Muhalefeti iktidara taşıyabilecek yeniliklerden biri parti elitlerinin yeniden belirlenme sürecinde kadınlara daha çok yer vermesinden geçmektedir. Bu parlamentoda kadının adı olmayan illerdeki kadınların kaderlerinin değişimine de yol açabilecektir.     Siyasal partiler liberal demokrasilerin ve parlamenter yapıların vazgeçilmez unsurlarıdır. Özellikle Türkiye gibi seçim merkezli demokratik yapıların odağında siyasal partiler bulunmaktadır. Sistemin oyun kurucu aktörleri olan partilerdeki elitler (seçkinler) partinin ülkede var olan ekonomik sermayeyle, bilgi sermayesiyle, sosyal sermayeyle, kültürel sermayeyle ve siyasal sermayeyle bağlantılarını kuran aracılar, bağlantı noktalarıdır. Dolayısıyla partilerdeki elit konfigürasyonu yani elitlerin yapılandırılma şekli partinin yönetişim yapısının da önemli bir göstergesi olarak kabul edilir[1]. Siyasal partilerin yapısal dinamizminin en önemli unsuru olan elit konfigürasyonu partilerin ve ülkedeki rejimin toplumsal yapıyla bağlantısını kuran ana beslenme damarlarıdır. Partilerde veya rejimde dönüşümün yolu elit konfigürasyonunun dönüşümünden geçer. Literatürde liberal demokrasinin alt yapısını oluşturabilecek nitelikte parçalanmış elitlerin uzlaşıya dayalı olarak birleşmeleri için dört ön koşul belirlenmiştir[2]. İlki yüksek düzeyde ekonomik gelişme, ikincisi dinamik ve popüler bir lider, üçüncüsü güvensiz grupları tek bir çatı altında iş birliği yapmaya teşvik eden siyasi bir kriz, dördüncüsü ise ideolojik olarak farklı programların yumuşatılmasına katkıda bulunan sorun temelli toplumsal bölünmelerin ortaya çıkışı. Türkiye’nin mevcut durumuna bakıldığında muhalefet açısından neredeyse bu koşulların hepsinin tamamlanmış olduğunu görmekteyiz. Bu teorik açıklama 6’lı Masanın ortaya çıkışını hazırlayan koşulları ve farklı programlara sahip partilerin/liderlerin bir araya gelmelerini kolaylaştıran siyasal krizin derinliğini ve sorun temelli toplumsal bölünmelerin derinliğini daha anlaşılır kılıyor. Cumhuriyet’in ikinci yüzyılının eşiğinde durduğumuz yer bize yeni bir demokratik yönelimin tarihsel koşullarının hazır olduğunu anlatıyor. Bugün Türkiye’nin temel meseleleri siyasal iktidarın hesap verebilir hale getirilmesi, sosyal yardım ve hizmetlerin eşitsiz dağılımının, her türlü etnik, dinsel, mezhepsel, kültürel ayrımcılığın, kayırmacılığın, derin yoksulluğun ve yolsuzlukların önlenmesi ise, tüm bu sorunlarının çözümünün yolu ekonomik çözümlerden ziyade demokratik ilkelere dönülmesinden geçiyor. Bölünmüş seçkinler istikrarsız demokrasilere ve otoriter yönetimlere yol açma eğiliminde iken, elitler arasında rızaya dayalı birliğin ürünü olarak ortaya çıkmış olan 6’lı Masa istikrarlı demokrasiye geçiş için önemli bir tarihsel uzlaşı niteliğindedir. Bu noktadan sonra Türkiye’nin demokratik ayarlarına geri dönüşünün yolu siyasal elitlerin konfigürasyonunun yeniden düzenlenmesinden geçiyor. İktidar ve muhalefet partilerinin son günlerde yapmış oldukları milletvekili transferleri ise ne yazık ki bizlere umut aşılayan türden elit değişimi örnekleri değil. Bunların yerine toplumdaki bilgi sermayesini, kültürel sermayeyi, ekonomik sermayeyi, sosyal sermayeyi (sivil toplum örgütleri ve benzeri dayanışma ağlarını) ve siyasal sermayeyi temsil eden yeni yönetişim yapılarını siyasal partinin elitlerine dahil etmesi beklenir. Cumhuriyet’in 200.yılında siyasal partilerin oyun değiştirici nitelikte elit konfigürasyonunu yeniden düzenlemelerindeki anahtar grup kadınlardır. Kadın Adayları Destekleme Derneği’nin (KA-DER) hazırlamış olduğu çalıştay raporunda da belirtildiği üzere[3], bugüne dek hiç kadın milletvekili çıkarmamış 20 il bulunmaktadır.
