Batı’ya karşı siyasi savaş da veren Rusya’nın ise seçenekleri azalıyor. Ağır bombardıman, şehirlerin yerle bir edilmesi de bir seçenek ancak bu durumda Rusya Ukrayna halkını tamamen kaybeder, propaganda savaşında ise ağır yenilgi alır. Rusya’nın açıklamalarına göre Ukrayna’ya karşı operasyonda hedeflerden birinin “Ukrayna’nın Donbas bölgesi ile ilgili anlaşmaları ihlal eden politikalarına son vermek olduğu” belirtiliyordu. Bölge kabaca kuzeyde Rusya sınırına yakın Troitske’den başlıyor güneye doğru İzyum’un doğusundan geçen hat ile güneye Mariupol’ün batısından Karadeniz’e ulaşan bir çizginin doğusunda yer alıyor. Bu bölgede Donetsk ve Luhansk Halk Cumhuriyetleri var ve Rusya bu cumhuriyetler ile anlaşma doğrultusunda ve yine bu bölgede yaşayan çoğu olan Rus halkın güvenliğini sağlamak üzere orada bulunuyor. Öte yandan Rusya, diğer önemli iki amacının Ukrayna’nın NATO’ya katılımını, bir başka deyiş ile “NATO’nun kendi sınırları çevresinde yeni bir genişleme / çerçeveleme hamlesini önlemek” ve Ukrayna’nın tarafsızlığını sağlamak ve Ukrayna’daki Rusya ve Rus halkı karşıtlığının temeli olan Nazi düşüncesini ve politikalarını bitirmek, yani denazifikasyon olduğunu vurguluyor. Rusya yukarıdaki hedefler doğrultusunda Ukrayna’yı istediği çizgiye getirebilmek için Donbas bölgesi (askeri hedefleri) ile sınırlı kalmasının yeterli olmayacağını düşünüyordu ki bunun sonucu olarak kuzey ve güneyde Donbas dışına çıkıldı ve Kharkiv, Mariupol, Berdiansk, Melitopol ve Kherson gibi yerler de alındı. Donbass bölgesi bugüne kadar tamamen Rusya’nın eline geçmedi ve bir süredir bazı saldırılar yaşansa da savaş “yatay” bir seyirde devam ediyordu. Savaşın başından bu yana Rusya saldırı, Ukrayna ise savunma yapıyordu ya da Ruslar ilerledi, yeni yerler ele geçirdi, yani psikolojik üstünlük Rusya’daydı. Ukrayna ağustos başından itibaren “karşı saldırıdan” söz etmeye başladı. Ukrayna ordusunun geniş karşı saldırıyı güney cephesinde yapacağı düşünülüyordu. Nitekim ağustos sonu beklenen saldırı oldu ve Ukrayna ordusu Kherson, Zaporijiya ve Mykolaiv’e saldırı başlattı. Beklenmeyen saldırı ise birkaç gün önce başladı ve Ukrayna ordusu Kharkiv’e saldırdı. Rusya ordusu geri çekilmek zorunda kaldı ve Kharkiv, İzyum ve Balaklyia gibi yerler Ukrayna ordusunun kontrolüne girdi. Ukrayna aslında daha önce kaybedilen yerlerden bir kısmın geri alınmasından ibaret olan bu son saldırı ve ilerlemeleri “zafer” olarak nitelendiriyor. Batı medyası da aynı propagandayı yapıyor. Yani aslında ortada Rusya ordusunun savaşı tamamen kaybettiği Ukrayna’nın da savaşı kazandığı gibi bir durum söz konusu değil. Ama bu lokal yenilgi Rusya kamuoyu da dahil çok birçok tartışma ve soruyu beraberinde getirdi. Ukrayna ilk önce güney cephesine saldırarak hedef mi şaşırttı? Rusya istihbarat zafiyeti mi yaşıyor? Cephedeki askeri dağılım olması gerektiği gibi değil mi? Ukrayna ordusu bundan sonra ilerlemeye devam eder mi? Rusya taktik gereği mi geriye çekildi yoksa zorunluluktan mı? Bu Rusya açısından başarısızlık mı? Bu soruların cevabını sahadaki gelişmelere bakıp kısa süre içinde öğreneceğiz. Eğer Ukrayna ordusu gerçekten ilerlemeye devam ederse (ki bu düşük bir ihtimal) Rusya ordusu ya da bu operasyonu yürütenleri zor günler bekliyor demektir. Sadece cephede yaşanan bu son gelişmeler için değil, bu savaşın geneli için şuna da değinmek lazım:
Eğer Rusya bu son yenilgisini unutturmak isterse ve bunun için Odessa gibi yerlere saldırmayı düşünürse Batı istediğine kavuşmuş olacak ama savaş daha da kızışacak.
Rus ordusu Ukrayna ordusuna göre çok güçlü ancak bazı dezavantajları var.  Ukrayna ordusu Rus ordusu kadar hassas davranmıyor. Bombardımanlar sivil askeri ayrımı yapılmaksızın sürüyor. Batı basını ise Ukrayna ordusunun bu saldırılarını “görmüyor” ancak Rusya’nın hata ile bile olsa herhangi bir şekilde bir sivil yerleşim yerini bombalaması derhal Rusya aleyhinde kullanılabiliyor. Batı ile zaten kıran kırana savaşı süren Rusya bu nedenle savaşta daha dikkatli olmak zorunda. Bu da sahada ağır bir şekilde var olmasını engelliyor. Diğer nokta ise Ukrayna “savunan taraf” olduğu için avantajlı. Ukrayna’nın bir başka avantajı ABD ve İngiltere antrenörlüğünde savaşıyor olması. ABD ve İngiltere Ukrayna’ya sadece silah sağlamıyor, NATO komutanları sahada savaşıyorlar. Yani yaşanan dolaylı bir Rusya-NATO savaşı aslında. Batı’ya karşı siyasi savaş da veren Rusya’nın ise seçenekleri azalıyor. Ağır bombardıman, şehirlerin yerle bir edilmesi de bir seçenek ancak bu durumda Rusya Ukrayna halkını tamamen kaybeder, propaganda savaşında ise ağır yenilgi alır. Rusya diğer yandan şunu da gördü: Savaş klasik ordu ile kazanılmıyor. Özel kuvvetler muhtemelen sahada daha çok görülecek bundan sonra ancak bunun da bir maliyeti var ve geniş cepheleri tutmak çok da kolay değil. Ukrayna savaşta ilk defa psikolojik üstünlüğü ele geçirdi. Rusya’nın bunu tersine çevirmek için “el yükseltmesi” gerekebilir. Batı ise Ukrayna’ya silah vermeye devam ediyor. Savaşın sürmesini, kızışmasını istiyor. Eğer Rusya bu son yenilgisini unutturmak isterse ve bunun için Odessa gibi yerlere saldırmayı düşünürse Batı istediğine kavuşmuş olacak ama savaş daha da kızışacak. Önümüzdeki kış Avrupa için soğuk olacak ama Ukrayna cephesi için tam tersini söylemek mümkün.