İmamoğlu’na oy veren 380 bin AKP/MHP seçmen profili az kutuplaşmış, sağdan uzak, seküler, daha eğitimli ama daha az gelire sahip ve karamsar. CHP+İYİP oranı ve Kürt, Alevi, Balkan nüfusu daha yüksek ilçelerde kopuş daha yüksek. Türkiye’de siyasi kutuplaşmanın iki ucunu temsil eden AK Parti ve CHP’nin başını çektiği iktidar ve muhalefet kampları arasında oy geçişinin hesaba katılmayacak derecede kısıtlı olduğu sıkça tekrarlanan bir iddia olageldi. Fakat 2019 yerel seçimlerinde İstanbul ve Ankara gibi büyükşehirlerin el değiştirmesi bu hakim iddiayı sarsan bir gelişme oldu. 2019 yerel seçimlerinde muhalefetin büyükşehirlerdeki oy artışının daha çok iktidardan kopan seçmenden mi yoksa diğer parti seçmenleri veya sandığa gitmeyen seçmenden mi kaynaklı olduğu ise önemli bir tartışma konusu. Tabii 2023 seçimlerinde muhalefetin izleyeceği strateji için de kritik bir araştırma sorusu. Özellikle tekrarlanan İBB seçimlerinde kayıtlı seçmen ve sandıkların sabit kalması İstanbul’u araştırmalar için bir deney laboratuvarına dönüştürdü. 31 Mart-23 Haziran arasında Ekrem İmamoğlu’nun oyunu yaklaşık 570 bin artıran ve farkı 806 bine taşıyan ekstra oyların hangi parti seçmenlerinden geldiği konusu kamuoyunda tartışmaya yol açıyor. HDP ve İYİ Parti çevreleri başarıyı kendi hanelerine yazarken, AK Parti ve MHP’den gelen seçmenlerin etkisinin ne derece olduğu da araştırmacıları birbirinden ayırıyor. Gelecek seçim kampanyasına ışık tutabilecek olan bu tartışmaya, Infakto Araştırma tarafından 2019 ve 2020’de İstanbul genelinde gerçekleştirilen yüz yüze iki anketin bulguları ve sandık bazlı oy geçişi analizleriyle elde edilen tahminlerden hareketle katkı sunmayı amaçlıyorum. 2018 HAZİRAN – 2019 HAZİRAN OY GEÇİŞİ TABLOSU Infakto Araştırma tarafından IstanPol için 2020 Ocak’ta gerçekleştirilen İstanbul temsili araştırmasında seçmenlerin 2018 Haziran genel seçim ve 2019 Haziran yerel seçim oy tercihleri karşılaştırıldı[1]. Bulgular Ayşegül Taşöz Düşündere’nin TEPAV için hazırladığı sandık bazlı oy geçiş analiziyle desteklendi[2]. [1] https://www.istanpol.org/post/i%CC%87stanbul-da-suriyeli-s%C4%B1%C4%9F%C4%B1nmac%C4%B1lara-y%C3%B6nelik-tutumlar (Araştırma Suriyelilere yönelik tutumlar analizi amacıyla gerçekleştirildiği için verisetinde yer alan İBB seçim bulguları paylaşılmadı) [2] 31 Mart: https://twitter.com/aysegultasoz/status/1126797272740659200 ; 23 Haziran: https://twitter.com/aysegultasoz/status/1144230267579711488 Ortaya çıkan tabloda, 2018’de AK Parti’ye oy verenlerin %3.8’inin, MHP’ye oy verenlerin %30.6’sının 2019 Haziran’da İmamoğlu’na oy verdiği tahmin ediliyor. İmamoğlu’na destek CHP’de %97.2, İYİ Parti’de %96.4, HDP’de %89.8, Saadet Partisi’nde %22.3 seviyesinde. 