Faizi düşürdük, faiz giderlerimiz düştü mü ?! Tabi ki hayır. 2015 yıllarına kadar yılda 50 milyar TL faiz ödeyen devlet, sadece 2022 Ekim ayında 60 milyar TL faiz ödemesi yaptı. Hayat Pahalılığı; Gündem sürekli ekonomik darboğazın cebimize etkilerini ile meşgul. Aslında fakirleşmemiz, “Cebindeki telefona bak. Et yiyorsun, şükür et” söylemlerinden çok daha kötü durumda. Bakın geçen sene 2550 liraya yapılan kasko bu sene 12500 liraya, trafik sigortası  777 liradan 2375 liraya, konut sigortası 1023 liradan 3900 liraya yükseldi. Kaskoda %490, Trafik sigortasında %305, konut sigortasında %380 artış var. Bu arada doğal olarak araba değeri  %160, konutun değeri %220  artmış. Bir yıl içinde ücretli gelirleri ise %90 ortalama arttı. Gelirime göre artık sigorta yaptırmak olanaksız bir hale gelmiş. “Sat, kurtul” diyenler olabilir. Elde mızrak, popoda yaprak yaşamamızı istiyorlar. O hale gelene kadar bu “şükür edebiyatı” bitmeyecek anlaşılan. Ekmek, yumurta gibi temel gıdalara bakıyoruz. Sucuğun kilosu 320 lira olmuş. 400 liraya sucuk var. Seneye 500 lira ile 900 lira olması şaşırtıcı değil gerçekten. Eviniz ve arabanız için bu fiyatlarla sigorta yaptırmak artık imkansız. Evin ve arabanıza üfürüğü kuvvetli bir hoca bulup muska yazdıracaksınız. Düğün dernekte ise çeyrek hatta gram takmak zor. Onun yerine de düğün mevsimine kadar kangal sucuk toplayın. Düğünlerde kangal sucuk takarsınız. Namınızı yürüsün. AKP iktidarı benim gördüğüm en şanslı iktidardı. Dipte olan Türkiye’yi devir aldılar. Türkiye sudan ucuz olduğu için ülkeye döviz yağdı. Arkalarında hiç bir iktidara nasip olmayan global finans ve seçmen desteği vardı. 2023 hedefleri aslında ulaşılabilir görünüyordu.  Dünyanın en büyük 16. Ekonomisi olan Türkiye’yi  ilk ona sokacaklardı, 23.  sıraya düşürdüler. 500 milyar dolar ihracat hedefleri vardı. Türk lirası ondan bire ucuzlamasına rağmen ihracat 200  milyar dolarlarda kaldı. Kişi başı milli gelir 25000 dolar olacaktı, 9000 dolarda kaldı.  AKP iktidarının  2023 hedefi aslında Türkiye’nin potansiyeli açısından ulaşılabilir hedeflerdi. Ama özellikle son on yılda o kadar çok hata yapıp egolarına teslim oldular ki, hedeflerinin yanına bile yaklaşamadılar. TÜİK Konut Raporu; Ekim raporuna göre konut satışları bir yıl önceye göre %25 oranında azalmış. Son iki yıldır dövizde, mevduatta, tahvilde,  reel yatırımda para kazanamayanlar gayrimenkul ve borsaya yöneldi. Ama son zamanlarda gayrimenkul fiyatları öyle bir uçtu ki, yanına yaklaşılmaz oldu. Evini değiştiren değiştirdi. Yatırım için her projeden “Sar bana oradan on daire” diyen yatırımcılar konuta doydu. Yüksek fiyatlar ve faiz yüzünden orta sınıfın ev alması hayal oldu. İpotekli konut satışlarının geçen seneye göre %53 azalması  konut kredisi kullanacak orta sınıfın kalmadığını gösteriyor. ABD EKİM AYI ÜFE ; verileri açıklandı. FED faiz artışının etkisi yetersiz görülse de enflasyona set çekmiş duruyor. Haziran 2022 de %11,30 olan ÜFE, Eylül ayında % 8,50 ye, Ekim ayında %8 seviyesine gevşedi. Bu süre içinde FED faizlerini %0,50 den %3,25 seviyesine çıkardı. Faizi yükseltip enflasyonu en azından dizginlediler. Peki Türkiye ne yaptı!? Enflasyonu bitireceğiz diye yola çıkıp TCMB faizini %14 den %10,5 seviyesine düşürdüler. Bu süre içinde Türkiye ÜFE %115 den  %158 seviyesine çıktı. ÜFE  verisinin gevşememesi TÜFE için gevşemenin de zor olacağının göstergesi. Faizi düşürdük, faiz giderlerimiz düştü mü ?! Tabi ki hayır. 