Şovenler Kaybetti, Halk Kazandı Şovenler Kaybetti, Halk Kazandı

Met Gala için ‘modanın Oscar töreni’ denebilir. Nasıl ki Oscar törenlerinde sadece filmler değil, oyuncuların verdikleri mesajlar da konuşuluyor, Met Gala’da da sadece elbiseler konuşulmadı. Daha doğrusu elbiseler yalnızca elbise değildi. 13 Eylül 2021 tarihinde New York’un ve hatta dünyanın en önemli müzelerinden Metropolitan Sanat Müzesi’nde Met Gala etkinliği gerçekleştirildi. Her sene mayıs ayının ilk pazartesi günü gerçekleştirilen Met Gala etkinliği bu sene pandemi sebebiyle eylül ayına ertelenmiş. Ben de bu ayın son New York yazısında Met Gala’dan bahsetmek istedim. Sizlerle gözlemlerimi paylaşacağım demek isterdim ama biletlerin 35 bin dolar olduğu bir etkinliğe maalesef katılamadım. Neyse ki Met Gala’ya giden bir arkadaşım var. New York’ta moda stilisti olarak çalışan bu arkadaşımın gözleminden de faydalanacağım. Met Gala, 1948 yılından beri Metropolitan Sanat Müzesi’nde, müzenin Kıyafet Enstitüsü (Costume Institute) bölümü için yardım toplamak amacıyla düzenlenen bir moda etkinliği. Bu sene gerçekleştirilen Met Gala’da da rekorun kırıldığı ve 16.75 milyon dolar yardım toplandığı söyleniyor. Met Gala yalnızca toplanılan miktarlarla değil, katılımcılar ile de kendini konuşturan bir etkinlik. Met Gala için modanın Oscar töreni denebilir. Nasıl ki Oscar törenlerinde sadece filmler değil aynı zamanda oyuncuların verdikleri mesajlar da konuşuluyor, Met Gala’da da sadece elbiseler konuşulmadı. Daha doğrusu elbiseler yalnızca elbise değildi. Sosyal medyada çokça önümüze düştüğü üzere Met Gala bu sene çeşitli mesajlarla doluydu. Kongre üyesi Alexandria Ocasio-Cortez’in hem olumlu, hem olumsuz birçok yoruma sebep olan “zengini vergilendir” (tax the rich) kıyafeti, Billi Eilish’in bir moda evinin kürk kullanımını bırakma sözü karşısında giydiği kıyafeti, Cara Delevingne’nin “ataerkilliğe çivi çak” (peg the patriarchy) yazılı fakat cinsellik referansı içerdiği için bazı feminist çevreler tarafından eleştirilen kıyafeti ve Carolyn B. Maloney’nin  “kadınlara eşit haklar” (equal rights for women) yazılı kıyafeti bu mesajlara verilebilecek örneklerden. Met Gala’daki bu mesajlar aslında bizlerin önüne düşmüşken, Türkiye’deki sosyal medyada pek gündem olmayan bir mesajdan da bahsetmek gerek. Metropolitan Sanat Müzesi’nde büyüleyici bir etkinlik gerçekleştirilirken dışarıda sivil toplum hareketi Black Lives Matter eylemcileri seslerini duyurmaya çalıştırlar. Sosyal adaletsizliğe ve ırk ayrımcılığına dikkat çekmek için gösteri yapmaya çalışan bu kişilerden bazıları ise gözaltına alındı. Anlaşılan dışarıdaki eylem içeridekiler kadar “büyüleyici” bulunmadı. BU YIL PARILTILI BİR İNSTAGRAM ARKA FONUYDU Gelelim Met Gala gözlemine. Moda stilisti arkadaşım Tara Sar’a Met Gala’da görev almanın nasıl hissettirdiğini ve Met Gala 2021’i tek bir cümleyle nasıl anlatabileceğini sordum. Kendisinin cevaplarını aktarıyorum: “Görev almak kendimle gurur duyduğum bir andı; A-List ünlülerin arasında olup yılın en çok konuşulan parıltılı gecesinde bulunmak çok heyecanlandırmıştı beni. Kırmızı halının arkasında inanılmaz büyük bir ekip olarak ünlülerin ve dizaynırların saç tellerinden tırnak uzunluklarına kadar sorumluyduk. Gecenin ana