Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Enflasyonla mücadelede kararlıyız" dediğine hiç bakmayın çünkü gerçeklerle yüzleşme zamanı geldi. Ekonomik kriz çığ gibi büyüyor, ancak iktidar hala boş vaatlerle ve masallarla milleti avutma peşinde. Bakan Şimşek'in "Para yok, istikrar da yok" çığlığı ise sadece bir siyasi figürün öylesine söylenmiş bir sözü değil, gerçeklerle dolu bir fecaattir. Partili bakanlarımız nedense iktidarın çaresizliğini görmek ve paraların nereye gittiğinden bahsetmek yerine, milletin gözünü boyama gayreti içindeler. Emekli yılı olacak diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan asgari ücrete bile yaklaşmayan sahte zamlarla emekli yılını emeklinin aç kaldığı yıl olarak tarihe geçirdi. Ailesi emekli biri olarak vallahi bravo diyorum. Kendisinin "Partili olmayan bakanlarımızla bir kabine oluşturuyoruz" açıklaması da, bizlere pratikte elle tutulur hiçbir şey ifade etmiyor. Partisiz bakanlar mı? Eğer böyle bir şey gerçek ise, bu bakanlar neden AK Parti'nin seçim çalışmalarında yer alıyor? Neden asıl işleri olan ülke sorunlarıyla değil de objektiflikten uzak, parti propagandasıyla meşgul oluyorlar diye sormak lazım. Türkiye artık aldatıcı vaatlerle uyutulmak istenmiyor. Hele uyuyacağı vakit o yatağa aç girmeyi, doğalgaz yakmaya korktuğundan üç kat yorganla girmeyi hiç istemiyor. Acı da olsa hakikatle yüzleşme vakti geldi. Halk sabahın karanlık saatlerinde ucuz ekmek peşinde sıra bekliyor, hastane randevuları için aylarca bekliyor hatta sıra beklerken ölüyor. Biz artık varlığını reddettiğiniz ekonomik krizi hissediyoruz, buna çare istiyoruz! Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "varlık kuyruğu" masalları, gerçeklerin üzerini örtmeye yetmiyor. 2013 yılından itibaren enflasyon oranlarındaki artışlar da gerçeklerle yüzleşmemiz için çarpıcı bir gösterge olur diye düşünüyorum: 2013: %7,4 2014: %8,17 2015: %8,81 2016: %8,53 2017: %11,92 2018: %20,3 2019: %11,84 2020: %14,6 2021: %36,08 2022: %64,27 2023: %64,77 Sadece bu verilere bakarak bile ülkemizin son on yılda nasıl korkunç bir ekonomik krizle mücadele ettiğini ve özellikle son iki yılda enflasyonun hızla yükseldiğini görüyoruz. Satın alma gücümüz azalırken, Dünya genelinde düşen gıda ve temel ihtiyaç maddelerinin fiyatları bizde katlanarak arttı. Sloganıyla bile bizlere ikinci bir Demokratik Parti dönemini yaşatmakta ısrarcı olan Cumhurbaşkanı Erdoğan tarihin nasıl tekerrür ettiğini bizlere deneyimleme imkanı sunuyor. Nostalji sevenlere duyurulur. Açlık, sefalet, ilaç kıtlığı ve daha nicesini Cumhurbaşkanı Erdoğan hükümetinde bulabilirsiniz. E hadi çayınızı çekirdeğinizi alıp bu filmi izlemeye devam edelim demek isterdim ama çaylara da feci zamlar geldi. Yine de hepimize iyi seyirler.