile Lig Radyo’da yaptığımız programın adı Öteki Trabzonspor’du. 2005-2006’lı yıllar. O yıllardan bu yana aklımda olan proje. Son birkaç yıldır ciddi şekilde kitabı oluşturmak için uğraştık. 2022 Kasım ayında da Alfa Kitap’tan çıktı. Alfa Yayın Grubu projemizle yakından ilgilendi ve çok destekledi. Alfa Yayınları sahibi Vedat Bayrak dostuma ayrıca teşekkür ediyorum. Bir teşekkür de Trabzon Fikir Kulübü’nü birlikte kurduğumuz ve kitaba editöryal anlamda katkı sağlayan gazeteci arkadaşım Aytekin Akay’a. Kitabın devamı gelir mi veya başka bir proje var mı? Sonraki baskıların durumu ilk baskıya bağlı. Yeni baskıları olursa yazar sayısı 100’lere yaklaşacaktır, çünkü o da Trabzonsporlu, şurada biri var nasıl unuttunuz gibisinden çok mesaj aldık. Değerlendireceğiz. Burada iki şey önemli. Evet bu kitap Trabzonspor camiasının kitabı ama tüm insanlığın ve ötekilerin de kitabı. İnsanlık varoldukça, emek ve sermaye çelişkisi ortadan kalkmadıkça oldukça dünyada ötekiler bitmez. Ötekiler var oldukça ötekilerin hikayesi de bitmez.  Bugün bu kitap, yarın film. Ötekilerin hikayesini Trabzonspor üzerinden film yapmak istiyoruz. Günün sonunda ötekiler ve ötekilik üzerine arşivlik kitap, belki kitaplar ve bir de film bırakmak istiyoruz. Kitap Trabzonspor kitabı değil ama sonuçta futbolla ilgili. Katar’da Dünya Kupası devam ediyor. İzleme imkanınız oluyor mu? Zaman sorunu nedeni ile  şimdiye kadar 5-6 maç izleyebildim sadece. Bu tüm zamanların en az maç izlenebildiğim dünya kupası oluyor. Yerinde ise hiç izleyemedim. Umarım ölmeden izlerim. DÜNYA KUPASININ TRABZONSPORLULARI VAR Şimdiye kadar sonuçları nasıl değerlendiriyorsunuz, Almanya, Belçika gibi güçlü takımlar elenirken; Fas, Güney Kore, Japonya tur atladı… İlginç sonuçlar alınıyor. Ben daha da ilginç sonuçlar alınsın isterim hep. Futbolseverler dört yılda bir gelen bu şölende futbola ve gole doysunlar isterim. Kazananlardan ve sonuçlardan bağımsız bir şekilde kendi gruplarından mücadele ederek dünyanın en iyi takımları ile aynı turnuvada oynama şansını elde eden futbolcular ve ülke takımlarının kendilerini gösterebilme fırsatı bulmalarını çok önemsiyorum. Bizim delikanlılık ve gençlik yıllarımızda avrupa veya dünya kupalarının mutlaka bir veya birden fazla yıldızı olurdu. Futbolcuların isim olarak yıldızlaştı dönemden Total futbola geçmek bizi en azından beni biraz bozdu. Hikayeleri olan futbolculara daha fazla meylim var. Bu konuda eski kafalıyım. Dünya kupasının Trabzonsporu var mı? Dünya kupasının Trabzonspor’u değil Trabzonsporluları var. Fas, Güney Kore  ve Japonya. Onlar, görece şans tanınmayan takımlardı. Üçünün de başarılı olmasını çok isterim. Bu sayede diğer ötekilere de ilham verirler. Favoriniz var mı? Ben Messi den kaynaklı Arjantin’i Ronaldo’dan kaynaklı da Portekiz’i tutuyorum. Portekiz’in çok renkli idman formasını ayrıca çok sevdim. Umarım bu iki oyuncudan biri sevinir. Bizim unuttuğumuz sizin eklemek istediğiniz… Sona kalsa da Kazım Koyuncu diyorum. Trabzonsporlu olmayı en güzel anlatan, arkadaşım Kazım yaşasaydı bizimle bu yolculukta olurdu. Ne demişti Kazım, “Bütün dünyanın bütün toprakları hepimizindir. Bütün şarkılar, dünyadaki tüm insanlarındır. Tüm topraklar da memleketimizdir.’ Daha ötesi var mı?