Devlete emanet edilmiş gencecik askerlerin yaşam haklarına sahip çıkamazken, bu millete nasıl sahip çıkacaklar? Cumhur İttifakı’nın kurup şekillendirdiği sınırların dışında siyaset yapmaktan bunca korkarken, o ittifakı aşan bir Türkiye’yi nasıl kuracaklar?Nasıl bir Türkiye tahayyülü var muhalefetin? Her biri kendilerince adaletten, eşitlikten, özgürlükten ve refahtan bahsediyorlar lakin aldıkları kararlarla veya gösterdikleri tavırlarla bizatihi kendileri bu kavramların içini boşaltıyorlar. Devlete emanet edilmiş gencecik askerlerin yaşam haklarına sahip çıkamazken, bu millete nasıl sahip çıkacaklar? Cumhur İttifakı’nın kurup şekillendirdiği sınırların dışında siyaset yapmaktan bunca korkarken, o ittifakı aşan bir Türkiye’yi nasıl kuracaklar? Hükmetme arzuları geriye kalan tüm eğilimlerini bastırıyor. Belki de bu yüzden değişen ve dönüşen toplumu anlayamıyorlar. Belki de bu yüzden mevcut zihniyetin Türkiye’yi geleceğe taşıyamayacağını göremiyorlar. Belki de bu yüzden cesaretleri gölgelerinin boyunu aşamıyor. Şehitlerimiz var. Ne zaman ki tek bir şehit haberi geldiğinde ulusal yas ilan edilir bu ülkede; yetmez, ahaliyle siyasiler elbirliği ile, giden o canın hesabını sormak için dünyayı ayağa kaldırırlar, işte o zaman bu bayrak ayrı bir güzel dalgalanır semada. Şehitlerimiz var, başımız sağ olsun. Allah onların sevenlerine sabır ve dayanma gücü versin. Allah bizlere, hepimize, iktidarı ve muhalefeti bir paydada birleştiren bu “örgütlü samimiyetsizlik” ile yüzleşme ve mücadele etme gücü versin. Versin ki başka canlar yanmasın. Versin ki o gencecik insanların acısına, kararları ve eylemleriyle sebep olanların yahut kayıtsızlığı ile buna çanak tutanların başları önlerinden hiç kalkmasın.
Örgütlü samimiyetsizlik
Politikyol
Ne zaman ki tek bir şehit haberi geldiğinde ulusal yas ilan edilir bu ülkede; yetmez, ahaliyle siyasiler elbirliği ile giden o canın hesabını sormak için dünyayı ayağa kaldırırlar, işte o zaman bu bayrak ayrı bir güzel dalgalanır.
Gün aşırı bir Mehmetçik düşüyor toprağa. Ocaklar sönüyor, yürekler dağlanıyor. Lakin Suudi kralı için ilan edilen ulusal yas, yarıya indirilen bayrak, askerlerimize çok görülüyor! Neden?
Çünkü askerlerin toprağa düşmesi ezelden beri siyasetin malzemesi haline getirilmiş bu memlekette. Çünkü politikacılar için şehitler, hayatın rutini içerisinde ve anlık bir zaman diliminde “timeline”larına düşen “haberlerden” ibaret. Bunca zaman, onca gencecik can verdik toprağa, hayatını harcadığı tek bir askerin acısını içselleştirmedi siyasetçiler. Bunun yerine ya muktedir olmak için “şehitler tepesi” hamaseti yaptılar ya da muktedir kalmak için üç maymunu oynayarak, göz göre göre çanak tuttular bu kanlı nizama.
Askerlerin sağ salim anasına, yuvasına, karısına veya çocuğuna kavuşabilmesi için bırakın mücadele etmeyi, söz söylemeyi, ellerini kaldırmayı, kıllarını dahi kıpırdatmadılar. Ne mi yaptılar?
Meral Akşener:
- Pençe-Yıldırım Harekât bölgesinde şehit düşen kahraman Mehmetçiğimiz Remzi Nişan’a, güvenlik korucularımız; Bülent Vermez, Kemal İmece, Avdi Demir ve Veysi Sebik’e Yüce Allah’tan rahmet, acılı ailelerine sabırlar diliyorum.
