Sorun sadece ekonominin dolarizasyona uğraması da değildir. evduatın riskleri ile Eurobond Fonlarının risklerinin birbirlerinden oldukça farklı olduğu son derece açıktır.Sorun sadece ekonominin dolarizasyona uğraması da değildir. evduatın riskleri ile Eurobond Fonlarının risklerinin birbirlerinden oldukça farklı olduğu son derece açıktır. Finansal okuryazarlığın son derece düşük olduğu ülkemizde çaresizlikle enflasyona karşı birikimlerini ezdirmemeye çalışan tasarruf sahiplerinin alternatifler içinde nasıl riskler aldığının da farkına varamamasıdır. Makro ekonomik çerçevesi belli olmayan bu uygulamaların sağladığı rahatlığın geçici ve sürdürülemez olduğu gün gibi ortadayken risklerin realize olması ile birlikte ortaya çıkacak sonuçların daha da vahim olması maalesef geçmiş dönemlerde yaşadığımız bir tecrübedir. Sevdiğim ve sık kullandığım şu söz belki de günümüzün stratejisi adaydır. “ Bazı dönemlerde almadığınız riskler size para kazandırır”.
Liralaşmak ya da dolarizasyonlaşmak
Politikyol
Faizleri düşük tutma rüyası da maalesef TL mevduat faizleri için geçerliliğini yitirmiş görünüyor. Geçtiğimiz haftaya kadar %25 ile %30 arasında faizlerin bankalarca mevduat müşterisine verildiğini duymaya başladık. Söylenti o ki bu konuda da serbest müdahale piyasa mekanizması gecikmedi ve otoriteler tarafından bankaların uyarılması ile sonuçlandı.
Aralık 2021 tarihinde Türk Lirasının çok kısa bir sürede büyük değer kayıplarına uğraması, Eylül ayında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun iş adamları ile yaptığı bir toplantıda uygulanacak para politikasına ilişkin verdiği sinyallerin hayata geçirilmesi ile gerçekleşti. TL, ABD doları karşısında 16 Kasım akşamı 10 sınırını aştıktan hemen sonra 23 Kasım’da 13.00 düzeyini 20 Aralık’ta da 18.36 seviyesini gördü. Makro çerçevesi hiç düşünülmeden panik halinde ortaya atılan bir fikir ile mevduat ve opsiyondan oluşan basit bir finansal ürün hayatımıza girdi. Faizi düşük tutma ideolojisi ile para politikasının önemsizleştirildiği ekonomimizde tasarruflarını dövizde tutmaya yönelen ve aynı zamanda TL’de durmak istemeyen vatandaşlara kurun artışından zarar etmeyeceklerinin teminatını veren bu ürün ile ilgili bilgi paylaşımı yapılmaya başlanan 18 Şubat tarihinde 34.6 milyar $ düzeyinden kasım başına kadar 44.8 milyar $ artarak 80 milyar $ düzeyine ulaştı.
Kaynak: Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK)
Bu süre zarfında da Bakan Nebati, neoklasik finans teorisinden epistemolojik bir kopuş gerçekleştirerek eklektik bir söylem ile hayatımıza “Liralaşma” kavramını getirdi. Peki durum böyle mi diye oturup düşündüğümüzde hiç bir şeyin göründüğü gibi olmadığını anlamamız çok kısa sürdü. TL’ye dönen tüm döviz TCMB tarafından alınıyor ama kurun artışı karşılığında mevduat sahibine kurun artış oranında getiri vaad ediliyordu. Kısa bir hesaplama sonrasında aşağıdaki grafikten de görüleceği gibi durumun hiç de liralaşma olmadığı son derece açıktı.
Kaynak : BDDK
Toplam mevduatlar göz önünde bulundurulduğunda TCMB’ye göre döviz mevduatların payı önemli ölçüde azalıyordu (Kırmızı Çizgi). Gerçekte ise TL görünümlü döviz miktarı 80 milyar dolar seviyesine ulaşırken döviz mevduatların Toplam Mevduata oranı rekorlar kırıyor ve %70 seviyesinin üzerine çıkıyordu.
