Ekonomi duruyor; Piyasayı canlandırmak için asgari ücrete, memur, işçi, emekli aylıklarına yapılan zam ilk aydan sıfırlandı. İnsanlar temel gıda ürünleri dışında alışverişten çekiliyor.  Geçen hafta; TÜİK  Ocak 2022 enflasyon rakamlarını açıkladı. Ocak ayı Tüfe artışı aylıkta %11.10, yıllıkta %48.69 olarak açıklandı. Tüfe ise aylıkta %10.45, yıllıkta %93.53 oldu. ÜFE önemli. Enflasyonun gelecek aylarda da artacağını gösteriyor. Üfe ve Tüfe arasındaki uçurum üreticinin fiyat artışlarını tüketici fiyatlarına yansıtamadığını gösteriyor. Üretici kâr marjından vaz geçiyor. Maliyetleri sabit kalınca kâr marjını artıracaktır. Üreticinin maliyetlerinin bu sene sabit kalacağını düşünmek fazla hayalperestlik olur. Tüm dünyada maliyetler artıyor. Türkiye ithalatının %85 i hammadde ve ara mal. İthal edemezsek üretemeyiz demek bu. İthal edeceğimize göre üretim maliyetleri artacaktır. Cari Açık; Bu gerçeği bir türlü göremeyen iktidar elinde olmadan yükselen kuru kendine göre faydalı hale getirdi ve “Türk lirası değersezleştikçe ihracatımız patlayacak, cari açık kapananacak” hayaline kendini kaptırdı. Üretim ve ihracat için kıpırdandığımız anda ihracat değil ithalat patladı. Ocak 2022 ayı cari açığımız 10,5 milyar dolar oldu. İhracat %17 artarken  ithalatımız %55 arttı. 2021 yılında dolar kuru %125 artarken ihracatımız %33 artabildi. Yazık değil mi bu ülkeye? Her şey “Faiz sebep, enflasyon sonuçtur” rüyası ile başladı aslında.  Politika faizi düşünce enflasyonun düşüceceğini sanan akıl yüzünden dolar kuru fırladı. MB faizi düşürdükçe hazinenin borç alma ürünü tahvillerin faizleri arttı. TR 10 yıllık tahvil faizleri %16 lardan %24 lere fırladı. Düşecek denilen enflasyon delirdi. MB faizi %19 iken, % 19 seviyelerinde seyreden enflasyon, MB faizi %14 seviyesine geldiğinde %50 seviyesine tırmandı. Ekonomi duruyor; Piyasayı canlandırmak için asgari ücrete, memur, işçi, emekli aylıklarına yapılan zam ilk aydan sıfırlandı. İnsanlar temel gıda ürünleri dışında alışverişten çekiliyor.  Ağızlarını yayarak söylüyorlardı ya, “Kriz diyorsunuz ama, yollar, kafeler, pazarlar dolu” diye. Gidip şimdi baksınlar bakalım. 2021 Kasım’dan beri biraz kafası çalışanlar hep aynı şeyi söyledi; “insanların evlerine tıkılması Ocak ayı ve sonrasında olur” diye.  İnsanların tüketimden vazgeçmesi başta hizmet sekötüründen başlayarak tüm üretimi etkileyecek. Bel fıtığı gibi. Belin ağrıdıkça yana eğileceksin, eğildilçe belin daha çok ağrıyacak. Tüketim azaldıkça, üretim azalacak. Üretim azaldıkça iş yerleri, imalathaneler kapanacak. Kapandıkça işsizlik artacak. İşsizlik artıkça tüketim daha da azalacak. Kısır bir döngüye soktular güzel ülkemi. Döviz hesapları ve Kur Korumalı Mevduat; İktidarın geçmişten ısrarla ders almadığını gösteren yeni uygulamasına ilgi az da olsa devam ediyor.  Burada dikkat edilmesi gereken dövizden çıkan paranın TL ye gidip gitmediğinden emin olunamaması. MB verilerine göre ocak ayında 9 milyar dolar döviz hesaplarında çözülme görülüyor. Aralık ayının son haftasını da eklerseniz 11 milyar dolara ulaşan bir rakam bu. Buna rağmen dolar 13,50 liraya demir attı, kesinlikle gevşemiyor. 