Net olan, bir süredir yükselme eğiliminde olan doğalgaz fiyatlarında yaşanan yeni ve yüksek zıplamalar eşliğinde AB’de enflasyonun yeni zirvelere koşacağı, üretimin aksayacağı, hanehalklarının zorlanacağı... Rusya’nın enerji silahını kaldıraç olarak kullanacağı belki de son fırsat hemen önümüzdeki kış ayları. Kuzey Akım 1’den Avrupa ülkelerine gaz akışını armudun sapı üzümün çöpü diyerek kademeli olarak %20’ye kadar indirmesinin ardından sonunda ağzından baklayı çıkardı. Ukrayna işgali nedeniyle uygulanan yaptırımlar kalkana kadar Avrupa’ya gaz satmayacağını, Asya ülkelerine yöneleceğini açıkladı. Putin’in amacı açık; zengin Avrupa ülkeleri Rus gazına alternatifleri yaratmadan önceki son kışta enflasyonla mücadele eden Avrupa ülkelerini enerji fiyatlarının da körüklediği yüksek fiyat artışları ile ekonomik durgunluğa kilitlemek. Avrupa halkının hükümetlerine tepkisel eylemlere girişeceğine bahse girerek söz konusu hükümetlerin Ukrayna’ya olan desteklerini geri çekmelerini sağlamak ve yaptım oldu politikasıyla Ukrayna işgalini legalize edebilmek. İş bu aşamaya kadar varır da kıtanın kalbinde yer alan Ukrayna işgaline karşı Rusya’ya ortak tavırdan AB ülkeleri çark eder mi onu zaman gösterecek. Şimdilik çok olası gibi görünmüyor, çünkü Putin’in Ukrayna zaferini garantilenmesi Rusya’nın iştahının sınırlarını genişletme kapısını aralıyor. Net olan, bir süredir yükselme eğiliminde olan doğalgaz fiyatlarında yaşanan yeni ve yüksek zıplamalar eşliğinde AB’de enflasyonun yeni zirvelere koşacağı, üretimin aksayacağı, hanehalklarının zorlanacağı ve tabii büyük bölgedeki dev ekonomilerin en az iki çeyrek boyunca ekonomik daralma yaşayacakları. Fitch Ratings’e göre Kuzey Akım 1 boru hattındaki gaz arzının tamamen durması, bu kış AB yöneticilerine gaz piyasasını dengelemek için zaten küçük olan hata payını sıfıra indirmekte. Fakat kurum AB’nin bu kışı atlatmak için oluşturmakta olduğu stratejileri umut verici buluyor. Bununla birlikte söz konusu ülkelerde ekonomik resesyonun da kaçınılmaz olduğunu ekliyor. Esasında Rusya’nın doğalgazı tamamen kesmesi sene sonundan öteye Rusya’dan enerji alımını sıfırlamaya kararlı AB ülkeleri için sadece dört ay erken gelmiş durumda. Şimdi dikkatler AB’nin alternatif gaz arzını nasıl artıracağı. Rekor seviyede sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ithalatı ve 2023'te 2021'e kıyasla gaz kullanımının %15 oranında azaltılması kısa vade için AB’nin kışı atlatma planı. Bu plan çoktan devrede ve Avrupa'nın LNG ithalatı 2022'nin ilk sekiz ayında yaklaşık %63 artarak 85,3 milyon tona yükseldi bile. Tabii spot piyasadaki yüksek fiyatları ödeyebilenler için. Fakat dört ay erken kesilen gaz akışı bir yandan akut doğalgaz kıtlıkları olasılığını artırırken, bir yandan da kalan gazın fiyatının yükselmesi bir yandan aşırı ithalat talebine bağlı olarak LNG fiyatlarının yükselmesi enflasyon canavarının daha da güçleneceği anlamına geliyor. Fed’e kıyasla işi iyice çetrefilleşen Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) bu perşembe alacağı faiz kararı ile yapacağı açıklamalar bu açıdan önemli. Ve bu yazının konusu değil. Fitch Ratings’in yukarıdaki tablosundan ve tabii yaz başından bu yana Kuzey Akım 1’in kademeli olarak gaz akışını kesmesi ardından gerçekleşenlere bakınca, LNG’nin en az bir sene boyunca büyük talep göreceği ortaya çıkıyor.
Avrupa'nın enerji ihtiyaçları için yeterli doğalgaza sahip olmaması, ikame olarak daha fazla petrol ve kömür kullanması gerektirmekte. Bu da resesyon endişelerine rağmen petrol fiyatlarını diri tutarken kömür fiyatlarını yukarı doğru itmekte.
