Doğada mükemmel daireler yoktur. Ama hesaplamalar o ideal dünya üzerinden yapılır. Ve ilginç olan, doğa kendisini o ihmal edilmişlikler üzerinden gerçekleştirir. Asıl mükemmel olan da onun kendini var etme şeklidir. “Çin’de bir kelebek kanat çırparsa Teksas’ta kasırga olabilir.” Kelebek etkisi olarak bilinen bu fikir, meteorolog Prof. Edward N. Lorenz tarafından ortaya atılmış, kaos teorisinin temel düşüncelerinden biridir. Antik Yunan kozmogonisinde  evren  kaostan türemiştir. Kaostan kozmoza doğru bir yolculuk vardır: Düzen, düzensizlik içinde var olur. Kalp atışınıza bakın, bir süreklilik içinde pıt pıt atarak yaşamda kalmanızı sağlar ama kendi içindeki ritmi değişkenlik gösterir. Veya denizin dalgalarını izleyin, kıyıya vuran dalgalar kumları bir süreklilik içinde aşındırırken dalganın ne şiddetle hareket edeceği belirsizdir. Aslında düzen içinde gerçekleşen olaylar kaotiktir. Lorenz, hava tahminleriyle ilgi raporunu düzenlerken şunun farkına varır: Girdiği datalarda çok küçük bir sapma sonuçta büyük bir değişikliğe neden olmuştur. Bu yüzden uzun süreli hava tahmini yapmak olanaksızdır, hava tahminlerinin yanılmasının nedenlerinden biri de budur. Öngörünün önündeki en büyük engel kaotik düzendir. Determinizmin büyük zaferi önümüzdeki Güneş tutulmasının tarih ve saatini, ne kadar süreceğini saptayabilmek ama kaotik sistemlerde bu pek mümkün değil! Tunus’daki işsiz bir üniversite öğrencisinin kendisini yakmasıyla başlayan Arap Bahar’ın yarattığı etkiyi kim öngörebilirdi? İnsan faktörü içine girdiğinde psikolojik ve sosyolojik çoğu olay öngörülemezdir: Özetle kaos teorisi, başlangıç koşullarındaki değişikliğinde çok fark yaratabileceğinden bahseder. Bunu gelin astrolojiye uyarlayalım. O zaman doğum saatinde bir saliselik farkın bile sonuçta nasıl bir değişim yapabileceği astrologlar açısından değerlendirilmesi gereken konulardan biridir. Bu, bizim küçük fark olarak gördüğümüz şeylerin ne kadar önemli olduğunu göstermesinin yanı sıra, uzun dönemli öngörü yapmanın zorluğunu ve imkansızlığını anlatır. İnsan faktörü işin içine girer ve onun olaylara vereceği farklı tepkiler bütün denklemi bozabilir. Kaos teorisinin diğer bir kavramı çekerlerdir. Bunun anlamak içinse bir sarkacı düşünün: bir sarkaç merkeze doğru periyodlar çizer. Veya ışığa uçuşan pervaneleri hayal edin. Belirli bir alanda dairesel hareketler çizerek merkez etrafında öngörülmeyen bir rota oluşturur. Aynı şekilde doğum haritalarındaki pozisyonlar, belirli bir eğilime karşılık gelse de kendi içinde davranış biçimleri öngörülemezdir. Yani Yay burcu olan bir kişinin aklının seyahatte olması veya deneyimlemeye aç olması onun için Güneş’i bir merkez gibi düşünüldüğü anlamına gelse de kişinin bu yolu çizerken aldığı belirsiz yolu öngörmek mümkün değildir. Bir  doğum haritasına Newton fiziğindeki gibi neden sonuç ilişkisinde yola çıkarak bir öngörülebilirlik şeması atamak hatalıdır. Doğada mükemmel daireler yoktur. Ama hesaplamalar o ideal dünya üzerinden yapılır. Ve ilginç olan, doğa kendisini o ihmal edilmişlikler üzerinden gerçekleştirir. Asıl mükemmel olan da onun kendini var etme şeklidir. Astrolojiyi kaos teorisiyle değerlendirmek bir Sümerli için mümkün olmazdı büyük ihtimalle ama olaya daha büyük bir pencereden bakma olasılığına sahip bizler için kesinlikle ele alınmalıdır.