2015 yıllarına kadar yılda 50 milyar TL faiz ödeyen devlet, sadece 2022 Ekim ayında 60 milyar TL faiz ödemesi yaptı. Dolarda en güçlü nokta geride kaldı; Hem FED in 50 baz puan artışı hem de düşen  ABD ÜFE rakamları  global piyasayı olumlu etkiledi.  Geçen hafta da yazmıştım. Bence doların maksimum gücünü gördük. Geçen hafta da belirtiğim gibi dolar endeksinin en yükseği büyük olasılık 114 puan olacak, Euro, Dolar  paritesinin dibi 0,96 olacak. Nisan 2022 ayında “Dünya emtia fiyatlarında en yükseği Mart 2022 ayında gördük” diye belirtmiştim. Şimdi de doların gücü için aynı şeyi söylüyorum. Israrla yine tekrarlıyorum. Bu söylediğim dolar bitti, güçsüzleşecek demek değil, en güçlü hali bitti demek. Dünya teknik resesyona girdi ya da ramak kaldı. Global sorunlar oldukça derin ve en önemlisi dünyada orantısız bir parasal bolluk var. Bu durum dalgalanmaları uzunca bir süre devam ettirecektir. Perşembe günü bir Fed üyesi, faizin %5,25 seviyesine yükselmesi gerektiğini söyledi, piyasalar yine dalgalandı. Bence dalgalanmalar devam edecek ama, Doların en güçlü olduğu noktayı geride bıraktığı tahminimi değiştirmeyecektir. PİYASA BİST100;  Borsa, 2,60 dolar seviyesini gördü. Önceleri  Aselsan, Ereğli gibi  hisselerle endeksi 3000 puan üzerine taşıdılar. Sonra Sasa, Hektaş, Gesan gibi hisselerle 4000 puan üstüne taşıdılar. Son dönem dört hissenin endekse etkisi 1500 puan artış olarak yansıyor. Bu dört hisse artmasa endeks 3200 puan yani neredeyse 1,60 dolar civarında. Bir Sasa'nın değeri Koç holding, Sabancı Holding, Tupraş'ın toplam değerlerini geçmiş durumdaydı  Çarşamba gününe kadar. Sasa, Perşembe ve Cuma günü sert satış yedi. 150 liraya kadar geldi. Burası teknik olarak iyi bir destek aslında. Ama ben 110 liradan önce alım önermem mesela. 110 lira olsa da ben almam o ayrı tabi. Ben 2021 Mart ayından beri 1,5 dolar civarından orta ve uzun vadeli alış yapılmasını öneriyorum. Ama seçim öncesi 2,5 doları göreceğimizi hiç tahmin etmemiştim. Yine aynı şeyi söyleyeceğim. Son bir yılda dolar bazında ucuz kalmış hisseler var. İlla da hisse alacaksanız bu kritere dikkat etmenizi öneririm. Pahalı hisse çıkmaya devam eder ama, dönüşü  en az iki gün dip oluyor. Ucuz kalmış hisselerin özellikle seçim sonrası kazanç getireceğine inanıyorum. Bir yıldır borsa ve gayrimenkul enflasyonun üstünde getiri sağlayan iki yatırım aracı. Diğer tüm ürünlerde ana paradan yiyorsunuz. Yaz sonu itibariyle gayrimenkul de doyuma ulaştı görünüyor. Borsa şimdilik alternatifsiz gibi. Üç bin, beş bin liranda olsa hisse alma şansını deneyebiliyorsun. Bir konut için ise en az 1,5 milyon liran olmadı. Haftalık teknik analize gelince; Bu hafta 4485 puan üstünde kalmayı becerebilirse yukarı hareket devam eder.  Ama daha yüksek olasılık gevşemenin devam etmesi. 4000 civarına bir gevşeme yaşanabilir. 4785 puan direnç. ALTIN/ONS;  Geçen hafta 1790 dolar direncinden döndü. Bu hafta 1790 ve 1810 dolar direnç, 1740 dolar destek. 