Böyle bir senaryonun Danimarka’dan çıkmış olma sebebi yalnızca Ida değil yani, tüm ülke alkol kullanımı konusunda oldukça sorunlu bir konumda.İtalyan edebiyatçı Edmondo de Amicis yıllar önce ‘şarabın psikolojik faydaları’ başlıklı bir yazı kaleme alır. Yıllar sonra ünlü Norveçli psikiyatrist abimiz Finn Scarderud’a bu yazı sorulur. Finn abi der ki evet, kandaki alkol seviyesi 50 promil civarında olursa özgüven artar, yaratıcılık körüklenir, çok faydası vardır. (Sonra ben böyle bir şey demedim demiş ama bu filme konu olmasına mâni olamamıştır 😅) Vinterberg Danimarka sinemasında Lars von Trier’in gölgesinde kalmamayı başarabilmiş nadir yönetmenlerden biri. Çektiği Festen (Şölen), The Third Lie (Üçüncü Yalan), It’s All About Love (Aşka Dair Herşey), Dear Wendy (Sevgili Wendy) ve Jagten (Av) filmleriyle rüştünü ispatlamış biri. ‘’Gençlik nedir? Bir rüya. Aşk nedir? O rüyada gördüğün şey…’’ Film Kierkegaard’ın bu sözüyle başlıyor, ben bu epigrafı sadece bir Danimarkalı filozofun ‘reklamı’ gibi okumadım doğrusu. Yukarıda belirttiğim alkol problemine egzistansiyalist bir filozofla ‘çare’ üretmeye çalışıyorlar gibi geldi bana. Bu harikulade eğlenceli başlayıp sonu farklı biten filmde dört lise öğretmeninin Finn abimizin teorisini test etmek için sabahtan itibaren alkol almaya başlamaları ve yaşadıkları anlatılıyor. Kendilerine Hemingway, Churchill, Roosevelt gibi isimleri örnek alan kahramanlarımızı kötü bir sürpriz beklemektedir; alkol asla durdurulabilecek ya da kontrol altına alınabilecek bir şey değildir. Bu nedenle kısa sürede alkolizme sürüklenmeleri kaçınılmazdır kişilerin. Ancak filmin alkol konusunda ‘etik’ bir tavır almadığını da özellikle belirtmem gerekiyor. Süreci oldukça farklı bir noktadan anlatıp biz izleyicilere yorum yapma imkânı tanıyorlar. Ancak bunu filmin sonundaki öforik sahne ile nasıl okumamızı istediklerini ben çok iyi ‘anladım’ 😊 Filmdeki bir sahne özellikle bu etik duruşla ilgili fikir veriyor aslında. Martin (Mikkelsen) alkol alıp derse girmeye başladığında dersi daha eğlenceli hale gelmeye başlıyor. Ve dersteki bu soru ve cevabı bence filmin önemli bir kırılma anı; ‘’-Üç adaylı bir seçim var. Kime oy verirsiniz, soruyorum. İlk aday: Su çiçeği nedeniyle yarı felçli, yüksek tansiyon hastası, anemisi ve daha birçok ciddi rahatsızlığı var. Amacına ulaşmak için yalan söylüyor. Politika için sürekli astrologlara danışıyor. Karısını aldatıyor. Sigara tiryakisi ve sürekli Martini içiyor. İkinci aday: Fazla kiloları var. Üç seçim kaybetmiş. Depresyonu var ve iki kez kalp krizi geçirmiş. Birlikte çalışması imkânsız biri ve sürekli puro içiyor. Her gece yatmaya giderken inanılmaz derecede şampanya, şarap, konyak ve viski içip üstüne iki adet uyku hapı alıyor. Üçüncü aday: Madalyalı bir savaş kahramanı, kadınlara karşı saygılı ve hayvanları seviyor. Sigara kullanmıyor. Arada sırada bira içiyor. Evet kime oy verirdiniz? +Sonuncu adaya. -Olamaz! Az önce Franklin Roosevelt ve Winston Churchill’i elediniz. Şansımıza bu adamı seçtiniz. Hitler! Komik, ama bu işte bir ana fikir var. Bu ana fikir önemli ve umarım bir gün anlarsınız: Dünya sizin hayal ettiğiniz gibi bir yer değil.’’ Şahane bir müzik, şaşırtıcı bir final sekansı ve asla unutmayacağımız bir film… Kadehlerimizi (içine meşrebinize göre istediğinizi koyabilirsiniz) Thomas Vinterberg ve Mad Mikkelsen için kaldıralım! Skål!!
Bir alkol hikayesi; Skal, Cheers veya Salud Vinterberg
Politikyol
Norveçli psikiyatrist Finn Scarderud der ki, alkol seviyesi 50 promil olursa özgüven artar, yaratıcılık körüklenir, çok faydası vardır. Filmde dört lise öğretmeni Finn’in teorisini test etmek için içmeye başlıyor ve olaylar gelişiyor.
Hâfız, şarap kadehinin mürididir, ey seher yeli
Hafız-ı Şirazi
Yönetmen Thomas Vinterberg, başrolde ise Mads Mikkelsen; Druk /Another Round Filmi… Başka bir filmden daha hatırlarsınız belki bu ikiliyi; Onur Savaşı (Jagten/Av) … Gerçekten bizdeki Yavuz Turğul-Şener Şen ikilisi gibiler… Umarım bizim ‘ikili’ gibi 10-15 yılda bir filmle yetinmezler.
Filme senaryo fikrini veren ve aslında yapımda da Mads Mikkelsen’ın kızı rolünde izleyeceğimiz, Thomas Vinterberg’ün kızı Ida Vinterberg, prodüksiyonun başlamasına yalnızca dört gün kala geçirdiği bir trafik kazasında hayatını kaybetmişti. Filmin sonunda gördüğümüz ‘For Ida’ ibaresi de buradan geliyor maalesef.
Dünya Sağlık Örgütü, 2020’deki bir raporunda Danimarka’da yaşayan gençlerin, Avrupa ortalamasına göre neredeyse iki katı daha fazla alkol tükettiğini açıkladı. Hatta hükümet alkol satın alma yaşının 16’dan 18’e çıkarılmasını önerince, yetişkinler kendi gençliklerinde yaşadıklarını keyifle hatırlayıp bu girişime de karşı çıkmıştı. Böyle bir senaryonun Danimarka’dan çıkmış olma sebebi yalnızca Ida değil yani, tüm ülke alkol kullanımı konusunda oldukça sorunlu bir konumda.
Yorumlar
Popüler Haberler
Erdoğan'ın asgari ücret paylaşımına yorum yapan kişiye soruşturma
Devlet Memurları Kanunu Teklifi, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi
Asgari ücretten sonra merakla bekleniyordu: Yılın son faiz kararı açıklandı
İstanbul'da deprem meydana geldi
Bakan Işıkhan asgari ücreti açıkladı
CHP'li İnan Akgün Alp, kesin ihraç istemiyle disipline sevk edildi