Bir ekonominin sağlıklı işleyebilmesi için yerel paranın güven veriyor olması çok önemlidir. Sorun, doğru ekonomi politikaları uygulamak yerine, zor kullanarak paraya güven yaratılmaya çalışılması. 19 Nisan 2022 günü, Türk lirasının (TL) kıymetini korumak amacıyla yeni bir düzenleme hayata geçirildi. Düzenleme, kafa karışıklığı yarattı. Bir düzenlemenin amacına ulaşması için etkilerinin tüm yönleriyle düşünülmesi gerekir. Aksi takdirde, düzenlemelerden etkilenecek kesimlerde kaos yaratılır. Son yıllarda, böylesi durumlarla sıkça karşılaşılıyor. Oluşan kafa karışıklığı üzerine T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı 21 Nisan 2022 günü konuyla ilgili bir açıklama yaptı. Düzenleme ne anlama geliyor? Mantığı nedir? Düzenleme, Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında gerçekleştirdikleri ticarette “ödemelerin” TL cinsinden yapılmasını hedefliyor. Amaç, yabancı paralar (YP) cinsinden yapılan ödemelerin önüne geçmek. Böylece, piyasada TL dolanımını hakim kılmak. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) 15 Nisan 2022 verilerine göre, Türkiye’de yerleşik kişilerin tasarruflarının %57’si YP cinsinden tutuluyor. Yani, yüksek düzeyli bir dolarizasyon sorunu var. Bu tutarın içinde YP cinsinden yapılmış ticari anlaşmaların yükümlülüklerini yerine getirmek amacıyla tutulan tutarlar da var. Ödemelerin TL ile yapılması halinde, YP cinsinden mevduatın belli ölçüde TL’ye dönüşebileceği düşünülüyor. Yani, dolarizasyonu zayıflatacak bir unsurun devreye gireceği düşünülüyor. Düzenleme, “menkul” satış sözleşmelerini hedefliyor. Yani, taşınabilir her tür mal kapsam dahilinde. Ayakkabı, elektronik eşya, kağıt, gıda ürünleri, vb. çok sayıda ürün demek bu. Düzenlemede, “menkul” ifadesi geçtiği için, herhangi bir “hizmet” bu kapsama girmiyor. Hizmetlerle ilgili ödemeler YP cinsinden gerçekleştirilebilir. Ticaretin 4 temel unsuru vardır: sözleşme, fatura, çek ve ödeme. Yeni düzenleme ile ticarete konu sözleşmeler, faturalar ve çekler YP cinsinden düzenlenebilir ama “ödemeler YP cinsinden değil, TL cinsinden” yapılabilir. Diğer bir ifadeyle devlet, “aranızdaki ticari anlaşmaları, faturaları ve ödeme aracı olan çeki istediğiniz para birimi ile düzenleyebilirsiniz ama piyasada dolaşan para TL olacak” demiş oluyor. Gayrimenkul için hatırlatma! Gayrimenkul ile ilgili sözleşmeler ve ödemeler zaten YP cinsinden yapılamıyor. Bir gayrimenkul satışına konu fatura ve ilgili faturanın ödenmesi için keşide edilen çek döviz cinsinden olsa dahi.
Uygulama, sektörler arası adaletsizlik yaratıyor. Taşıt dışındaki sektörlerde TL dolanımı hakim kılınacak diye şirketlere kur farkı maliyetleri de yaratılmış olacak. Çünkü, Türkiye’nin ithalata bağımlılığı var.
Yeni düzenlemede taşıtlar ayrı bir yere konuyor. Bu alanlardaki sözleşmeler, faturalar ve çekler YP cinsinden düzenlenebiliyor ve ayrıca ödemeler de YP cinsinden gerçekleşebiliyor. Neden? Taşıt sektöründe YP cinsinden para dolanımı hakimiyeti çok yüksek olduğu için mi? Menkul kapsamına giren mal ticaretinde de bazı sektörlerde YP cinsinden para dolanımı çok yüksek düzeylerde. Örneğin, net ithalatçı pozisyonundaki demir-çelik sektörü. Uygulama, sektörler arası adaletsizlik yaratıyor. Taşıt dışındaki sektörlerde TL dolanımı hakim kılınacak diye şirketlere kur farkı maliyetleri de yaratılmış olacak. Çünkü, Türkiye’nin ithalata bağımlılığı var. İhracatçılara ihracat bedellerinin %25’ini TL’ye çevirme zorunluluğu getirilince Türkiye’nin cari açık ve dolarizasyon sorunu mu çözülmüş oldu? Çözülmesini “iktisatçılar” beklemiyordu. Sorun çözülemeyince, oranın %40’a çıkarılması düşünüldü. Düzenlemede, kamu finansmanı ve borç yönetimi ile sermaye piyasasında gerçekleştirilen menkul kıymet ihraçları kapsam dışı tutulmuş. Piyasada dolanımda olan YP cinsinden çekler hangi para birimi üzerinden ödenecek? Anlaşmalar yapılmış, ödeme tarihleri belirlenmişti. Borçlular ile alacaklılar hangi para birimi üzerinden hangi tutarları ödeyeceklerini ve tahsil edeceklerini belirlemişlerdi. T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın duyurusunda yeni düzenlemenin tarihi olan 19 Nisan 2022 kriter olarak alındı. 19 Nisan 2022 öncesinde anlaşması yapılmış ve piyasada dolanıma girmiş çeklere ilişkin ödemelerin YP cinsinden yapılabileceği belirtildi. 19 Nisan 2022’den önce düzenlenmiş bir ticari sözleşme varsa ve fatura ile çek çek de 19 Nisan 2022’den önce düzenlenmiş ise, ödeme vadesinde YP cinsinden ödeme yine mümkün. Ödeme vadesi 19 Nisan 2022’nin sonrasına denk gelse de. Yüksek enflasyon ve kur hareketliliği riskinin yüksek olması alacakların istikrarlı bir para birimi üzerinden tahsil edilmesi arayışını beraberinde getiriyor. Zira, yerli paraya güven kalmıyor. Türkiye gibi üretimde dışa bağımlı ülkelerde ithalat yapma zorunluluğu şirketlerin nakit akışlarını YP cinsinden düşünmeye zorluyor. Tasarruf sahipleri de satın alma gücü sürekli eriyen bir para birimi ile tasarruf yapmak istemiyor. Yeni düzenleme sonrasında şirketler ve bireyler ticari ilişkilerini ve tasarruflarını YP cinsinden düşünmekten vazgeçerek yönetmeyecekler. Bir borcun ödeneceği tarih için YP cinsinden yapılan sözleşmenin çalışacağı ödeme formülleri geliştirilecek. Yani, ödeme vadesinde $1.000 alacağı olan, borçlu ile sözleşmesini vade tarihinde $1.000 satın alabilecek gibi formüle edecek. Bir para biriminin tasarruf ve ticaret için tercih edilmesi, o paranın arkasında duran ekonomi politikalarına ve kurumlara güven duyulmasıyla mümkündür. Güvenin erozyona uğradığı, paranın arkasındaki kurumların ve politikaların yok edildiği para birimleri tasarrufta ve ticarette tercih nedeni olamaz. Şirketler ve bireyler, ekonomik çıkarlarını koruyacak yöntemleri yasalar çerçevesinde mutlaka bulurlar. Bir ekonominin sağlıklı işleyebilmesi için yerel paranın güven veriyor olması çok önemlidir. Sorun, doğru ekonomi politikaları uygulamak yerine, zor kullanarak paraya güven yaratılmaya çalışılması. Amaçlarla yöntemler uyumsuz olduğunda hedefe ulaşılamaz.