5 puan artmış piyasa faizi 1 puan kadar düşebiliyor. Her yeni dalga bir süre sonra suni bir sessizlik yaratıyor ve ardından yeni bir dalganın gelmesine sebep oluyor. Bir nevi, egzoz borusu patlak bir otomobilin ilerleyişi gibi.Bugüne kadar çokça yazıda Türkiye ekonomisine ilişkin şunları ifade ettim: TCMB, para politikasının piyasa beklentilerini yönetme özelliğini kaybetmiştir. Türkiye’de para politikası çalışmamaktadır. Eylül 2021’de başlayan politika faizi indirimleri piyasa faizlerini yükseltmiştir. Dolayısıyla, indirildiği iddia edilen faiz aslında yükselmiştir. Çünkü, enflasyon kontrolden çıkmıştır. Para politikasının yerine, özellikle Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) üzerinden para arzı kontrol edilmeye çalışılıyor. Bu uygulamalarla enflasyon düşmediği gibi, yüksek dolarizasyon düzeyi sorunu da çözülemiyor. Tutarsız ve kuralsız uygulamalar Türk Lirası’na güven getirmiyor. Böylece, parasal istikrar sağlanamıyor. Türkiye ekonomisine dair “politika analizi” çerçevesinde yazacak bir konu kalmadığını da defalarca yazdım. Ayrıca, Türkiye’nin seçimden başka alternatifinin kalmadığını da sıkça belirttim. Politikasızlık koşulları hane halkı ve firmaların ekonomik mücadelesini son derece güçleştiriyor. Bir merkez bankasının para arzına yön veremiyor ve enflasyonist beklentileri yönetemiyor olması belirsizlik yaratıyor. Belirsizlik, vadelerin kısalmasına neden oluyor. Bankaların üzerinde BDDK tarafından oluşturulan baskılar söz konusu. Bankaların müşterilerini döviz hesaplarından kur korumalı mevduata (KKM) belli ölçüde yönlendirememesi ceza ödemelerine neden oluyor. Bu cezayı ödememek için bankalar müşterilerine promosyon yapmaya başladılar. Yani, döviz hesabındaki parasını KKM hesabına çeviren müşterilerine örneğin kredi faizlerinde önemli indirimler sağlıyorlar. Özellikle Temmuz sonundan itibaren bu promosyonlar hız kazandı. Zira, KKM hesaplarının vade yenileme tarihleri yoğun olarak Temmuz sonundan sonrasına denk geldi. Kredi piyasası son haftalarda önemli ölçüce sakinleşti. TCMB’nin Eylül 2021’den itibaren indirdiği politika faizi piyasa faizlerini artırdı. Çünkü, risk primleri yükseldi. Ancak, piyasa faizlerinin birkaç puan yükseldiği her gelişmeden sonra bankaların bazıları rekabetçi fiyatlarla piyasa paylarını korumayı ya da artırmayı hedefliyorlar. Zira, BDDK’nın da baskılarıyla bazen kredi frenine sert basmış olabiliyorlar. Bu dönemlerde, örneğin ortalama beş puan artmış piyasa faizi bir puan kadar düşebiliyor. Her yeni dalga bir süre sonra suni bir sessizlik yaratıyor ve ardından yeni bir dalganın gelmesine sebep oluyor. Bir nevi, egzoz borusu patlak bir otomobilin ilerleyişi gibi. Yükselmiş faizlerle piyasa bir süredir sakindi. Bankaların arasında rekabet başlamıştı. Politika faizinin indirilmesiyle iç ve dış piyasalar Türkiye ekonomisinin seçimden önce toparlama olasılığının olmadığını bir kez daha anlar. Kur yükselir – ki yükseldi. Bu da enflasyon demektir. Türkiye ekonomisi ile ilgili teknik konuları ele almaya, tavsiyede bulunmaya bir politika yolu göstermek anlamında gerek kalmadı. Konunun ideolojik olduğunu da defalarca yazdım. Nasılsa piyasa fiyatlarını da Allah belirliyor çünkü. Değil mi?
Avrupa’nın enerji sorunu, faiz indiren TCMB’nin artırdığı faizler
