81 ilin 81'inde de şansınız yoksa da "Kazanacak adaya oy verin" demeyin. Kendi adaylarınızı da boşa çıkartırsınız. Sosyal olaylara mühendislik yaklaşımı ile müdahale etmeye çalışmanın işe yaramayacağını görmek için kaç kere sözünüzün boşa çıkması gerekiyor? Daha birkaç ay önceye kadar Kemal Kılıçdarolu'nun kazanamayacağını ifade eden ve "Kazanacak Aday" fikri üzerinden bir seçim mühendisliği çabası vardı. Sosyal olayların bu tip mühendislikleri pek takmadığı ve siyasi yorum yaparken ilk önce kalpteki/kafadaki adayı belirlemenin sonrasında ona nedenler bulmanın pek işe yaramadığını gördük. Bu tartışma unutuldu gitti. Fakat eski moda saçmamız kazanacak adayın yerini şimdi yeni moda saçmamız olan stratejik oy kullanma aldı. Bir bölüm arkadaşımız "biz bu işin uzmanıyız!" diyerek sosyal bir olay üzerinde mühendislik hamleleri yapmaya çalışıyorlar. Bu çok ama çok tehlikeli. Stratejik oy Türkiye'de iki kere yapıldı ve tuttu. Bir tanesi Kürt Hareketi'nin bağımsız adaylarla girdiği seçimlerde seçmenlerini çok başarılı şekilde yönlendirmeleri ile tuttu. Tuttu çünkü çok örgütlü ve hakimdiler. İkincisi de HDP'nin %10 barajını aşması için insanlar CHP'den HDP'ye oy akışı oldu ve tuttu. Tuttu çünkü çok geneldi. Fakat siz ne genel ne de örgütlü değilseniz ve stratejik oy fikrinizi alıcısı belirsiz bir şekilde kamuoyuna sunuyorsanız çuvallarsınız. Hele hele dar seçim bölgelerinde "Şu partiden bu partiye %0.4 oy kaysa çok iyi olur!" derseniz bu sorumsuzluk olur. Öncelikle başlangıç verileriniz nedir? Geçen seçimler mi? Kendi anketleriniz mi? Gözlemleriniz mi? Kazanacak aday fikrinde en güvenilir olarak gördüğünüz "paşa gönlünüz" mü? Her ankette hata payı vardır. Bu kadar örgütsüz bir yapıya hata payı içerisinde kalan oy kaymaları tavsiye etmek sorumluluk sahibi bir davranış mıdır? Mesela, olmaz ya hadi oldu, insanlar sizi dikkate aldı ama örgütsüz olduğu için %0.4 değil de %6.4 oy kaydı. Ne oldu kurduğunuz sistem? Çöktü değil mi? Sözün özü eğer Türkiye gibi çok geniş bir coğrafyada yapmıyorsanız ya da seçmene çok hakim şekilde örgütlü değilseniz stratejik oy kullanma diye bir şey olmaz. Olamaz. 81 ilin 81'inde de şansınız yoksa da "Kazanacak adaya oy verin" demeyin. Kendi adaylarınızı da boşa çıkartırsınız. Sosyal olaylara mühendislik yaklaşımı ile müdahale etmeye çalışmanın işe yaramayacağını görmek için kaç kere sözünüzün boşa çıkması gerekiyor? Seçimlerle ilgili tek gerçek var: Barajı geçen her parti aynı sayıda oy ile vekil çıkartıyor. Türkiye İşçi Partisi'nin 90.000 oya bir vekil çıkardığı yerde CHP de 90.000 oya vekil çıkartıyor. 89.999'u kimse "Ama bu CHP!" diyerek 90.000'e tamamlamıyor. Kime oy vermek istiyorsanız ona oy verin. Cumhurbaşkanlığı'nda Kemal Kılıçdaroğlu'na, TBMM'de ise politikalarıyla, bugünü ve geleceği açıklamasıyla kime yakın görüyorsanız ona. Kısa bir reklamla bitireyim: Yeşiller Partisi'nin, Yeşil Hareket'in ve benim fikirlerimi beğeniyorsanız da aday olduğum Türkiye İşçi Partisi'ne...