Bu sunî krizin bana düşündürdüğü, Kılıçdaroğlu ve diğer tüm muhalefet liderlerinin artık kendilerine gölgeleri kadar yakın olacak bir “Genel Sekreter” pozisyonu yaratmaları gerektiği. Diğer bir deyişle, ABD Başkanı’nın “Chief of Staff”ı gibi bir makamın tüm liderler için oluşturulması gerekiyor. Yerli ve milli politik krizlerimize bir yenisi daha eklendi: “Seccadegate”. İstanbul Platformu’nun düzenlediği iftar buluşmasına katılan Kemal Kılıçdaroğlu’nun, mekânın sahibinin çalışma odasında fotoğraf çektirirken seccadelere basması meselesi gündem oldu günlerdir. Tabii ki, konuyu başta diline dolayan iktidara yakın çevreler, medya. Ancak, siyasette iktidar kanadından gelen “negatif kampanya” çizgisinden yorumlardan bir tanesi özellikle dikkat çekiciydi-Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “din istismarı” ile ilgili eleştirilere şöyle yanıt vermişti: “Burada istismarı yapan, oruç tutmadığı halde iftara gidenlerdir”. Bir ülkenin Adalet Bakanı, mezhepsel atıflar üzerinden böyle ağır bir ayrımcılık yapıyor. Düşünün ki, ülkesinin anamuhalefet lideri ve Cumhurbaşkanlığı’nın en muhtemel iki adayından birine böyle ayrımcılık yapan; her türlü kimlik meselesinin üzerinden başka ne tutumlar alır? Çalışma odası gibi, çalışanlarca da sıklıkla girilip çıkılabilecek bir yerde seccadelerin serili bırakılması zaten tuhaf bir durum. Seccadeler, mahrem mekânlarda bile pek serili bırakılmaz. İçeri kalabalık gruplar alırken serili bırakılmaları daha da tuhaf... Sanki “Watergate” “Seccadegate” diyorum çünkü sanki ABD’nin 37. Başkanı Richard Nixon’u istifaya götüren “Watergate Skandalı” gibi büyük bir olaydan bahsediyoruz. Konu, Kılıçdaroğlu’nun özrü ve açıklamasına rağmen, büyüdü büyüdü büyüdü gene de...Öyle bir popüler kültür vakası haline de dönüştü ki; seccadenin İslamiyet’teki tarihinden, Osmanlı’daki yerine birçok ayrıntı da gündeme getirildi. Sadece merkez veya iktidara yakın medyada da kalmadı “Seccadegate”... Diken, Diyanet İşleri Başkanlığı’na; BirGün ise, yapay zekâ ChatGTP’ye, “seccadenin kutsal olup olmadığını” sordu. Z Kuşağı oğluma anlatamadım neden bu konu oluyor seccade vakası; “Gerçekten bu ülke bunları mı konuşuyor bu kadar?” sorusu çok da haksız değil...
Her konuda liderin krize düşmesini engellemek, yürütmenin en mükemmel akışta, kusursuz işleyebilmesini sağlamak da Genel Sekreter’in ve ekibinin görevi tabii... Seçime giden süreçte değil sadece; sonrasında da, güçlü ekibe ihtiyaç var.
Ne var ki-negatif gündem, bir şekilde yapışıp kalıyor, dönüp dolaşıyor. Bari, Seccadegate krizinden pozitif bir gelişme, yerinde bir adım çıkabilsin. Bu sunî krizin bana düşündürdüğü, Kemal Kılıçdaroğlu ve diğer tüm muhalefet liderlerinin artık kendilerine gölgeleri kadar yakın olacak bir “Genel Sekreter” pozisyonu yaratmaları gerektiği. Diğer bir deyişle, ABD Başkanı’nın “Chief of Staff”ı gibi bir makamın tüm liderler için oluşturulması gerekiyor: özellikle de, Türkiye’nin gelecek Cumhurbaşkanı olmaya aday isim Kılıçdaroğlu için. Genel Sekreterlik; Özel Kalem veya organizasyon işlerini üstlenen tüm sekreterya görevlerinden farklı... Liderin, “Baş Kurmayı” olarak siyasi bir görev önce ve bir politikacı tarafından üstlenilmesi gerekli. Başkanı veya lideri, siyaseten yönlendiren; hem başdanışman rolünü üstlenen hem her türlü krizi çıkmadan önleyen ve oluşunca da çözen bir rolden söz ediyoruz. Beyaz Saray’da Genel Sekreter, Başkan’a giden, ulaşan yolda kilit rol oynayan biri: Her isteyenin Başkan ile beraber fotoğraf çektirmesini engellemekten, siyasette izlenecek stratejilere yön vermeye Başkan’ın her adımında, her anında söz sahibi. O nedenle de, ABD’de “atanan en yüksek siyasi makam” olarak anılıyor Genel Sekreterlik... Danışmanlar, özel kalemler ötesinde; politika kökenli, siyasetin içinde bulunmuş ve isim, birikim olarak ağırlığı olan birinin bu rolü üstlenmesi de önemli. Bu şekilde, “stratejik” önemi, ağırlığı olan bir makam olabilir Genel Sekreterlik... “Seccadegate” gibi krizlere de ancak böyle bir makam engel olabilir-zira, görev tanımında bu gibi hadiselerin yaşanmasını önlemek yer alıyor... Dahası, her konuda liderin krize düşmesini engellemek, yürütmenin en mükemmel akışta, kusursuz işleyebilmesini sağlamak da Genel Sekreter’in ve ekibinin görevi tabii... Seçime giden süreçte değil sadece; sonrasında da, güçlü ekibe ihtiyaç var.