Memleket Partisi ve İnce destekçilerinin 14 Mayıs seçiminin kaderini tayin etme konusunda etkili olacağı söylenebilir. TİPin ise muhtemelen kendisine yönelen seçmen desteği ve Emek ve Özgür İttifakı içinde de yer alarak bu seçimi geçireceği öngörülebilir. 14 Mayıs seçimlerinde listelerde yarışacak milletvekili adayları belirlendi. Bundan sonra seçim sürecinde kampanya faaliyetleri yoğunlaşacak ve ardından seçmenler sandığa gidecek. Açıklanan listelerde özellikle seçim ittifaklarının doğası gereği sürprizler dikkat çekmekle birlikte, şimdilik asıl sürprizler Memleket Partisi Cumhurbaşkanı adayı olarak açıklanan Muharrem İnce ve partisine yönelen seçmen desteğiyle, Türkiye İşçi Partisi’nin sanat, fikir dünyasının tanınmış isimlerini aday göstermesi, partiye yönelik ilgi ve kamuoyu araştırmalarına yansıyan seçmen desteği. Cumhurbaşkanı adayı olarak güvenilir araştırmalara yansıyan bulgular dikkate alındığında, İnce’nin Cumhurbaşkanlığı seçimini ikinci tura bırakacak, partisinin ise barajı geçecek potansiyele sahip görünmesi. TİP’in ise kendi listesiyle yarışa katılacağı seçim çevreleriyle birlikte, Emek ve Özgürlük İttifakı’nın bir bileşeni olarak parlamentoda grup kurma potansiyeline ulaşabilecek güce sahip olması. Seçime bir aydan fazla sürenin bulunması adaylara ve partilere yönelik seçmen desteğinin değişebileceğini düşündürtse de her koşulda bu iki parti ve İnce’nin 14 Mayıs’ın büyük sürprizleri olma olasılığı göz ardı edilmemeli. GENÇ PARTİ’DEN MEMLEKET PARTİSİ’NE SEÇMENLERİN ARAYIŞI İnce ve Partisi’nin “flash” parti ve aday, TİP’in ise “Yıldızlar Partisi” şeklinde bir görüntü vermesi birkaç açıdan 14 Mayıs’ta Türkiye seçim tarihi ve sosyolojisi belirli açılardan tekerrür mü edecek şeklinde bir soru sormamıza neden olmakta. Memleket Partisi’nin sınırlı seçmen desteği ve İnce’ye yönelik sınırlı destek öncelikle 14 Mayıs’ın 3 Kasım 2002 seçiminde Genç Parti’nin gösterdiği performansa benzer bir refleks üretip üretmeyeceğini düşündürtüyor. TİP’e yönelen destek nedeniyle de 10 Ekim 1965 seçimlerinde TİP’in seçim performası ve kendisine yönelen desteğin sosyolojisi anlamında o seçimle benzeştirmek mümkün mü şeklinde bir soru sorulabilir. Bu tür sorulara yanıt vermeyi kolaylaştıracak bulgularla İzmir örneğinden yola çıkarak değerlendirme yapmak mümkün. Memleket Partisi’ne yönelik seçmen desteğinin sosyolojisini Genç Parti’nin 3 Kasım’da en yüksek oy aldığı illerden biri olan İzmir’de gözlemek mümkün. İzmir’de gerek İnce, gerekse Memleket Partisi GP seçmen sosyolojisine benzer bir sosyolojiye sahip. 3 Kasım’da ülke genelinde %7,2 oy alan GP, İzmir’de aynı seçimde %17,5’e ulaşmıştı. GP ülke genelinde Marmara bölgesinde, Trakya, Ege’de ağırlıklı olarak balkan göçmenlerinin yerleşik olduğu seçim çevrelerinde kendi ülke ortalamasının üzerinde oy toplarken, 90’lı yılların sonunda merkez sağ ve sol partilerin yaşadığı temsil krizi, ardından ekonomik kriz nedeniyle yoksullaşan, kendilerini herhangi bir siyasi görüşle tanımlamayan, ağırlıkla olarak merkezde konumlanan[1], Atatürkçü, laik, genç ve orta yaşlardaki seçmen kitlesinden destekle seçimin sürpriz partisi oldu. Örgütsüz fakat medyalı, beyaz gömlekli lideri, liderin şirketinin bayileriyle “şirket parti” olarak 3 Kasım seçimlerinden “flash parti” olarak çıkıp, ulusal baraja yaklaşan GP’nin seçmen sosyolojisini düzenin dışlananları, yoksulları, gelecek ümidi kalmamış, herhangi bir partiyle bağı çok sınırlı olan ya da partisiz seçmenler oluşturuyordu. Genç Parti, kampanyasının çekiciliği, liderinin söylemiyle bu kitlenin varolmak için tutundukları bir siyasal aygıt işlevi görmüştü.
recin diğer parti ve adaylar tarafından iyi yönetilmesi durumunda ise, Memleket Partisine oy vermeyi düşünen seçmenlerden Cumhur ve Millet İttifakı parti ve adaylarına yönelim olma olasılığı göz ardı edilmemeli.