Milletimizin başı sağ olsun… (Türk Bayrağı emojisi)
Kemal Kılıçdaroğlu:
- Pençe-Kilit Operasyon bölgesinde şehit olan askerimiz P. Uzm. Çvş. Remzi Nişan’a Allah’tan rahmet, ailesine başsağlığı ve sabır diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun! (Türk Bayrağı emojisi)
Ahmet Davutoğlu:
- Milletimizin Başı Sağ Olsun.
Pençe-Kilit operasyon bölgesinde şehit olan kahraman askerimiz Remzi Nişan’a ve kahraman korucularımıza Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı diliyorum.
Ruhları şad, mekânları cennet olsun.
Ali Babacan:
- Irak’ta şehit düşen askerimiz Remzi Nişan’a, güvenlik korucularımız; Bülent Vermez, Kemal İmece, Avdi Demir ve Veysi Sebik’e Allah’tan rahmet, ailelerine ve yakınlarına sabır diliyorum.
Başımız sağ olsun.
Temel Karamollaoğlu:
- Milletimizin başı sağ olsun. (Türk Bayrağı emojisi)
Pençe-Kilit Operasyonu’nda şehit düşen kahraman askerimiz P. Uzm. Çvş. Remzi Nişan ile kahraman korucularımız Bülent Vermez, Kemal İmece, Avdi Demir ve Veysi Sebik’e Allah’tan rahmet, aileleri ve silah arkadaşlarına sabır ve başsağlığı diliyorum.
Akşener Fatih’i, Kılıçdaroğlu Kerem’i, Babacan Mustafa’yı, Davutoğlu Mehmet’i, Karamollaoğlu da Zahit’i, Allah korusun kendi elleriyle toprağa verdiklerini düşünseler; bir kerecik bu düşünce ile yüzleşseler, bir geceyi bu kabusla geçirseler, hatta bırakın bir geceyi bir dakikacık da olsa bu duygu haliyle nefes alıp verseler, acaba kalplerinde ve kafalarında bir şeyler değişir mi?
Acaba bunu yaptıklarında da toprağa düşen her bir askerin ardından sadece “isimleri” değiştirip, kopyala-yapıştır yaparak 280 puntoya sığdırdıkları ve bayrak emojisiyle süsledikleri mesajları atmakla yetinirler mi? Onların bir dakikasını alan bu taziye mesajları anaların, babaların, sevgililerin ve tüyü bitmemiş yetimlerin bir ömürlük acısı. Bu cüreti nasıl buluyorlar kendilerinde? Böylesi acımasız bir duyarsızlığa tahammül etmek çok güç.
Siyaset ne için yapılır? Neden ülke yönetimine talip olur bir insan? O ülkenin insanlarını mutlu etmek dışında nasıl bir gaye ile düşülebilir yollara? Bu adı geçen genel başkanlar ne ile meşguller? Amaçları oturdukları koltuklarda rahat etmek ve partilerini idare etmek mi yoksa toplumu, içine düştüğü bu karanlık dönemden çıkarmanın çarelerini aramak mı? Eğer ikincisiyse, girdikleri kaba göre şekil alarak yapamazlar bunu. Neden ve nasıl yapıldığını kendilerinin bile anlamadığı operasyonlarda yitip giden hayatlar için yalancıktan cümleler kurmakla çıkamayız bu bataklıktan.
Yorumlar
Popüler Haberler
Atatürk Havalimanı Katliamı: Ağırlaştırılmış müebbet alan IŞİD'liler tahliye edildi
'Ölünce beni kim yıkayacak?': TRT'nin reklam panoları tepki topladı
Komisyonda mikrofonlar açık unutuldu: 'Çok yanlış yaptı Bakan Hanım'
AK Partili Belediye Başkanı, AK Parti ilçe başkanını Ülkü Ocakları üyelerine dövdürdü
Bakan Fidan: HTŞ, yıllardır bizimle işbirliği içinde oldu
İstanbul'da deprem meydana geldi