Bölünmüş seçkinler istikrarsız demokrasilere ve otoriter yönetimlere yol açma eğiliminde iken, elitler arasında rızaya dayalı birliğin ürünü olarak ortaya çıkmış olan 6’lı Masa istikrarlı demokrasiye geçiş için önemli bir tarihsel uzlaşı niteliğindedir.
Türkiye’de kadınların seçme-seçilme hakkını kazandığı 1934 yılından bu yana yapılmış olan genel seçimlerdeki milletvekili dağılımına cinsiyet grupları açısından bakıldığında ortalama olarak kadınların temsil oranı %5,25 gibi oldukça düşük bir düzeydedir. KA-DER’in incelemesinde, Cumhuriyet tarihi boyunca 20 ilden hiç kadın milletvekili çıkmadığı ortaya konulmuştur. Bu iller; Adıyaman, Ardahan, Artvin, Bayburt, Burdur, Erzincan, Giresun, Gümüşhane, Karabük, Karaman, Kilis, Kırıkkale, Kırklareli, Kırşehir, Nevşehir, Niğde, Osmaniye, Rize, Sinop ve Yozgat’tır. Çalıştay raporundaki ilginç bulgulardan biri Niğde ve Yozgat’ın karar mekanizmalarına katılım açısından belediye meclislerinde kadın oranı bakımından da en kötü iller olmasıdır. Esasında yerel meclislerdeki temsiliyet açısından bakıldığında 45 ildeki il genel meclisinde hiç kadın bulunmamaktadır. Hiç kadın milletvekili çıkarmamış illerden Niğde ve Nevşehir’in ergen annelik oranının yüksek olduğu iller arasında olması dikkat çeken bir başka noktadır. 19 yaş altında anne olma oranının yüksek olması çalıştay raporunda, erken yaşta ve zorla evliliğin bu illerde yaygın olduğunun bir göstergesi olarak yorumlanmıştır. KA-DER’in çalıştay raporları hiç kadın milletvekili çıkarmayan iller ve Cumhuriyet’in ilk yüzyılı boyunca parlamentodaki ortalama kadın temsiliyet oranının düşük olması dikkate alındığında, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında liberal demokrasi ilkelerine dayalı bir rejimin kurgulanmasında kadınların anahtar rolü olacağını söyleyebiliriz. Muhalefet bloğunu iktidara taşıyabilecek yeniliklerden biri parti elitlerinin yeniden belirlenmesi sürecinde kadınlara daha çok yer vermesinden geçmektedir. Bu türden bir değişim partilerin yapısını değiştirebileceği gibi, parlamentoda kadının adı olmayan illerdeki kadınların kaderlerinin değişimine de yol açabilecektir. --- [1] Bu konuda ayrıntılı bilgi için bkz. Michael Gerlich, “Elite Configurations Explain Shifts from Democracy to Authoritarian or Totalitarian Regimes: Turkey as a Case Study”, Open Journal of Political Science, N: 11, April 2021, pp.273-300. [2] Ayrıntılı bilgi için bkz. John Higley, Michael Burton, Elite Foundations of Liberal Democracy, Lanham, MD: Rowman and Littlefield, 2006, [3] Ayrıntılı bilgi için bkz. KA-DER, 20 İlde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Karnesi Çalıştay Raporu 1-2,  İstanbul, 2022.