Vatandaşı döviz mevduatından vazgeçirmenin başka yollarını arayan ekonomi yönetimi, düzenleme yapma yetkisine başvurarak bankalar üzerinden dövizde duran vatandaşları TL’ye geçirme konusunda bir takım başka uygulamalar gerçekleştirerek ceza mekanizmasını devreye aldı. Bu cezalar dövizde belirli bir oranın altını tutturamayan bankaların toplam döviz mevduatı üzerinden ödeyeceği cezadan 5-10 yıl vadeli Devlet Tahvili tutmasına kadar değişik bir spektrumu kaplıyor. Ceza ödeme korkusu ile bankalar da döviz mevduatına verdikleri faizleri aşağı çekerek tasarruf sahiplerini döviz varlıklardan caydırmaya çalışıyorlardı.
Kaynak : TCMB
Bu süreç hala devam ediyor. Sonuçta faizleri düşük tutma rüyası da maalesef TL mevduat fazileri için geçerliliğini yitirmiş görünüyor. Geçtiğimiz haftaya kadar %25 ile %30 arasında faizlerin bankalarca mevduat müşterisine verildiğini duymaya başladık. Söylenti o ki bu konuda da serbest müdahale piyasa mekanizması gecikmedi ve otoriteler tarafından bankaların uyarılması ile sonuçlandı.
İşin ilginç olan tarafı geçmişte 3 aylık ABD tahvilleri ile karşılaştırıldığında hep ek bir prim ödeyen mevduat faizleri şimdilerde neredeyse %2’lere yaklaşan negatif bir primi işaret ediyor olması. Yani bankalarımızın 3 ay vadeye kadar tasarruf sahibine ödediği ortalama faiz %2.3 düzeyindeyken ABD Hazine Bonolarının faizleri %4.18 düzeyine gelmiş bulunuyor.
Kaynak: Bloomberg
Tabii tasarruf sahibi de yine alternatif yollar arama konusundaki arayışını sürdürdü. Bu konuda ilginç bir gelişme dikkatlerden kaçmıyor. Yılbaşından bugüne kadar yabancı portföylerdeki akıma bakacak olursak hemen hemen her varlık grubunda net çıkışla karşılaşıyoruz.
Önemli miktardaki çıkış tutarı ise Eurobond’larda. Yılbaşından itibaren bu çıkış sonucunda Eurobond faizlerinde önemli yükselişler söz konusu oldu. Temmuz 2022 tarihine kadar hemen hemen tüm vadelerde ortalama 4 puan artışların söz konusu olduğu Türkiye Hazinesi Eurobond’larında 10 yıllık faizlerin %12 düzeylerine kadar çıktığını gördük.
Kaynak : Bloomberg
Son dönemlerde yoğunluk kazanmaya başlayan düzenlemelerin ve buna bağlı olarak düşen döviz mevduat faizlerinin tasarruf sahiplerini yönlerdirdiği enstrümanın önemli bir kısmı da Eurobondlar ve daha çok Eurobond içeren fonlar olduğu görülüyor.
Sadece Mart- Ekim döneminde Eurobond taşıyan fonların büyüklüğündeki artışın 5.5 milyar ABD Dolarının üzerinde olduğu akılda tutulursa bahsedilenin liralaşma mı yoksa dolarizasyon mu olduğu bir defa daha ortaya çıkar. Kısaca KKM dahil 454.1 milyar dolar büyüklüğe gelmiş döviz mevduatlarına 14.5 milyar dolarlık Eurobond fon büyüklüğünün de eklenmesi dolarizasyonun hangi noktada olduğu hakkında bir fikir verebilir.
Yorumlar
Popüler Haberler
Deniz Zeyrek, Sözcü gazetesinden ayrıldı
MHP'li vekillerin istifa gerekçesine PolitikYol ulaştı: VIP altın kaçakçılığı
Yasadışı bahis soruşturmasında yeni dalga: 7 fenomene yakalama kararı
Sivas’ta dershane bulunan binada yangın: Bir öğretmen öldü
Selçuk Üniversitesi, mutluluğun formülünü aramayı bıraktı
Liderlik hayali kuran Türkiye, puansız Karadağ'a takıldı