M BU MEMLEKET PARTİLİLER VE İNCE DESTEKÇİLERİ? NE İSTİYORLAR? Memleket Partisi’nin seçmen sosyolojisi ve seçmen reflekslerini İzmir örneğinde ele aldığımızda, 3 Kasım sürecindeki GP seçmen sosyolojisi ve beklentilerine benzer bir tablo var karşımızda. İzmir’de yürütülen bir akademik araştırmanın bulgularına göre, bir otobüs, bir cep telefonu ile yola çıktığını iddia eden Memleket Partisi 3 Kasım Genç Parti oy oranına yaklaşamasa da ülke genelindeki oy ortalamasının üzerinde oy oranına sahip görünüyor. Memleket Partisi, seçmen sosyolojisi ve seçmenin bu partiyi, adayı İnce’yi Cumhurbaşkanı olarak tercih etmesi anlamında ilginç nitelikleriyle dikkat çekiyor: Memleket Partisi ‘ne oy vereceğini açıklayan 10 seçmenden yaklaşık 4’ü 24 Haziran 2018’de CHP’ye oy vermiş, yine, en az 3’ü ilk kez oy kullanacak olanlar, yaklaşık 1’i geçen seçimde oy kullanmayanlar, kalan 2’si İYİ Parti ve MHP seçmenlerinden oluşuyor. İlk kez oy kullanıp, Memleket Partisi’ni desteklemeyi düşünen seçmenlerin bu partiyi tercih etme nedenleri arasında diğer partilerin politikalarını, beğenmeme, yeni lider ve partileri destekleme isteği, iktidar partisinin ekonomik durumlarını kötüleştirmesi, diğer partilerin sığınmacı ve göçmen politikalarını beğenmeme nedenleri öne çıkıyor. Memleket Parti’sine erkeklerden, 18-24 yaş grubundakilerden, lise mezunlarıyla yüksek lisans/doktora yapmış olanlardan, öğrencilerden, kendilerini öncelikle “Türk”, siyasi kimliğini “ulusalcı”, siyasi görüşünü ideolojik yelpazede “merkez”de konumlandıranlarla düzenli geliri olmayan ve aylık toplam hane geliri 30.001 ve üzeri olanlardan daha fazla destek geliyor. Bu partiye oy vermeyi düşünen seçmenlerin CHP’yi tercih etmeme nedenleri olarak liderini, politikalarını beğenmeme, Türkiye’nin sorunlarını çözeceğine inanmama, Türkiye’nin çıkarlarına aykırı bir parti olarak görmeleri dikkat çekiyor[2]. İnce’ye yönelik seçmen desteğinin profiline bakıldığında, desteğin öncelikle öğrenciler, lise mezunları, erkekler, kendilerini öncelikle “Türk”, siyasi kimliğini “Ulusalcı”, siyasi görüşünü ideolojik yelpazenin merkezinde konumlandıranlar ve düzenli geliri olmayanlarla, aylık toplam hane geliri 30.001 ve üzeri olanlardan geleceği anlaşılıyor. İnce’ye oy vermeyi düşünen seçmenin tercihinde ise ülkeyi daha iyi yönetebileceğine ilişkin düşünce öne çıkıyor. Gerek Memleket Parti’si gerekse İnce’ye yönelik desteğin sosyolojik nitelikleri ve seçmen refleksleri dikkate alındığında, İzmir’den bakıldığında, parti ve aday bir “flash parti ve aday” izlenimi veriyor. Bu nedenle, şimdilik 3 Kasım’ın Genç Partisi görünümüne benzer bir vakayla karşı karşıya olduğumuzu söylemek yanlış olmayacaktır. Sürecin diğer parti ve adaylar tarafından iyi yönetilmesi durumunda ise, bu partiye oy vermeyi düşünen seçmenlerden Cumhur ve Millet İttifakı parti ve adaylarına yönelim olma olasılığı göz ardı edilmemeli.
Listelerde yer verdiği adaylar ve uzun süredir inadına düzen değişikliği iddiasıyla siyaset yapan partinin TİPin 1965 seçimlerindeki benzer başarısına ulaşması ve benzer seçmen sosyolojisinden destek görmesi hâlinde şaşırmamak gerekir.
