CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Yargıtay ve Danıştay başkanları hakkında yasal yollara başvuracağını belirterek, “Görevden alınmaları söz konusudur, onları araştırıyoruz, eğer imkanı varsa bu yollara başvuracağız. Sonuçta tarafsızlığını yitiren Yargıtay Başkanı ve Danıştay Başkanı'nın tarafsızlığını yitirdiği sürece o koltukta oturmaları mümkün değil” dedi.
“ÖZÜR DİLEMESİNİ BEKLİYORUM”
Tanrıkulu, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında “nefret söyleminin Cumhurbaşkanının bir siyasi politikası haline geldiğini” iddia ederek şöyle dedi:
“Diyarbakır’da zerdüştlüğü ve ateistliği bir nefret söylemi kapsamında kullandı. Bu inanca sahip insanları hedef gösteren nefret söylemi içerisinde bulundu. Ben Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu sözlerini kınıyorum. Bu inanca sahip yurttaşlarımız var. Sayın Cumhurbaşkanının bu inanca sahip yurttaşlarımızdan özür dilemesini bekliyorum.
“KAFA KESME HA DA SAYIN CUMHURBAŞKANININ DİYARBAKIR’DA SÖYLEDİĞİ NEFRET SÖYLEMİ”
Bu söylemin Şengal’de Ezidilere zulüm uygulayan ve onların kafasını kesen IŞİD anlayışından bir farkı olmadığını belirtmek istiyorum. Aynı kafa aynı zihniyet. Ha IŞİD’in Şengal’de Ezidilere yaptığı zulüm ve kafa kesme ha da Sayın Cumhurbaşkanının Diyarbakır’da söylediği nefret söylemi, aynı zihniyetin ve aynı yaklaşımın ürünleri bunlar.”
“ANAYASADA TARİF EDİLMİŞ ÇAY TOPLAMA FAALİYETİ YOKTUR”
Yargı organları başkanlarının, Cumhurbaşkanı’nın gezilerine katılmaları onlarla aynı fotoğraf vermelerinin yargı tarafsızlığı ve bağımsızlığı bakımından son derece yanlış olduğunu ifade eden Tanrıkulu şöyle dedi:
“Sayın Cumhurbaşkanının anayasa ile tarif edilen görevleri vardır. Bu görevler çerçevesinde bir protokole katılınır ama onun dışında ki görevleri veya siyasi faaliyetlerine yargı organlarının başkanlarının katılması son derece yanlıştır. Sayın Cumhurbaşkanı’nın anayasada tarif edilmiş çay toplama faaliyeti yoktur. Bu faaliyet tamamen siyasi bir faaliyettir, özel bir gezidir, bu geziye yargı organlarının başkanlarının katılmaları o siyasi tutuma ortaklıktır.
Bu iki başkanla ilgili olarak yasal yollara başvuracağımızı da ifade etmek istiyorum.”
“Yasal yollara başvuracağız derken neyi kastediyorsunuz?” sorusuna da Tanrıkulu, “Görevden alınmaları söz konusudur, onları araştırıyoruz, eğer imkanı varsa bu yollara başvuracağız. Atandıkları usulde görevden alınmaları mümkündür. Sonuçta tarafsızlığını yitiren Yargıtay Başkanı ve Danıştay Başkanının tarafsızlığını yitirdiği sürece o koltukta oturmaları mümkün değil. Poz veriyorlar. Çay toplama faaliyeti ne zamandan beri Cumhurbaşkanının resmi görevi oldu?” diye sordu.
“Sayın Cumhurbaşkanı’nın CHP Grup toplantısındaki sloganlardan sonra ziyaretçisiz grup toplantısı cezası gündeme getirmesini ne diyorsunuz?” sorusuna Tanrıkulu, “Kendisi artık Meclis’te değil. Herhalde Meclis’e nasıl yurttaşlar gelmez bunun hesabı peşinde. Mümkün olmaz. Parlamentonun bir geleneği var. O teamüller Sayın Erdoğan’ın iradesine bağlı değil” dedi.
DEMİRTAŞ'A YANIT
“HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın ‘dokunulmazlıklarla ilgili Sayın Kılıçdaroğlu'nun Genelkurmay'dan dolaylı olarak brifing aldığını duydum’ iddiasına ne diyorsunuz?” sorusuna da Tanrıkulu, “Duyumlarla siyasette konuşulmaz. Kesin olmayan bir bilgi üzerinde konuşulmasını doğru bulmuyorum. Genel Başkanımız çok önceden CHP’nin tutumu konusunda açık tutumunu ortaya koydu. Kesin bir bilgi olmadan duyum üzerine siyasetçilerin konuşmasını da ben hiçbir zaman doğru bulmam” yanıtını verdi.
Fetih Şöleni’ne ilişkin soruya Tanrıkulu, “Fatih Sultan Mehmet’in herhalde canı çok acımıştır, bu kadar çok masraf bu kadar çok şaşaa…” dedi. (ANKA)