Meksikada göze çarpan ilk şey, derin ve yaygın yoksulluk. Çok büyük zenginliklerin yaşandığına dair izleri olsa da Meksiko City’deki yoksulluk Türkiyeden gelen birini bile yadırgatacak kadar yaygın. Sokak satıcıları, dilencileri, kırmızı ışıkta saniyeler içinde arabanın camını tertemiz eden acar gençleri ile Meksika'nın başkenti insanı hüzne boğacak kadar yoksul barındırıyor. İlk geldiğimiz günlerde marketlerde poşetlemeye yardım eden 60 yaşın üzerindeki yaşlıları görünce; “ Ne güzel evde ölümü beklemek yerine üretici olup hayata katkı yapıyorlar” diye naif düşüncelere kapılmıştık. Oysa gerçek çok farklıymış. Emeklilik maaşları tedavilerine ilaçlarına yetmeyen yaşlılar, marketlerde müşterilerden alacakları bahşiş karşılığında gönüllü olarak bu işi yapıyorlarmış. Uzun yıllar sağ partilerin iktidarı, yolsuzluklar, terör, halkın alım gücünü önemli oranda sarsmış. Asgari ücret Türkiyenin neredeyse yarısı. Fiyatlar aynı olsa da burada dört kişilik bir aileyi doyurmak için ayda 36.3 saat çalışmak zorunda evin reisi. Bu rakam Türkiye’de 19, ABD’de 10.4 Luksemburda 8.6. Yani Meksikalı baba çocuklarını doyurmak için Türkiyeli aile reisinden iki kat fazla saat çalışmak zorunda. Bu en temel gıda fiyatları baz alınarak yapılan hesaplama, geçtiğimiz günlerde ülkenin en büyük basın kuruluşlarından bir olan El Universal'da çarpıcı biçimde ele alındı. 4 Kişilik bir ailenin temel gıda ihtiyaçları 1554.12 peso tutuyor. Büyük umutlarla iktidara gelen eski PRI üyesi şimdilerde Morena'nın liderliğini üstelenmiş Obrador bu ağır ekonomik koşullarda yaşayan Meksikalılar'ın sorunlarını çözmek için uğraşıyor. Bir yandan ABD’nin baskısına direnen Obrador diğer yandan sokaktaki Meksikalıyı ikna etmeye çalışıyor. Meksika City’nin Belediyesi'nin Eski Başkanı olan AMLO, Geçtiğimiz günlerde 100. Gün değerlendirmesini yapıp gelecek projelerini açıkladı. Bu açıklamasıyla Obrador seçmenlerini tatmin etmişe benzemiyor. Neo liberal programları sonlandırdığını açıklayan Devlet Başkanı, 100. Gün konuşması nedeniyle okları üzerine fazlasıyla çekti. Radikal dönüşüm bekleyen aydın çevreler başkanın açıklamalarını “yetersiz ve ne sonuç vereceği tartışmalı” bulurken sokaktaki vatandaşlardan, kadın haraketi aktivistlerinden Magdelena, “Neden Amblo’ya tepki gösteriyorsun” sorumuzu “ Yardıma muhtaç kadın ve çocuklar için ayrılan fonu neden sonlandırdığını anlayamıyorum. Bu adamın söylediği ile yaptığı birbirinden çok farklı. Hayal kırıklığı yaşıyoruz “ diye konuştu. Meksika City, yoksulluğun kasveti arkasında bir çok güzelliği de barındırıyor. Bu mevsimde bizdeki begonvile benzer yüksek ağaçları ile jacarandalar şehre ayrı bir güzellik katıyor. İnsanlar çok sıcak kanlı ve yardımsever. Misal üzerinde “ Devrim” yazan polis arabaları Tabelasında “Devrim” yazan karakolu var ? Ananas pet şişedeki sudan ucuza satılıyor. Muz, mango, papaya yine ucuz meyveler arasında. Ama elma pahalı ? Sıkı durun Türk televizyonculuğu burayı sarmış. Bildiğiniz bir çok dizi Hürrem, “ El Sultan” olarak Sen Anlat Karadeniz “ Mar Negro,” adıyla İçerde yine orjinal ismiyle burada televizyonlardan ispanyolca olarak yayınlanıyor. Şehir çok olmasa da bir kaç Türk restoranı da barındırıyor. Ama kırmızı mercimek çorbasını bulmak imkansız. Yeşil mercimek heryerde satılmasına rağmen Meksikalılar kırmızı mercimeki tanımıyor. Hububat ihracatçılarına duyurulur.