Ülkemizde herhangi bir afet sonrası, yetkili kişiler benzer açıklamalar yapar. Bu açıklamalar, afetin değil ama hazırlıksızlığın neden olduğu felaketin asıl nedenlerinin saptırılmaya çalışmasından başka bir şey değildir. Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi: Son 65 yılın en büyüğü! Bakan Nebati: Şanlıurfa'ya yağan yağmur, şehrin alışkın olmadığı bir şiddetteydi. Neredeyse yılın yarısında görülen yağmur, 24 saatte yağdı! Bakan Kirişci: Deprem ile birlikte bu doğal afet ile vatandaşımızın karşı karşıya gelmesi buradaki çalışmalar açısından birtakım zorlukları beraberinde getirdi. Bu coğrafya belirli riskleri de barındıran bir coğrafya. Küresel ısınma ve iklim değişikliğinin etkilerini bölge olarak hissediyoruz. Böyle bir yağış 4 kere tekrar etse, Şanlıurfa'nın 1 yıllık yağışına denk geliyor. Bu olağanüstü bir durumdur. Şanlıurfa Valisi Salih Ayhan; Dünden beri çok zor mücadele vermekteyiz. Biz de şu ansa sahadayız. İhbarlar var, kurtarılmayı bekleyenler var. Hepsine müdahale ediliyor. İnşallah daha büyük sonuçlar olmaz. Vatandaşlarımız dere kenarlarından mutlaka uzaklaşsınlar. Şanlıurfa tarihinde bu kadar sel görmedi. İki günde yağış 200 kg yükseldi. Bakan Karaismailoğlu: Dün akşam saatlerinden itibaren Adıyaman ve diğer komşu şehirlerimiz yoğun bir yağış almaya başladı. Tabii bu gece şiddetini artırarak devam etti. Biz de tedbirlerimizi almıştık ama yağmurun bu kadar büyük şiddeti ve kuvveti nedeniyle Adıyaman'ın Tut ilçesinde maalesef 1 vefatımız var, 3 de kaybımız var. Devam etmeyeceğim. Ülkemizde herhangi bir afet sonrası, yetkili kişiler benzer açıklamalar yapar. Bu açıklamalar, afetin değil ama hazırlıksızlığın neden olduğu felaketin asıl nedenlerinin saptırılmaya çalışmasından başka bir şey değildir. Afetlerin büyük yıkıcılığının tek sebebi resmî kurumların hazırlıksızlığı, konuyu önemsememeleridir. Şanlıurfa taşkın olaylarının meydana gelmesindeki başlıca sebepler;
  • Uzun sureli sağanak yağışlar,
  • Dere Yatağı ve sanat yapılarının kapasitelerinin yetersizliği,
  • Yerleşim yeri girişindeki menfez ve köprülerin tıkanması ve kesitlerinin daraltılması,
  • Dere yataklarına yapılan müdahaleler ve bilinçsiz yapılaşma,
  • Yatak geometrilerindeki genel düzensizlikler,
  • Rüsubat birikimi sebebiyle oluşan tıkanmalar,
  • Dere yataklarının memba ve mansabında gözlenen arazi eğimlerindeki kayda değer farklılıklar.
Farklı yinelenme dönemleri için elde edilen taşkın yayılım alanları ve derinlik bilgileri taşkın risk haritalarının üretilmesinde temel rol oynamaktadır. Bu nedenle, olası hasarların analiz edilmesi için havzada seçilen yerleşim yerlerindeki binalarla ve etkilenme olasılığı olan stratejik yapılar ve altyapı tesisleri ile 50, 100 ve 500 yıllık yinelenme dönemleri için elde edilen taşkın tehlike haritaları çakıştırılmıştır. Ancak 2010/5 Başbakanlık Genelgesi gereği DSİ tarafından dere yataklarında ıslah çalışmalarının yapılabilmesi için ihtilafsız bir şekilde yer tesliminin ilgili kurumlar tarafından yapılması gerektiğinden mevcut durumda yer teslimi yapılmayan derelerde ıslah çalışması yapılamamaktadır. Hatta yapım ihâlesi yapıldığı hâlde yer teslimi yapılmamasından dolayı tasfiye edilmiş olan çok sayıda ihaleli işler bulunmaktadır. Su baskını ve taşkınlar açısından Şanlıurfa ilinin taşımış olduğu büyük riski doğrulayan DSİ GAP 15. Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan veya yapım aşamasındaki taşkın koruma, erozyon ve rüsubat kontrol tesislerinin çokluğudur. Yukarıda okuduğunuz satırlar 2021 yılında Şanlıurfa Valiliği ve Şanlıurfa Afad tarafından hazırlatılmış, “İL AFET RİSK AZALTMA PLANI”ndan alınmıştır. İster bunu okuyun ister Sayıştay’ın Ocak 2022 “TAŞKIN RİSK YÖNETİMİ” raporunu okuyun, sonuç aynıdır. Afetin geleceği ve hazırlıksız olduğu belirtilmiş ama resmî kurumlar hiçbir şey yapmamıştır.