Kemal Bey bir yandan çok fazla ve güçlü taş atıyorken kaç tane kuş vuruyor bunu bilemiyoruz. Zira seçimi hileye ve hurdaya karşın almak için sadece kendi kesiminden fire vermemek yetmez. AKP ve MHP tabanından da oy almak şart.Kısacası Kemal Bey bir yandan çok fazla ve güçlü taş atıyorken kaç tane kuş vuruyor bunu bilemiyoruz. Zira seçimi hileye ve hurdaya karşın almak için sadece kendi kesiminden fire vermemek yetmez. AKP ve MHP tabanından da oy almak şart. Bunun zorunluluğu da şurada gizli; görünen o ki ne İYİ Parti ne de HDP seçmenleri blok hâlde Kemal Bey’e oy vermeyecekler. Memleket Partisi’nin de CHP seçmeninden az da olsa oy koparacağını düşünürsek Kemal Bey’in kendi güvenli sularının dışına çıkması lazım. Ancak bu hiç de kolay değil. Kolay değil çünkü eğer milliyetçiliğe yaslanırsa HDP seçmenini kaybedebilir ya da dindarlığa yaslanırsa kendi tabanından kaymalara engel olmaz. Kürt siyasetini açık olarak dillendirmesi bir şekilde iktidarın propagandasına malzeme vermek olur ki bu hataya düşeceğini de hiç sanmıyorum. Bu bağlamda Kemal Bey’in propagandasında kullanacağı temel argüman bir noktada apolitik gibi gözükse de doğrudan hane halkının ekonomisine yarayacak politikaları anlaşılır şekilde ve çok fazla tekrar ile dile getirmesi. 5’li çete ile mücadele edeceğim, yurt dışından temiz ve de sıcak para bulacağım, kayıp olan 428 milyar doları getirip kasaya koyacağım gibi söylemler çok etkili gibi gözükse de sokaktaki vatandaş doğrudan bunun kendine yarayacağını anlamayabilir. Ancak ay sonunu zor getiren, eşinin verdiği ile yetinmek zorunda olan ve de bu nedenle bilinçsiz şekilde gerek ekonomik gerekse de psikolojik şiddete maruz kalan ev kadınlarına doğrudan ve anlaşılabilir şekilde ulaşabilir mesela. Ya da üniversite öğrencilerine, atanamayan öğretmenlere, ekonomik sıkıntıdan bilim yapamayan akademisyenlere ya da kadrosuz çalışan taşeron işçilere doğrudan ulaşabilir. Biliyorum bunlar zaten seçim beyannamesinde var ama ne kadar anlatılıyor çok da emin değilim. Sonuç olarak bence hâlâ seçim bıçak sırtı ve kendi sınırlarının dışına çıkmayan muhalefet Erdoğan gibi bir aktör karşısında moral üstünlüğü sağlamış olsa bile seçimi çok da kolay alamayabilir. Biraz bilinmeyen sularda kulaç atmak lazım gibi geliyor bana. Biraz daha çaba, biraz daha cesaret lazım şimdi. Hoş şimdi değilse ne zaman?
Kemal Bey’in kampanyası: Evet ama yetmeyebilir
A.Erdi Öztürk
Bence hâlâ seçim bıçak sırtı ve kendi sınırlarının dışına çıkmayan muhalefet Erdoğan gibi bir aktör karşısında moral üstünlüğü sağlamış olsa bile seçimi çok da kolay alamayabilir. Biraz bilinmeyen sularda kulaç atmak lazım gibi geliyor bana.
Lafı hiç uzatmadan Kemal Bey’in çok iyi bir seçim kampanyası sürdürdüğünü söyleyebiliriz. Her ne kadar CHP listeleri oldukça kötü olsa da Kemal Bey hem enerjisi hem de çok boyutlu seçim kampanyası ile ciddi bir hava yaratmış durumda. Bu bağlamda onun üç ayaklı bir seçim stratejisi yürüttüğünü söyleyebiliriz. İlk olarak gerek sosyal medya videoları gerekse de diğer sosyal medya araçları ile hem seçim vaatlerini halka bir şekilde ezberletiyor hem de yakın çalışma arkadaşları ile bir şekilde kendi kadrosunu kamuoyu ile paylaşıyor.
Bu alan içerisinde ‘Bay Kemal’in Tahtası’ gibi okumuş orta üst sınıfa hitap eden kampanya araçları da bulunmakta. İkinci olarak yoğun bir miting programı sürdürüyor. Ekrem İmamoğlu ile kitleleri coştururken Mansur Yavaş ile kitlelere güven vermeye çalışıyor. Sonunda ise kendisi sahneye çıkarak bu devlete ve topluma ben sahip çıkacağım diyor.
Son ayakta ise kapalı ve bazılarının bir kısmı kamuoyu ile de paylaşılan toplantılar ile önemli yerlere mesajlar veriyor. Örneğin en az bilinen dış politika tercihi konusunda büyükelçiler ile yapmış olduğu yemekli toplantı önemli bir adımdı ve batının Erdoğan’ın olmadığı bir Türkiye’yi hayal etmeleri açısından da önemliydi. Dahası Alevi ve Kürt videoları ile hem kendi kitlesine hem de devletin farklı kanatlarına da mesajlar vermekte.
Yukarıda da belirttiğim gibi bu kampanya ayakları çok önemli ve görebildiğim kadarıyla etkili de oluyor. Dahası iktidarın yorgunluğu, devlette ve toplumda yarattığı tahribat ve de hane halkına doğrudan ulaşan politikalar üretememesi Kemal Bey’in kampanyasını daha da etkili hâle getiriyor. Ancak burada soru bu kampanyanın Erdoğan gibi bir aktörden iktidarı devralmak için yeterli olup olmayacağı.
Ya da diğer bir deyişle Kemal Bey’in özellikle ilk turda yirmi beş milyon oyun üzerine çıkıp çıkamayacağı ile alakalı olmalı. Kanımca bu sorulara şu an için kesin ve gür sesli bir evet diyemiyoruz. Neden mi? Zira Kemal Bey’in kampanyası karşı taraftan oy almak ya da oradan kopmaya hazır kitleleri kendisine çekmekten daha çok kendi kitlesini konsolide etmeye yarıyormuş gibi geliyor bana.
Misal ‘ben Aleviyim’ videosu bir şekilde kendi kitlesini cesaretlendirirken ona Alevi olduğu için karşı olan kitleleri de çelikleştiriyor. Dahası devletin Sünni ve Türkçü kanadının da ona karşı daha çok direnç göstermesine neden olabilir. Kürt videosu bir şekilde ona gelecek olan HDP seçmenini konsolide ederken kimi İYİ Parti seçmenini kaçırabilir. Dahası doğrudan sosyal medya odaklı bir kampanya ise zaten CHP ya da Kemal Bey seçmeni olan kentli orta sınıfa hitap ederken Anadolu’nun ücra köşelerine ulaşamayabilir.
Yorumlar
Popüler Haberler
Deniz Zeyrek, Sözcü gazetesinden ayrıldı
MHP'li vekillerin istifa gerekçesine PolitikYol ulaştı: VIP altın kaçakçılığı
Yasadışı bahis soruşturmasında yeni dalga: 7 fenomene yakalama kararı
Sivas’ta dershane bulunan binada yangın: Bir öğretmen öldü
Selçuk Üniversitesi, mutluluğun formülünü aramayı bıraktı
Liderlik hayali kuran Türkiye, puansız Karadağ'a takıldı