Rusya'nın gaz kesintisine maruz kalma AB ülkeleri arasında farklılık gösterse de, Almanya ekonomisinin doğalgaz stokları, Rus gazı için alternatif senaryoları ve ekonomisi ile ilgili beklentiler büyük ölçekte kıtanın gidişatını etkilemesi ve büyük resmi özetleyebilecek bir ölçüt olması açısından önemli. Almanya eylül başı itibarıyla gaz depolarının %85’ini doldurmuş durumda. Buna karşın, soğuk bir kış döneminin doğalgaz talebini ortalama %5 artıracağı varsayımıyla, LNG ithalatının zamanlaması, fiyatı ve dağıtımı ekonomisinde en belirleyici faktörler olacak. Şimdilik tahminler, Rus gazını dört ay erken kesilmesinin 2023’te Euro Bölgesi ekonomisini 1,5-2 yüzde puan, Almanya ekonomisini de 3 yüzde puan kadar aşağıya çekecek. Bu da bu iki bölgenin de 2023’te negatif büyümesi anlamına geliyor. Bunlar önemli seviyeler ve üstelik ekonomide durgunluk 2022’nin ikinci yarısında başlayacak.  Başta gübre ve metal şirketleri olmak üzere Euro Bölgesi’ndeki tüm sektörlerde şirketlerin marjları ve nakit akışlarında problemler yaşanacak. Durumun ne kadar kötüleşeceği ve ne vadede sakinleşeceğini LNG pazarında belirlenecek. Avrupa'nın doğalgaza ihtiyacı var ve LNG olarak adlandırılan sıkıştırılmış doğal gazı mümkün olduğunca ithal edecek. Bu ithalat talebi Kasım 2022-Mart 2023 ile de sınırlı olmayacak, muhtemelen 2025 başlarına kadar devam edecek. ABD ise, bol miktarda doğal gaz arzı sayesinde önemli bir LNG kaynağı Avrupa için, Katar ile birlikte. Fakat ABD tarafında dahi LNG ihracat tesislerinin inşası yıllar alıyor. Mevcut ABD LNG ihracat seviyesi ise limanların kapasitesi açısından kelimenin tam anlamıyla maksimumda. Talep ne olursa olsun Avrupa’da izlenen gaz fiyatları artışı birebir olarak ABD tarafına yansımayacak ancak tabii mevcut yüksek seviyelerden düşmesine de engel olacak. Buna ek olarak, Avrupa'nın enerji ihtiyaçları için yeterli doğalgaza sahip olmaması, ikame olarak daha fazla petrol ve kömür kullanması gerektirmekte. Bu da resesyon endişelerine rağmen petrol fiyatlarını diri tutarken kömür fiyatlarını yukarı doğru itmekte. Sorun üretimde fiziksel kapasite. Avrupa’nın Rus petrolüne fiyat sınırlaması getirmesi halinde konuşulan senaryolardan bir tanesi de Rusya’nın günlük 3 milyon varil üretimini piyasadan çekebileceği. JP Morgan’a göre böylesi bir adım varil petrol fiyatını 190 dolara taşıyabilecek ve zincirleme olarak doğalgaz/LNG fiyatlarında yeni tur yükseliş yaratacak. Kısa vadede üretim miktarını kısmaksa mart sonundan bu yana izlediğimiz şekliyle Rusya’nın kasalarını doldurmakta. Kuzey Yarımküre'de yaşayanları zor bir kış beklemesinin temellerinde bu dinamikler var. Tüm yarıküre tüketicileri için enerji faturaları geçen senenin iki katına çıkacak, Avrupa söz konusu olduğunda, soğuk ve tehlikeli bir kış mevsimi ile karşı karşıya olacaklar. Türkiye’nin Rusya’dan ithal ettiği doğalgazın %25’ini ruble ile ödeyeme anlaşması ise bu resmi değiştirici bir faktör değil. Olmayan TCMB rezervleri, TCMB’nin Kapalıçarşı’dan döviz toplamaya çalıştığına dair haberler, BOTAŞ’a Hazine’den aktarılan yaklaşık 70 milyar TL borç sıkıntının ne derece büyük olduğunu gösteriyor. Rusya ile derinleşen ekonomik ilişkiler, ruble ile artan ticaret, Rusya’ya ihracatımızın ithalatımızın çok altında olması nedeniyle ruble kaynağının nereden sağlanacağı ve tabi uyarıları artan sayıda gelen Rusya ile iş yapmaktan kaynaklı yaptırım uyarıları... Tüm bu dengesizlikler içinde Türkiye ABD ile LNG ithalatı için sıraya eklenmiş görünüyor ki bu da kapasitesi dolu limanlardan geç kalınan bu adımın kolay kolay gerçekleşemeyeceğini anlatıyor. Gerçekleşse bile maliyetin iki katına çıkmasına engel olamayacağı da ayrıca kesin. Daha geçen hafta doğalgazı daha fazla sübvanse edecek alanın bütçede kalmadığını açıklayarak eylül başında herkese doğalgaz zammı dağıtan AKP hükümeti, bu zamlara devam etmek zorunda kalacak. Bunun bilinciyle tam da seçim öncesi bu sene bütçeden en az 250 milyar TL aktarmak zorunda kalacağı KKM’yi icat etmek zorunda kaldığı faiz indirimleri konusunda acaba bir özeleştiri yapıyor mudur acaba?