Uzaktan ve Açıköğretim öğrencilerinin haklarının gözetilmediğini düşünüyorum. Final sınavları öncesi konuyu gündeme getirmek istiyorum. Merak ediyorum sınavlar insanların evlerine yakın yerlerde olsa ne olur? Uzaktan ve Açıköğretim Üniversite öğrencilerinin maddi ve manevi anlamda haklarının gözetilmediğini düşünüyorum.  Ve final sınavları öncesi konuyu gündeme getirmek istiyorum.  Umarım YÖK, öğrencilerin yaşadığı sorunların çözüme kavuşması için bir girişimde bulunur ve bahsi geçen hususlarla ilgili bizleri  aydınlatır. Sorunun temeli; Vize, Final ve Bütünleme sınavlarında her oturumun farklı okullarda yapılıyor olması... Çünkü bu durum, İstanbul gibi büyükşehirlerde yaşayan insanlar için bir zulüm olmaya başladı. Üstelik Covid19 gibi bir sorunumuz varken… Şöyle bir düşünün; sabah bir okulda, öğleden sonra başka bir okulda sınava giriyorsunuz. Tabii bu okullar, evinizin olduğu muhitin dışında. İki sınav arasında yaklaşık 3 saat boş zamanız var. Bu zamanı “Bir kafede oturup ikinci oturumdaki sınavlara çalışırım” düşüncesiyle geçirmeyi planlıyorsanız yanılıyorsunuz. Çünkü malesef her sınav bölgesinin yöresinde oturulabilir kafe yok. Olanlar da doğal olarak tıklım tıklım dolu oluyor ve maskesiz oturuluyor. Hava soğuk (Final ve Bütünleme sınavları kışın ortasına denk gelecek) olduğu için dışarıda beklemek zor.  “Evime gideyim, gidip bekleyeyim.” deseniz, taksi sorunu var. “Toplu taşımayla gideyim.” deseniz yetişememe sorunu var. Merak ediyorum sınavlar insanların evlerine yakın yerlerde olsa ne olur? Bunun ne gibi bir sakıncası var? Neden insanlar oradan oraya araçla gitmek durumunda kalıyorlar? Bilmek istiyorum. Bir diğer husus da, sınavlara cep telefonlarının alınmaması...  Her sınıfta gözetmenin olduğu bir ortamda kim telefondan kopya çekebilir bilmiyorum. Hadi diyelim ki böyle bir tehlike var. Cep telefonlarını kapalı olacak şekilde neden okul veya sınıftaki görevliler almıyor/alamıyor? Sınava girenler ilköğretim çağındaki çocuk değil ki, ebeveynleriyle gelsinler. Üstelik aynı eğitimi  örgün olarak alanlar sınavlarda telefonlarını okul kantindeki görevlilere bıraktıklarını hiç duymadım.  Peki, öğrenciler arası bu ayrım niye? Bilmek istiyorum. Açıköğretim sınavlarına  gelen kişiler hiçbir belge olmaksızın telefonların okulların kantinlerine veya okul çevresinde bulunan kişilere para karşılığında emanet vermek zorunda bırakılıyor. Bu bedel 5 ile 10 TL arasında da değişebiliyor. “Neden bu parayı alıyorsunuz?” sorusuna mantıklı bir cevap dahi vermiyorlar üstelik. İnsanları önce uzak yerlerdeki sınav merkezlerine verip sonrasında navigasyon vs. kullanıp gelen kişilere “Hedefinize ulaştınız, şimdi telefonunuzu dışarda bırakın. Bunun için de semtine göre belirlenen parayı verin.” manasına gelen “ kurallar “modern haraç” yöntemi midir? Bilmek istiyorum. “Sınava girecek olanlar da bir gün öncesinden gidip baksınlar.” diyenleriniz olacaktır. Lâkin hem çalışıp hem de açıktan okuyan insanlar var ve sınavdan önceki gün (cuma günü) patronundan izin istemek durumunda kalacaklarını ve belki de zor durumda kalacaklarını göz önünde bulundurun derim. Peki, bu durumda hem çalışıp hem okumaya çalışan kişinin izin alma durumunda olası hak kayıplarını kim tanzim edecek? Bilmek istiyorum. Binlerce ve her yaştan insanın yaşadığı bu sorunun en kısa sürede giderilmesini istiyorum. Bunu sorumluluk sahibi ve eli kalem tutan biri olarak kurumunuza iletmenin bir vatandaşlık borcum olduğunu düşünüyorum. * Ayrıca Covid19 testi pozitif olanların sınav merkezine ulaşımı ve iki sınav arasında bekleme sorunu da cabası…