14 MAYIS’A DOĞRU TİP VE 1965 SEÇİMLERİ: SOSYOLOJİK BİR TEKERRÜR MÜ? TİP’in 14 Mayıs’ta ulaşması muhtemel oy oranı ve parlamentoda olası milletvekili sayısıyla seçimin büyük sürprizini yapan partilerden biri olması da yüksek ihtimal. Listelerde yer verdiği adaylar ve uzun süredir inadına düzen değişikliği iddiasıyla siyaset yapan partinin TİP’in 1965 seçimlerindeki benzer başarısına ulaşması ve benzer seçmen sosyolojisinden destek görmesi hâlinde şaşırmamak gerekir. 1965 seçimlerinde sol söylem ve politika önermeleriyle milli bakiye sisteminin kolaylaştırıcılığında parlamentoya azımsanmayacak temsilci sokan partiye gelen destekte özellikle büyük kentlerde sosyo-ekonomik statüsü yüksek seçmen kitlesi etkiliydi. Abadan ve Yücekök’ün 1965 seçimlerini inceleyen akademik çalışmalarının[3] bulgularına göre, bu seçimde TİP büyük kentlerde sosyo-ekonomik statü temelinde dikkate değer özelliklere sahipti. Bu seçimde en fazla büyükşehirde yaşayan seçmenleri kendine doğru çekmiş (115.000 oyunu şehirlerden, 161.000 oyunu köylerden almış), nüfusu 100.000 üzeri şehirler arasında başta İstanbul olmak üzere, Ankara, İzmir ve Gaziantep’te destek almıştır[4]. TİP’in üst gelir grubuna mensup seçmenlerden destek almasına benzer seçmen davranışı 14 Mayıs’ta da sürecek gibi görünüyor. Nitekim, İzmir araştırmasının bazı bulgularına göre TİP seçmen profili bunu çağrıştırıyor. Bu parti İzmir’de erkeklerden, 18-34 yaş grubundakilerden, yüksek lisans-doktora mezunlarından, doktor-avukat-mühendis gibi beyaz yakalılardan, kendilerini öncelikle Müslüman-Alevi, siyasal kimliklerini “komünist-sosyalist” olarak tanımlayanlar, siyasi görüşünü ideolojik yelpazede merkez solda konumlandıranlar, aylık toplam hane geliri 25.001-30.000 Tl arasında olanlardan, kentin sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyi açısından en gelişmiş ilçe ve mahallelerinde yerleşik seçmenlerden daha fazla desteğe ulaşıyor. TİP’e yönelik seçmen desteğinin bu kesimlerden daha yüksek oranda gelmesi, TİP’in özellikle 1965 seçimlerindekine benzer bir toplumsal destek bulma olasılığının güçlü olduğunu düşündürtüyor. Memleket Partisi ve İnce’ye yönelik destek sandığa da yansırsa, 2002 seçimlerindeki GP örneğine benzer bir seçmen desteğinin ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu parti ve İnce’nin sahip olduğu desteğin özellikle ağırlıklı olarak ilk kez oy kullanacak seçmenden gelmesi, partinin örgüt yapısının zayıflığı, yaygın olmayışı, ekonomik gücünün sınırları dikkate alındığında, desteğin zayıflaması da olasıdır. Bu tür bir eğilimin gerçekleşmesi hâlinde, Memleket Partisi ve İnce destekçilerinin 14 Mayıs seçiminin kaderini tayin etme konusunda etkili olacağı söylenebilir. TİP’in ise muhtemelen kendisine yönelen seçmen desteği ve Emek ve Özgür İttifakı içinde de yer almasıyla, Batı tipi sol/sosyalist partilerin alışık olmadığı bir sosyolojiyle en azından bu seçimi geçireceği öngörülebilir. [1] Tanju Tosun, Gülgün Erdoğan Tosun; “3 Kasım 2002 Seçimleri-İzmir Genç Parti Örneğinde Bir Araştırmanın Düşündürttükleri”, (Yayınlanmamış Çalışma), İzmir, 2003. [2] Tanju Tosun, Gülgün Erdoğan Tosun; “14 Mayıs’a Doğru Seçmen Eğilimleri. 2002 seçimleriyle Karşılaştırmalı Bir inceleme”, (Yayınlanmamış çalışma), İzmir, 2023. [3] Bkz. Nermin Abadan, Ahmet N.Yücekök; “1961-1965 seçimlerinde büyük şehirlerde gelir durumlarına göre oy verme davranışları”, dergipark.org.tr, Erişim tarihi: 7 Nisan 2023. Abadan ve Yücekök’ün incelemelerine dahil ettikleri büyük şehirler İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Eskişehir, Adana, Gaziantep, Konya ve Kayseri’dir. [4] A.g.m.