Politikyol
Bugünlerde petrol fiyatları Rusya-Ukrayna savaşının başladığı günlerdeki seviyelerin dahi altına inmiş durumda. Son günlerde ortaya çıkan fiyat düşüşünün temel nedeni küresel durgunluk beklentileri.
Mayıs ayının sonlarında idik. Petrol fiyatlarının neden yükselmekte olduğu konuşuluyordu. 24 Şubat 2022’de Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi sonrasında Brent petrolün varili $130’a yaklaşmıştı. Bugünlerde, fiyatın neden düşmekte olduğunu konuşuyoruz. Rusya-Ukrayna savaşı varken fiyatların düşeceği akla gelmiyordu. Üstelik Rusya, Kuzey Akım 1 boru hattı üzerinden Avrupa’ya doğal gaz sevkiyatını antlaşmalarla belirlenmiş olan sevkiyat miktarının %20’sine indirmiş durumda. Yani, arzda kısıntı söz konusu ve dolayısıyla fiyatların yükselmesi gerekiyor.
Bugünlerde petrol fiyatları Rusya-Ukrayna savaşının başladığı günlerdeki seviyelerin dahi altına inmiş durumda. Son günlerde ortaya çıkan fiyat düşüşünün temel nedeni küresel durgunluk beklentileri.
Son bir hafta içinde, küresel durgunluk beklentilerini perçinleyen iki gelişme oldu. Önce, Çin Merkez Bankası (PBoC) politika faizini %2.85’ten %2.75’e indirdi. Amaç, büyüme beklentilerinin günden güne zayıfladığı Çin ekonomisinin canlılık kaybını sınırlı tutmaya çalışmak. Ardından, Amerikan Merkez Bankası’nın (Fed) Temmuz ayı toplantısının tutanakları ilan edildi. Tutanaklar, Fed’in ABD ekonomisi için yüksek sayılabilecek faiz artırımları gerçekleştirebileceği yönünde mesajlar verdi. Dolayısıyla, tutanaklardan çıkan mesaj da küresel durgunluk beklentilerini perçinleyen türden oldu. Tutanaklar, Temmuz itibarıyla %8.5 olan yıllık tüketici enflasyonu önemli ölçüde düşmedikçe faiz artırımlarının süreceğini anlatıyor. Fed’in önümüzdeki ilk faiz kararı toplantıları 21-22 Eylül günlerinde gerçekleşecek. Önümüzdeki hafta ise, Fed başkanı Powell’ın Fed’in gelecek günlerdeki politikalarını bir kez daha anlatmasına olanak tanıyacak yıllık toplantısı var. Toplantılar her yıl ABD’nin Jackson Hole kasabasında gerçekleşiyor.
Küresel durgunluk beklentilerini bir süredir güçlendiren önemli bir unsur, Avrupa’nın Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle yaşayabileceği enerji krizi. Avrupa ülkeleri her ne kadar olası enerji krizini kısa ve uzun vadede çözmeye yönelik adımlar atıyorlarsa da, enerji kaynağına ulaşmak ile ilgili şüpheler ve belirsizlikler de küresel durgunluk beklentilerini güçlü kılıyor. Avrupa’da yaşanmakta olan iklim kriziyle ilintili kuraklık da hidroelektrik santrallerinin verimli çalışmasını engelliyor.
Dünya ekonomisini etkileyen en önemli gelişmelere kısaca değindikten sonra, politika faizini %14’ten %13’e indiren Türkiye’ye de uzanalım.
Yorumlar
Popüler Haberler

YÖK'ten üniversitelere yazı: "Boykot çağrısı yapanlara idari ve adli işlemleri yapın"

RTÜK Başkanı Şahin, 10 gün 'ekran karartma' cezası verdiği Sözcü TV'den İpek Özbey'le bir araya geldi

Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz, CHP'den neden istifa ettiğini açıkladı

Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz, CHP'den istifa etti

Özel: Kayyum kararının CHP’ye cuma akşamı 16:59’da tebliğ edilmesi kararlaştırılmış

CHP'nin olağanüstü kurultayında Özgür Özel'e rakip: Adaylığını resmen duyurdu