Dünyanın Covid salgınında en kötüyü geride bıraktığını düşünürsek, 2022 yılı ile birlikte normalleşmenin başlayacağını tahmin etmek çok uçuk olmaz.”2026 yılına kadar bu iş devam edecek” diyenlere saygı duymakla beraber, ben en kötünün bittiğine inananlardanım. 2021 başından beri gıda, petrol, demir vb. emtia ürünlerini topluyorlar bence. “Gıda yokluğu, enerji kesintileri, 2022 yılının zor geçeceği söylemleri” boşuna mı çıktı sanıyorsunuz.!? 2020 yılı başı ile birlikte dünyanın gündemine Covid bomba gibi düştü. Mart ayına geldiğimizde ise dünyada panik başladı. Önce hisse senetlerine satış geldi. Altına alış geldi. Bunlar normal. İnsanlar  kriz zamanında mümkün oldukça nakitte kalmak isterler.  Hatta ABD dolarının altından bile daha güvenilir bir enstürman olduğu anlaşıldı. ABD doları tüm para birimleri karşısında değer kazandı. Eurosunu, sterlinini satan dolara döndü. BRENT PETROL Dünyada ekonominin duracağı beklentisi yayıldığı için petrol fiyatları resmen çakıldı. 2020 başında 70 dolar seviyesinde olan Brent petrol, Nisan ayında 15 dolara düştü. Fiziki teslim kontratlar elde patladı. Petrolcüler sert şuta yanlış ayakta yakalanmış  ve gölü yemişti. DÜNYA PARAYA BOĞULUYOR Dünya tam bir kaosa sürükleniyordu.  Altına, ABD tahvillerine alış gelirken hisse piyasası ve petrol fiyatları çöküyordu. Mart ayı ile birlikte ABD, AB, İngiltere, Japonya gibi “Ekonominin Ağır Abileri” paniği önlemek için piyasalara para saçtı. Mart ayı boyunca piyasalara sürülen destek paketleri  ”7 trilyon doları” buldu. Yetti mi !? Yeter mi ? Geleni yediler, geleni içtiler. 2021 yılı ilk yarı sonuna kadar bu destekler devam etti. Ekonomik çarkların neredeyse durduğu bir ortamda devletlerin destekleri son derece doğal birşey. Para, gerçek ihtiyaç sahiplerine gitseydi tabii. Kime gitti,  yatırımcıya. Bedava elde ettiği parayı altına, hisseye, kripto paraya yatırdı. Altına bile güvenemeyen sağlamcılar ise ABD tahvillerine gömdü parayı. ABD 10 Yıllık tahvillere öyle alış geldi ki faizi bir yıl boyunca %0.50-0.60 arasında demirledi. Altının onsu 1600 dolardan 2100 dolara fırladı. Bitcoin 10.000 dolardan 65.000 dolara fırladı. Dow Jones endeksi 20.000 puandan 35.000 puana fırladı. Tüm bu aşırı fiyatlanmalara çok güzel bahanelerde buldular. Örneğin Bitcoin için “Geleceğin parası, Z kuşağı İlluminatiyi yeniyor” filan gibi tuhaf beyanlarda bile bulundular. Kimse demedi ki; “Arkadaş geleceğin parası, tamam da altı ayda %600 değerlenmesinin sebebi ne?” ya da “Kripto para, Sümerlerden beri 6 bin yıldır dünyayı yönettiklerine göre İlluminati oyunu olmasın.” .  Hisse piyasasının çoşmasına şaşırmadılar. “Ekonomi durmuşken şirketlerin  hisseleri neden artıyor” demek akıllarının ucundan geçmedi. Dünyanın zenginleri ister kişi bazında ister devlet bazında daha zenginleşirken; fakirleri daha fakirleşti böylece. Almanya zenginleşirken Türkiye fakirleşti. Almanya’nın zengini daha zenginleşirken, Almanya’nın fakiri daha fakirleşti. Türkiye’nin zengini zenginleştiğini sanırken, fakiri dip yaptı. 2022 YILI BEKLENTİLERİ BİZİ NASIL ETKİLER? Dünyanın Covid salgınında en kötüyü geride bıraktığını düşünürsek, 2022 yılı ile birlikte normalleşmenin başlayacağını tahmin etmek çok uçuk olmaz.”2026 yılına kadar bu iş devam edecek” diyenlere saygı duymakla beraber, ben en kötünün bittiğine inananlardanım. Diğer yandan parasal bolluğun doğal olarak enflasyonist bir baskı yarattığı ortadadır. Başta ABD olmak üzere  “Ekonominin ağır abilerinin” 2022 yılı ile birlikte parasal daralmaya, 2022 sonuyla birlikte faiz artırımına gidecekleri çok gizli bir bilgi değil artık. Yani 2020 yılının tam tersi tedbirler geliyor. Bu durumda 2020 yılının çok kazandıranlarının tersi hareket etmesi doğal değil mi? Aslında ilk tepkiler 2020 yılının tersi gelişmeler olacağının sinyallerini veriyor.  ABD 10 yıllık tahvilleri faizi %2 seviyesine yükselmek için küçücük bir bahane arıyor. Brent petrol 50 dolardan 90 dolar sınırına dayandı. Altının onsu 1700 doları deniyor.  Hisse senedi piyasaları yukarı gitmek için bahane bulamıyor. Kesinlikle 2020 yılının tam tersi 2022 yılında geçekleşecek diyemem tabi. Yine de şöyle piyasa karmaşasının içinden kurtulup tepeye çıkıp piyasayı uzaktan seyretmek gerek bir müddet belki de. 2022 yılında altın, kripto paralar, tahvil gibi ürünlere yine yöneliş olabilir mi? Olabilir. Stagflasyon beklentisinin gündemi tamamen kuşatırsa olabilir. Ancak ben, “Ağır ağabeylerin”   2020 yılının gözde enstürmanlarından iyi para kazanıp portföylerini boşaltıklarını düşünüyorum. Bir müddet dinlendireceklerdir bu enstürmanları. 2021 başından beri gıda, petrol, demir v.b emtia ürünlerini topluyorlar bence. “Gıda yokluğu, enerji kesintileri, 2022 yılının zor geçeceği söylemleri” boşuna mı çıktı sanıyorsunuz.!? (Not: Yazıdaki yorumlar, kişisel düşüncelerimdir. Bu yüzden hiç biri yatırım tavsiyesi değildir.)