Lira değersizleşince büyü kayboldu. Dolar 20 liraya dayanmış, ona rağmen lira hâlen değerli diyoruz. Vahamete bakar mısınız? “Param yok, pulum yok ama, Allah’ım var”. Kusura bakmayın Allah kullanasınız diye insanlara akıl vermiş. Dünyada gündem: Zorlu haftaya başlıyoruz. 3 Mayıs’ta FED, 4 Mayıs’ta ECB faiz kararlarını açıklayacak. ECB’nin kararı değil ama, FED kararı, kendi adına yılın geri kalanındaki belirsizliği bitirir diye düşünüyorum. ECB, önce hafta başı enflasyon ve banka kredilerine ilişkin verileri bekleyecektir. Yine de 50 baz puan artış yüksek olasılık. FED ise, artan resasyon kaygıları ile kararsız. Yine de 25 baz puan artış olası gözüküyor. Piyasalar Merkez Bankalarına güvenmiyor. Enflasyon düşecek diye faiz artırıyorlar ama, enflasyonda artıyor. Bunun sebebi iktisat kurallarının hemen sonuç vermemesidir. İki Hidrojen, bir oksijen ile birleşince anında su oluyor; iktisatta bu zaman alıyor. Majör Merkez bankalarının faiz artırımının etkileri 2023 yılının son çeyreğinde daha net hissedilecek gibi.   ABD, First Republic Bank sıkıntısına uyandı geçen haftaya. Bankacılık krizi ilk başladığında bunun öyle kolay durulmayacağını 2023 yıl sonunu bulacağını yazmıştım. 20 Mart tarihli yazımda Walter Bagehot’un şu sözünü paylaşmıştım; “Her bankacı bilir ki, itibara layık olduğunu kanıtlamak zorunda kalırsa, argümanları ne kadar iyi olursa olsun, aslında itibarı biter.” Ve 2008 krizini örnek vermiştim. 2008 yılı başında patlamaya başlayan bankaların esas depremi 2008 yılı üçüncü çeyreğini bulmuştu. Bankanın etkisi, resesyon beklentilerini tetikleyince ABD’nin 5 yıllık CDS primi bir haftada 32 puandan 59 puana yükseldi. Tüm dünyada böyle değil. AB’de böyle bir artış yok. Üstelik 2022 Nisan ayında ABD’nin CDS puanı 15 civarındaydı. Finans çevreleri gelen olumsuz verileri, haberleri sindirmeye çalışıyor. Diğer yandan majör şirketlerin özellikle teknoloji şirketlerinin yüksek gelen karları moralleri yüksek tutuyor, hisse senedi piyasaları gevşemiyor. Ama bilanço beklentileri bitti. Bunu unutmamak gerek. Ekonomik durgunluğun şirketleri 2023 yılında nasıl etkileyeceğine odaklanmak gerekiyor gibi geliyor bana. Türkiye’de gündem: Seçim. Ama seçime değil iç savaşa gidiyoruz sanki. Minareler, hakaretler, darbe söylentileri. Seçim öncesi vatandaş resmen birbirine iyice düşman edilmeye çalışılıyor. Hayırlısı ile 15 Mayıs sabahını bir görsek. Geçen haftaya MB bilançosundaki net döviz pozisyonu damga vurdu. Eksi 8 milyar dolar. Bunu dahil edip swapları çıkarırsak genel döviz pozisyonu eksi 67 milyar dolar olmuş. Yani MB borçları (yükümlülükleri) varlıklarından 67 milyar dolar fazla. Anlaşılan MB arka kapıdan sürekli döviz satışı yapıyor, üstelik artık swap anlaşmaları da yapamıyor. Üstelik getirilen altınlarda satılıyor. Son altı haftada MB net altın rezervi 40 tondan fazla azalmış. Döviz, altın nereye gidiyor? Tam bir muamma. Allah sonumuzu hayır etsin diyeceğim de “Ben size aklı niye verdim” diye soracak diye korkuyorum. Dünyada emtia fiyatları Haziran 2022 ayına göre %30’a yakın gevşedi. Türkiye de fiyatı ucuzlayan kibrit çöpü yok. Dünyada bir gıda enflasyonu var, doğru. OECD raporuna göre, AB ülkelerinde gıda fiyatları %11,6 artarken bir zamanların tarım ülkesi Türkiye’de %94 artıyor. Kimsede sormuyor, “Türkiye’nin tarımına ne oldu” diye. Bizden sonra en çok artış olan Litvanya. %23. Rezalet. 2023 ilk çeyrek dış ticaret resmi rakamları açıklandı. İktidar yeni bir olumsuz rekora imza attı. İlk çeyrekte ihracat %2,5, ithalat ise %11,1 artı. İhracatın ithalatı karşılma oranı da %64 seviyesine geriledi. Dış ticaret açığı 35 milyar dolar. Kasan eksi 67 milyar dolar. KKM hesaplarında 100 milyar dolarlık lira var. %25 kadarı panik yapıp dövize kaçsa doların 30 liranın üstüne çıkabileceğini bilmek için akıl taşımak yeterli olur sanırım. Türkiye’nin dünya ekonomisindeki payı 2001 yılında %0,60 seviyelerine düşmüştü. 2013 yılında %1,24 seviyelerine çıktı. 2022 yılında yine %0,67 seviyesine düştük. Neden? 2013 yılına kadar ülkeye döviz aktı, TL aşırı değerlendi. Türkiye üretimi bırakıp taşaranluğa soyundu. Lira değersizleşince büyü kayboldu. Dolar 20 liraya dayanmış, ona rağmen lira hâlen değerli diyoruz. Vahamete bakar mısınız? “Param yok, pulum yok ama, Allah’ım var”. Kusura bakmayın Allah kullanasınız diye insanlara akıl vermiş.