2018’de sandığa gitmeyenler, yaşı tutmayanlar ve diğer seçmenlerin toplam %14.9’u İmamoğlu’nu tercih etmiş. AK Parti seçmenlerinde İmamoğlu’na destek oranı düşük görünse de AK Parti’nin İstanbul’da 2018’de 3,9 milyon oy alarak %42.5’e ulaştığı göz önünde bulundurulduğunda %3.8’lik destek binlerce seçmene tekabül ediyor. İmamoğlu’nun 148 bin AK Parti ve 232 bin MHP seçmeninden oy aldığı tahmin ediliyor. 2018-2019 Haziran arasında Cumhur İttifakı’ndan Millet İttifakı adayına geçen seçmenin toplamı 380 bini buluyor. Bu sayı 31 Mart’taki farkın (13 bin) 29 katı, 23 Haziran’daki farkın (806 bin) %47’sine denk. 31 Mart’ta 29 bin AK Parti, 186 bin MHP seçmeninin İmamoğlu’na oy verdiği tahmin edilirken, bu sayılar 23 Haziran’da sırasıyla AK Parti’de 148 bin ve MHP’de 232 bine yükselmiş. İmamoğlu oyu Mart-Haziran arasında 571 bin artarken, AK Parti’de İmamoğlu desteği 119 bin, MHP’de 46 bin artmış (toplam 165 bin). 31 Mart-23 Haziran arasında İmamoğlu oyu 4 milyon 171 binden 4 milyon 742 bine yükseldi. 571 bine tekabül eden oy artışının hangi parti seçmenlerinden kaynaklı olduğu incelendiğinde, AK Parti ve MHP’den gelen seçmenlerin oy artışının toplam %29’unu sağladığı tahmin ediliyor (571 bin oyun 165 bini). Sandık bazlı oy geçişi analizine göre, tahminen 31 Mart’ta Binali Yıldırım’a oy veren 125 bin seçmen İmamoğlu’na oy vermiş[1]. Bu grupta çoğunluğu AK Parti ve MHP’liler oluştursa da farklı gruplardan seçmenlerin de yer aldığını hatırlatmak gerekiyor. Ayrıca 31 Mart’ta sandığa gitmeyen veya Yıldırım/İmamoğlu hariç adaylara oy veren AK Parti ve MHP seçmenleri bu grafikte yok. KİM BU SEÇMEN? 31 Mart-23 Haziran arasında Binali Yıldırım’dan Ekrem İmamoğlu’na geçen seçmen grubu AK Parti ve MHP’nin partizan olmayan seçmen grubuyla benzer özellikler taşıyor: kutuplaşma algısı daha düşük, daha az sağcı, ülke ekonomisine dair değerlendirmeleri daha karamsar, daha az gelirli, daha az dindar, daha genç ve Kürt seçmen oranının yükseldiği bir grup. Daha eğitimli olmasına rağmen dezavantajlı ve eleştirel bir kitleden bahsediyoruz. [1] https://daktilo1984.com/yazilar/23-haziran-degerlendirmesi-ekonomi-ysk-karari-ve-hamasi-kampanya/ İstanbul Politikalar Merkezi’nin 23 Haziran İBB seçimleri raporu için Infakto Araştırma tarafından 2019 Haziran seçimleri öncesi gerçekleştirilen anket sonuçlarına göre İstanbul’da seçmeni üç gruba ayırmak mümkün[1]:
  1. Grup: 2 seçimde de Binali Yıldırım
  2. Grup: 2 seçimde de Ekrem İmamoğlu
  3. Grup: 31 Mart’ta Binali Yıldırım, 23 Haziran’da Ekrem İmamoğlu