1740 dolar aşağı kırılsa bile ben artık 1675 dolar altını görme olasılığının zayıfladığını düşünüyorum. Yine de altının uzaya gideceği işi uzunca bir süre bitti. TL bazında ise çıkışı devam edebilir. Ons ortalama 1750 dolarda kalıp dolar 20 liraya çıksa altının gramı 1120 lira, ons 1800 dolar olsa gramı 1160 lira olabilir. DOLAR/TÜRK LİRASI: Parite yüzünden bir miktar rahatlamış göründü. Hem parite hem altının dolar karşısında kuvvetlenmesi MB rezervlerini de olumlu etkiledi. 11 Ekim MB verilerine göre döviz mevduatlarında bir değişiklik gözlenmiyor. Parite etkisi dikkate alındığında ise 3 milyar dolarlık bir azalış var aslında. Hem vatandaş hem şirketler döviz bozmuş.  Bu durum dövizin yukarı gitmemesinden mi yoksa zorunluluktan mı bilemiyorum. Reel olarak 3 milyar dolar üzerinde bozulup piyasaya girmiş onu söyleyebilirim. Sonuçta bir yıldan kısa vadeli dış borç 185 milyar dolar. Bunun 85 milyar doları bankalarda. Son  zamanlarda bankalar mevcut borç ödemesinin %60 kadarını yeniliyor. MB borcu da 30 milyar dolar üstünde. Buradan bir döviz ihtiyacımız var. Dış ticaret açığı 100 milyar dolar oldu. Kısaca dövizin düşmesini beklemek fazla iyimserlik olur. Uzmanlar son on ayda MB'nin 100 milyar dolar döviz sattığını söylüyor. Doları 18 liranın altında tutmak için 100 milyar dolar saçılmış. 20 lira altında tutmak için de bir 100 milyar dolar daha bulabilecekler mi göreceğiz. Teknik olarak baktığımızda, Dolar 18,35 altında kalmadıkça yukarı gitme olasılığı artıyor. Bir tık daha sıçrama yapmaya çok az bir süre kaldı sanki. Bu sıçrayış kopma olmaz ise 20,40 lira civarı olabilir. Kopuş olursa sıçrama 22 liraya kadar gidebilir. Benim daha yüksek olasılık gördüğüm ise önce 20 lira civarına sıçrayıp orada oyalanıp sonra 23,5 lira civarına gitmesi.  23 lira üstü için Mart ayını görebiliriz. AVRO/DOLAR: 1,0480 ciddi bir direnç olduğunu yazmıştım daha önce. Hatta aylar önce yılsonu 1,0470 seviyelerini beklediğimi yazmıştım. Kasım ayının ikinci haftası buraya dayandık. Tam olarak 1,0477 seviyesini denedi. 1,0470 kırılıp da 1,06 veya 1,08 filan gelirse kar realizasyonunun yaşanması çok şaşırtıcı olmaz. Ama önemli olan 1,0470 seviyesi şimdilik. Önce burası kırılacak mı bakmak gerek. Kırılmaz ve gevşerse 1,00 ve 1,02 var destek olarak. Ben artık 1,00 altını beklemiyorum. DOLAR ENDEKSİ; Önceki hafta; “Benim iki senaryom var. Birincisi; Kasım ayı kapanışının 110 puan altında olması ve endeksin iki, üç ay 110 – 108 puan arasında dalgalanması. İkinci senaryom ise; endeksin iki, üç ay 115 ile 110 puan arasında kalıp gevşemesi. Benim senaryolarım dolarda gücün sonuna geldiğine işaret ediyor. Bu güçsüzleşecek demek değil. En büyük gücü bu demek. Dünyaya göre halen güçlü demek.” Tahmininde bulunmuştum. Aynen devam. Birinci senaryonun çalışma olasılığı daha kuvvetli. Kasım sonu kapanışı önemli. Bu hafta 103 puan destek 110 puan direnç. BİTCOİN; 17450 dolar üstünde kapanış yapmadıkça gevşeme olasılığı daha yüksek. Bu gevşemenin  hedefi de 12 450 dolar civarı. 19000 dolara doğru hareketlenmeler yapsa da haftalık kapanışın 17450 dolar altında mı üstünde mi olduğuna dikkat etmenizi öneririm. BRENT PETROL; Biliyorsunuz yıl başından beri 86,80 doların yıllık dip olduğunu tahmin ediyordum.  Bu yıl beşinci defadır burayı deniyor. Altına gelse bile haftalık kapanışa bakmak gerek. Haftalık kapanış 86,80 altında kalırsa 2023 başı için beklenilen ekonomik durgunluğa girdik demektir.