Son altı haftada MB net altın rezervi 40 tondan fazla azalmış. Döviz, altın nereye gidiyor? Tam bir muamma. Allah sonumuzu hayır etsin diyeceğim de “Ben size aklı niye verdim” diye soracak diye korkuyorum.
PİYASA: 20 Nisan MB verilerine göre; MB bankası brüt döviz rezervi haftalıkta 5,4 milyar dolar, yılbaşından bu yana 12,6 milyar dolar azalmış.  BBDK verilerine göre; 20 Nisan haftası kredi artışı bıçak gibi kesilmiş. 25 milyar lira. Mart ve Nisan ayı haftalık ortalamaları 100 milyar lira üstündeydi. DOLAR/TÜRK LİRASI: Genel kanımı daha önce uzun uzun yazdım. Kısa vadede eğer zıplama olmazsa 5 Mayıs’a kadar 19,50 – 19,56 lira arasında, 12 Mayıs’a kadar 19,66 – 19,72 lira arasında kalabileceğini düşünüyorum. BİST100: Geçen hafta; “Direnci için 5100 puan demiştim, bu hafta da direnç aynı. Yukarı gitmek için burasını kırıp bir hafta üstünde kalmalı. Destek 4700 puanda.” Yazmıştım. 4700 puan kırıldı gibi duruyor. Hafta başı 4700 üstüne atamazsa 4200 ve 4000 puan var destekte. Borsada “hisse fiyatları çok ucuz diye bir salvo başladı”. Kime göre, neye göre. “Benim malımın fiyatı 100 lira” demek, o malın fiyatının 100 lira olduğunu ispat etmez. Malının fiyatını alıcı belirler. 2021 yılında Bist100 dolar bazında ortalama fiyatı 1,90 dolardı. Bugün gevşemiş hâliyle 2,37 dolar. Fiyatı %20 üstünde artmış. Bu süre içinde Türkiye ne kadar büyümüş? Dolar bazında %10. Bist100, Türkiye’nin iki katı büyümüş. “Çok ucuz” denilen bir şirkete baktım. Aynı süre içinde %120 fiyatı artmış. Ucuz demek fazla iddialı bir kelime sanki. Dikkatli olmak gerekiyor. ALTIN/ONS: “Benim iki senaryom var. 1- Bu haftadan başlayarak sekiz hafta civarı 2000 ve 2050 dolar arasında kalıp sonra 2000 dolara göre %15 ile %25 kadar yukarı yapması. 2- bu haftadan başlayarak beş hafta 1950 – 2000 dolar arasında kalıp sonrasında 2000 dolardan %15 aşağı gitmesi.” İki haftadır bu cümle sabit. Geçen haftayı 1974 ile 2009 dolar arasında geçirdi. Altın için 4000 dolar olacak diyenler bile var. Saygı duyuyorum ama neden olsun sorusu kafamı bulandırıyor.
2021 yılında Bist100 dolar bazında ortalama fiyatı 1,90 dolardı. Bugün gevşemiş hâliyle 2,37 dolar. Fiyatı %20 üstünde artmış. Bu süre içinde Türkiye ne kadar büyümüş? Dolar bazında %10. Bist100, Türkiye’nin iki katı büyümüş.
“Gold Is at a Premium” diye bir endeks var. Altının maliyetinin üzerine risk primini de koyup satış fiyatı belirliyor. Bu endeskse göre Altının ons fiyatı 1600 dolar civarında oysa piyasada 2000 dolarlara yakın seyrediyor. 2005 yılına kadar grafiğine baktım. Genelde aralarında 100 dolar fark oluyor. Bazen piyasa fiyatı bazen satış fiyatı yüksek oluyor. 2011 yılında satış fiyatı 1400 dolar civarındayken piyasa fiyatı 1800 dolar üstüne kadar çıkmış. 2012 yılında 1600 dolar civarında eşitlenmişler. 2019 ile 2020 sonuna kadar satış fiyatı ile piyasa fiyatı beraber artmış. 2020 sonunda 2000 dolarda ikisi birden zirve yapmış. Sonrasında satış fiyatı değil piyasa fiyatı düşmüş. 2021 sonunda 1800 dolarda yine dengelenmişler. Bugün piyasa fiyatı lehine 400 dolar fark var. Bu fark dikkatli olmamızı söylüyor bana. EURO/USD: 1,1030, 1,1180 direnç, 1,14 güçlü direnç, 1,1180 ile 1,14 arası bir yerde yükseliş durabilir. 1,0890 destek. Görüşümüze devam. TR TAHVİLLER: Bir önceki hafta tahvillerin faiz yükselişine dikkat çekmiştim. Geçen haftada tahvillere satış devam etti. 2 yıllık tahviller %19,48 görüp haftayı %17,25 seviyesinden kapadı. 10 yıllıklar ise %13,55 seviyesini görüp %12,93 seviyesinden kapadı. İki yıllık tahvillerin gördüğü %19,48 seviyesi 2022 Ağustos ayında beri gördüğü en yüksek yer. Son dört ay ortalaması %10 civarındaydı. Faizler bir anda %90 artış gösterdi. Tahvilleri kim satıyor? Yabancı yok. Toplam portföyleri 1 milyar dolara düştü zaten. Geriye bankalar kalıyor. Zaten böyle yüklü satış yapabilecek başka portföy yok.