İlk seçim Binali Yıldırım, ikinci seçim Ekrem İmamoğlu diyen 3. grubun özellikleri, 1. grup olan Binali Yıldırım seçmeninden çok 2. grubu oluşturan Ekrem İmamoğlu seçmenine benziyor. 1-10 arası sol-sağ ideoloji cetvelinde, 1. gruptakilerin ortalaması 9.2 (sağ uç), 2. gruptakiler 2.6 (sol uç). Binali Yıldırım’dan Ekrem İmamoğlu’na geçen 3. grupta ise ortalama 3.7 ve merkez sola yakın. Kutuplaşma algısı Binali Yıldırım seçmeninde en yüksek, 2. ve 3. grupta birbirine yakın ve daha düşük. Ekonomik karamsarlık seviyesi 1-5 arasında ölçülürken, Binali Yıldırım’dan Ekrem İmamoğlu’na geçen 3. grupta son bir yıl için 4.4, gelecek yıl için 3.8 gibi yüksek karamsarlık seviyeleri ölçülüyor. En yüksek kadın oranı bu grupta (%58). Bu grubun eğitim seviyesi Binali Yıldırım seçmeninden yüksek olsa da gelir ortalamasında son sırada. Dindarlık İmamoğlu seçmenine yakın, Yıldırım seçmeninden çok daha düşük. Grupların yaş ortalaması birbirine yakın olsa da 2. ve 3. grupta 2 yaş daha düşük. Kürt seçmen oranı Binali Yıldırım seçmeninde %11.8’de kalırken, Ekrem İmamoğlu seçmeninde %19.2, Binali Yıldırım’dan Ekrem İmamoğlu’na geçen seçmende %23.1’e çıkıyor. [1]https://ipc.sabanciuniv.edu/Content/Images/Document/june-23-2019-istanbuls-re-run-elections-an-assessment-on-voter-behavior-82a3eb/june-23-2019-istanbuls-re-run-elections-an-assessment-on-voter-behavior-82a3eb.pdf İlçelerde 2018 CHP+İYİ Parti oyu arttıkça Binali Yıldırım’ın Mart-Haziran arası oy kaybı oransal artış göstermiş. Bu bilgi (1) AK Parti ve MHP’nin daha seküler seçmeninin koptuğuna, (2) daha seküler ve muhalif ağırlıklı çevre-akran etkisinin (peer effect) Binali Yıldırım’a oy vermiş seçmenin bir kısmını etkilediğine işaret ediyor. Binali Yıldırım oy kaybının Bakırköy, Beşiktaş ve Kadıköy’de zirveye ulaşmasıyla birlikte seküler ve eğitimli bölgelerde muhalefetin oy potansiyelinin çok daha yüksek olduğu çıkarımında bulunmak mümkün. Binali Yıldırım oy kaybı, Avcılar, Küçükçekmece, Esenyurt, Zeytinburnu gibi gelir düzeyi İstanbul’un merkez ilçelerinden düşük olan ve ortalama üzeri Kürt, Alevi ve Balkan göçmeni/Trakyalı nüfusuna sahip ilçelerde, benzer CHP+İYİ Parti oranına sahip diğer ilçelere kıyasla daha yüksek seviyede gözlemleniyor. SONUÇ Ekrem İmamoğlu’nun 571 binlik oy artışında, 31 Mart’ta İmamoğlu’na oy vermeyip 23 Haziran’da oy veren 165 bin AK Parti ve MHP seçmeninin %29’luk bir katkı sunduğu tahmin ediliyor. Ayrıca İmamoğlu toplamda 148 bin AK Parti ve 231 bin MHP seçmeninin desteğine ulaşmış. Buna göre toplam 4 milyon 742 bin oyun toplam 380 bini Cumhur İttifakı seçmeninden gelmiş (%8). Cumhur İttifakı’ndan koparak Ekrem İmamoğlu’na yönelen seçmen Binali Yıldırım seçmeninden çok Ekrem İmamoğlu seçmenine benziyor. Sağdan uzak, daha az kutuplaşmış, daha seküler, daha eğitimli fakat daha az gelire sahip ve daha karamsar bir profil çiziyor. Ayrıca ilçelerde CHP ve İYİ Parti oy oranı yükseldikçe Binali Yıldırım’dan kopan seçmen oranı artmış. Bu tablo daha eğitimli fakat gelir düzeyi daha düşük ve maddi açıdan dezavantajlı-karamsar hisseden seçmen gruplarının ve daha seküler ilçelerde yaşayan Cumhur seçmeninin muhalefete daha açık olabileceğine işaret ediyor. Ortalama üzeri Kürt, Alevi ve Balkan nüfusu da muhalefete avantaj sağlıyor.