Gül’ün o günden bugüne Türkiye’nin içine savrulduğu tablo hakkında kendisiyle görüşmeye gelenlere ifade ettiği görüşler, kendisine atfedilen politik kişiliğe rağmen itiraf edelim ki serzeniş düzeyinde kaldığı ölçüde “apolitik”tir. Gül geçmişten bugüne kendisine siyaseten verilen önemin karşılığı atması gereken hiç bir adımı atmamış, siyaseten hiç bir risk almamıştır. Yani AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı siyaseten rahatsız edebilecek hiç bir siyasi hareketin içinde olmamıştır. Bu açıdan yıllar önce ifade ettiğim; “Erdoğan’ın olduğu hiç bir sahneye Gül, oyuncu olarak çıkamaz.” tespiti ne yazık ki, haklı çıkmıştır. Buradan hareketle şu söylenebilir; 2018’de Gül’ün ortak adaylığı başarısız olmuşsa bu, onu aday yapmaya çalışanların değil daha çok kendisinden kaynaklanmaktadır. Oysa yapması gereken basitti. O gün de, bugün de ülke hakkındaki endişelerini, siyasi şikayetlerini kamuya açık biçimde dillendirmek ve siyaset yapmak gerekiyorsa da yapmaktı.Gül’ün kendisiyle görüşmeye gelenlere ifade ettiği görüşler, kendisine atfedilen politik kişiliğe rağmen itiraf edelim ki serzeniş düzeyinde kaldığı ölçüde “apolitik”tir.
Unutmamak gerekiyor ki siyaset risk alarak yükselebileceğiniz bir mücadele alanıdır ve Gül bundan kaçmıştır. Bu açıdan adaylık şansını o dönem kendi elleriyle yok etmiştir.Unutmamak gerekiyor ki siyaset, kişilerin de, ülkelerinde risk alarak yükselebilecekleri bir mücadele alanıdır ve Gül bundan kaçmıştır. Ülkenin içinde olduğu sorunları sıradan bir vatandaşmış gibi kendisine gelenlere paylaşmak dışında siyasi bir adım atmamıştır. Bu açıdan Gül adaylık şansını o dönem kendi elleriyle yok etmiştir. Aradan geçen bunca yıla rağmen Gül adının hala potansiyel bir aday olarak ortada dolaşması, kişiliğinden bağımsız olarak “kazanacak” adaya olan ihtiyacı göstermektedir. *** Herkes muhalefetin belirleyeceği cumhurbaşkanı adayını merak ediyor. Ama adayın belirlenmesi altılı masanın en son adımı olacaktır. Muhalefet bu kez, siyasi bir kahraman, popüler bir aktör aramıyor. Altılı masada belirlenecek isim, altılı masada belirlenen ilkelere bağlı, belirlenecek yol haritasını uygulayacak, belirlenen kriterlere uygun bir isim olacak. Bütün bunlara itirazım yok. Ancak belirlenecek adaydan bunların yanında başka özellikler de olmak zorundadır. Bunlar da; adayın toplumsal karşılığı olması ve kazanacak potansiyele sahip olması olmalıdır. Son günlerde peş peşe yaşananlar iktidarın adımlarını hızlandırdığı yönünde. Özellikle siyasal önceliği ekonomiden güvenliğe kaydırma arayışları son gaz devam etmektedir. Bu açıdan muhalefetin de olanları hızla okuması ve alternatif politikalar geliştirmesi elzemdir. Çünkü önümüzdeki seçimde yaşanacak kaybın telafisi yoktur.