hedefi gayet asil olmasına rağmen maalesef eklemem gerekir ki; yüzlerce kişilik bir destek ekibi yalnızca kırmızı halıda ünlülerin çekileceği fotoğrafların derdine düşmüş durumdaydık. Tek cümle olarak özetlemek gerekirse: “Met Gala bu yıl gösterişli ve parıltılı bir instagram arka fonuydu”. Met Gala yalnızca yardım toplamayla, instagram için poz vermeyle ya da sosyal mesaj iletmeyle ilgili de değil. Bu etkinlik ayrıca Kıyafet Enstitüsü tarafından her yıl gerçekleştirilen moda sergisinin açılışını yapıyor. Met Gala etkinliğine gidemesem de Met Gala’nın açılışını gerçekleştirdiği moda sergisini gezdim. Bu sergiyi gezmem tahmin ettiğim kadar kolay olmadı. Pazar günü saat 16.00’da yoğunluk sebebiyle sergiye alınmadım. Ben de perşembe günü müzenin açılış saatinde gitme kararı aldım. Nitekim, bu sefer başardım. Fakat moda bölümüne ilgi büyük. Sergi çok geniş bir alana yayılmış değil ve bu sebeple sergi alanına belirli sayıda kişi alıyorlar. Ben de erken gelmeme rağmen yarım saat kadar beklemiş oldum. AMERİKAN MODASININ AVRUPA MODASIYLA BOY ÖLÇÜŞMESİ Peki bu seneki moda sergisi ne ile ilgili? Met Gala’nın bu seneki teması “Amerika’da” (In America). Şu an gösterilen kıyafetler ise serginin “Amerika’da: Modanın Sözlüğü” (In America: A Lexicon of Fashion) adlı ilk kısmı. Bu sergi, Amerikan modasının spor giyim ve hazır giyim ile bilinmesine karşı Avrupa modasında yeri olan özel tasarımın aslında Amerika’da da olduğunu gözler önüne sermeye çalışıyor. Sergide Amerika’da çalışan birçok tasarımcının eseri sergileniyor. Sergi Amerikan modasının belirli duygularını tanımlayan nostalji (nostalgia), aidiyet (belonging), haz (delight), keyif (joy), merak (wonder), yakınlık (affinity), güven (confidence), güç (strength), arzu (desire), teminat (assurance), rahatlık (comfort), and bilinç (consciousness) adında 12 bölüme ayrılmış. Bu bölümlerin dışında her bir kıyafetin üzerine çeşitli duyguları gösteren ve kıyafetlere bir nevi duygu yükleyen baloncuklar da konulmuş. Şahsen ben bu baloncuklara daha fazla odaklandım. Sergi alanına girdiğinizde ilk olarak Amerikan bayrağından yapılmış bir kıyafet görüyorsunuz. Doğruyu söylemek gerekirse bir süre bayrağın bu şekilde kullanımının Türkiye’de karışılaşacağı tepkiyi düşündüm. Farklı ülkelerin kendi bayraklarına karşı farklı yaklaşımları da üzerine düşünülmesi gereken bir konu sanırım. Neredeyse 100 adet kıyafetin bulunduğu bu sergiyi mümkün olduğunca fotoğraflamaya ve New York yaşamımı kayıt almak için açtığım instagram hesabımın hikâye bölümüne yüklemeye çalıştım. İlgilenenler new_york_diaries adlı instagram hesabının “MET” başlıklı hikayesini gezebilir. Fakat en çok ilgimi çeken kıyafetten burada bahsetmek istiyorum. Miguel Adrover’ın 2000-2011 koleksiyonundan alınan “Özgünlük” kelimesi ile ilişkilendirilmiş bu eseri yeni bir kıyafet değil. Adrover, Burberry marka yağmurluğu tersine çevirip elbise olarak kullanmış. Benim ilgimi çeken kısım ise bu esere Burberry tarafından telif hakkı ihlali sebebiyle dava açılmış olması. Merak etmeyin, Burberry, bu davasından sonradan vazgeçmiş. Serginin ikinci kısmı ise Mayıs 2022’de sergilenecek. Umarım o sergiyi de gezme ve sizlerle paylaşma fırsatı bulurum. Bir sonraki New York tecrübesinde görüşmek üzere.