Dünya salgınla uğraşıyorken­, salgın sonrası dünya düzeni tartışmaları sürerken gündemi meşgul etmeyecek bir başlıkta bu hafta sizlerle olacağım. Geçenlerde haber sitelerine düşen Pakistan’da 8 yaşındaki hizmetçi çocuk kafesin kapağını açıp kuşların kaçmasına sebep olmasından ötürü işkenceyle öldürülmüş. Öldüren kişi patronu Zöhre'nin eğitim masrafını karşılayacak bunun karşılığında da hizmetçiliğini yaptıracak olan kişi. Çocuklar yoksul çocukları zenginlerin hizmetkârı aynı zamanda yaşamları da onların inisiyatifinde istedikleri gibi sömürürler sonrada öldürürler. Bu hakkı onlara veren kapitalist sistem bu soruna çözüm önerilerini de sosyal sorumluluk projeleri kapsamında sunuyor. Çocuk işçiliği ile mücadele tartışılsın, çocuk işçilerin örgütlenmesi tartışılsın, bu tartışmaların sonucu çocuk işçiliğin meşrulaştırmasına değil, nasıl yasaklanacağı konusu yoksullukla birlikte ele alınmadıkça geçici çözüm önerileri geliştirmenin ötesine geçmiyor. Salgın kriziyle beraber işçi sınıfının yoksulluğu derinleşiyor. Bu yoksulluk alım gücünü azaltırken aile fertlerinin bütününün çalışması zorunlu hale geliyor. Çıkarılacak kanunun bir avuç zenginin mülküne el koymadığı sürece diğer hukuki gelişmeler Kaf dağının önündeki bir olayı okuyup üzülmenin ötesine geçmiyor. Dağın arkasında ucuz işgücü olan çocuklar, bunu iktidarlardan talep eden patronlar bu duruma kayıtsız kalamayacak patron iktidarları, sonuçta işçi sınıfının bir parçası haline getirilmiş çocuklar ve arkalarında bıraktıkları acı hikâyeleri okuyan bizler neler yapabiliriz diye düşünürken Küba’ya bir bakmak gerekiyor. http://www.kubadostluk.org/sosyalizm-ve-cocuklar-kuba-cocuk-gelisimi-politikalarinda-lider/ (Bu haber 2017 yılına ait) Bakarken dikkat çeken şeylerden bir tanesi anne ve bebeğin sağlığı gebelik sürecinden başlayarak titizlikle takip edilirken sonrasında devletin kreşlerinde her çocuğun gelişimi aile ile birlikte planlanıyor. Hangi ailede dünyaya geldiği geleceğini belirlemiyor. Her çocuk gözlerini açtığında yaşatmayı önüne koyan bir iktidarın yönetim şekliyle karşılaşıyor. Eşit doğan çocuklar özgür oluyor. Zöhreleri yaşamda tutacak olanda bu eşitliğin sağlanması, bundan azı öldürür.