Çayı keyifle içelim de askıdaki ekmeği ne yapalım?
Politikyol
Kriz dış mihrakların saldırı girişimi de olsa iktidar cephesi tarafından kabul görmüş bir gerçek. Hem de salgınla birlikte dünya ekonomisi zaten bir krizin içerisinde olduğu için, Türkiye’ye özgü olmadığı iddiası karşılığını buluyor. İktidar cephesi ne anasının gözü kriz dönemleri yoksulluğun arttığı aynı zamanda hoşnutsuzlukların kelimelere döküldüğü zamanlardır. Birde sokağa yansıması olursa kontrolsüz bir alana dönüşür.
Muhalefet cephesi de boş durmadı bu kriz döneminde tabi, sosyal kampanyalar düzenlediler. Nakit ve gıda kampanyaları…
İktidar cephesi bu kampanyaları yasakladı. Ama yine de büyük kısmı başarıya ulaştı. ”Millet ittifakı iktidara geldiğinde sosyal yardımları kesecek diyorsun ama bizde bunu iktidara geldiğimizde sürdüreceğimizi ispatladık.”
Sosyal yardımlara muhtaç halk üzerindeki yarışta kimse yoksulluğun kamusal bir sorun olduğunu söylemiyor. Çünkü ekonominin temellerinin patronların çıkarları için kurulu olduğunu devletinde bu rotadan taviz vermeyeceğini en önemli ortak noktalarının bu olduğunu biliyorlar.
Siyaset halkın sorunlarına çözüm üretme arenasıdır. Kulağa hoş gelen bu tanımın gerçek karşılığı emekçi halk ile patronların ortak çıkarları olmadığı için birisini seçip siyaseti onun için yapmak gerekir. Hali hazırdaki bu kapitalist sistemin değişmeyeceğine, yada değişmemesi gerekliliği üzerinden yapılan siyaset tercihini patronların çıkarını savunmak ve sorununu çözmek için yapıldığını söylemek lazım.
MHP’de halka hizmetini göstermek için geçenlerde askıda ekmek kampanyası başlattı. Bu kampanya geçmişte halkın krizler karşısında yoksullaştığı dönemlerin olduğu bu krizde ise açlıkla karşı karşıya kaldığını görmemiz için önemli.
Türk-İş’in açıkladığı Ekim ayı açlık sınırı 2.482,28 TL bu rakam 4 kişilik bir aile için hesaplanan tutar. Asgari ücretin 2.324 TL olduğundan bir aile 1 kişi çalışıyorsa eğer MHP’nin kampanyasının önemli bir kampanya olduğunu söyleyebiliriz.
Erdoğan’ın Malatya gezisinde bir vatandaşın evime ekmek götüremiyorum diye seslenmesine verdiği cevap çok konuşuldu. Bu serzenişi abartı bulması şaşırılacak bir durum değil. Son dönemde gittiği her yerde çay dağıtması ile bilinen Erdoğan vatandaşa da bu çayı evinde keyifle içmesini tavsiye etti. Cumhur ittifakının ortaklaşa halka sunduğu bu hizmetlerin kuşaktan kuşağa anlatılması ve unutulmaması için halkın sorunlarının çözümü için siyaset yapanların çaba sarf edeceğinden eminim.
Yorumlar
Popüler Haberler
MHP'li vekillerin istifa gerekçesine PolitikYol ulaştı: VIP altın kaçakçılığı
Marmaray'da bir kişi intihar etti
Bahtiyar Aladağ isimli erkeğin katliamı: Ölü sayısı sekize yükseldi
Sivas’ta dershane bulunan binada yangın: Bir öğretmen öldü
DEM Parti eş genel başkan yardımcısı Sevtap Akdağ gözaltına alındı
Marmara Adası'ndaki toprak kaymasında göçük altında kalan ikinci işçinin de cansız bedenine ulaşıldı