2021 yılı mart ayında benzer bir gündem yaşandı. Döviz hesaplarında 11 milyar dolarlık çözülme oldu bir ayda. Dolar kuru yine bugün olduğu gibi yerinden kıpırdamamış sabit kalmış sonrasında uçmuştu. Çözülen para gerçekten KKM hesaplarına ve TL ye mi dönüyor? Ben pek emin olamıyorum. Sanki yastık altına giden hatırı sayılır bir meblağ var. Bakın en tehlikelisi bu durum. KKM mevduat hesaplarında 290 Milyar liralık bir meblağ oluşmuş. Gerçek anlamda bunun tanımı; Döviz hesapları 22 milyar dolar artmış aslında. ABD, mart ayı ile birlikte faiz artırımı ve parasal daralmaya gideceğini açıkladı. AB ve İngiltere de parasal daralma söylemlerinde bulundu. Artık dünyadan Dolar, Avro, Sterlin bulmak güçleşecek. Elinde olan para da yastık altına giderse yanarız. Geçen yıl başından beri yazıyorum. “10 lira olacak doları, Türkiye Ekonomisi kaldıramaz. 10 lirayı çok kolay telaffuz ediyoruz” diye. Geldiğimiz nokta ortada. Şimdi herkes 20 liraları çok kolay söylemeye başladı. Şimdiden yine uyarayım. Dolar 20 lira olursa ister TL’niz , ister dolarınız olsun hiç bir işe yaramaz. Geçmiş olsun. Kamyon yarıya kadar çamurda. Tüm trafik işaretlerine, trafik uzmanlarına hatta kamyonu durdurmak için kendini kamyonun önüne atanlara rağmen göz göre göre kamyonu gidip bataklık çamuruna batıran şöförün, kamyonu bu bataktan çıkaracağına inananlara tek sözüm var: Hepimizi boğarsınız! DOLAR/TÜRK LİRASI; Direnç 13.68, destekler 13.45 ve 13.15. Doğrusu bir müddet daha yatayda kalması hatta zaman zaman aşağı hareket yapması şaşırtıcı olmaz. Ana dirençler 13.90 ve 14.20. AVRO/DOLAR; “Geçen hafta 1.1110 destek, 1.11 civarında  orta ve uzun vadeli Avro da kalınmalı.” Tahmininde bulunmuştum. 1.1138 den sert tepki geldi. Bu hafta 1.15 direnç. 1.1420 üstünde kalmaya devam ettikçe yukarı hareket devam edebilir. 1.15 geçilirse 1.16 – 1.17 arası bile görülebilir ama geri dönüşe dikkatli olunmalı. Yine de dolar lehine son bir güçlü hareket geleceğini tahmin ediyorum. ALTIN/ONS; 1830 ve 1890 dolar direnç. 1785, 1765 destek. 1740 doların altı ise “AMAN DİKKAT” demek. Tecrübelerim ABD faizlerinin artığı dönemlerde altın fiyatının düştüğü konusunda beni şiddetle uyarıyor. BORSA; ABD ve dünyada parasal daralma ve faiz artışı var. Ayrıca petrol fiyatları artıyor. Bu iki konu hisse senetleri piyasasını olumsuz etkiler. ABD borsaları şişkin durumda. 2020 yi pas geçen şirketler 2021 de üretmeye yüklendiler. Bu yüzden 2021 bilançoları iyi gelecekti. Bilanço beklentisi borsaları yukarıda tuttu. Artık bilanço beklentileri gerçekleşti. Sert satışlar gelebilir. Mesela D&J’da 33000 puanın altına gelmesi tetikleyici olabilir. ABD borsaları düşerse Türkiye dahil tüm borsalar olumsuz etkilenir. Lütfen bunu aklınızdan çıkarmayın. Bist de direnç 2090, destek 1830 puanda. Hacim yetersiz ve yabancılar 1.43 dolar seviyesinden bile çıkmaya devam ediyor. Ocak ayının son haftası yine 140 milyon dolar satmışlar. Hisse senedindeki yabancı portföyü %40 seviyesinin altına inmiş. Yanlış hatırlamıyorsam 2001 yılında bu oran dip dediğimiz %43 seviyesindeydi. Yabancıların Türk hisselerine bu kadar isteksiz olduğu bir dönemi hatırlamıyorum. BİTCOİN; 42250 doların üstünde kalıp kalamayacağına dikkat edin. BRENT PETROL; ocak ayı başında, 82.50 doların üstünde kapanışlar, 95- 115 dolar arasını hedefe sokar diye yazmıştım. 89.15 ve 86.70 dolar destekleri. 86.70 doların altında haftalık kapanış yapmadığı müddetçe yukarı eğilimi devam edecektir. Artan petrol fiyatları Türkiye’yi olumsuz etkileyecektir. TR 10 TAHVİL; aralık ayında 10 yıllık tahvil faizlerinde %22.80 seviyesinin çok kritik olduğunu yazmıştım. Burayı kırıp %24 seviyesini denedi. Şimdi  geri gelerek düzeltmesini yapıyor.  %22.80 seviyesini destek yapıp tekrar yukarı dönerse enflasyon rakamlarını görmemiz hiç şaşırtıcı olmaz.