El-Nusra Türkiye’yi zora sokmaya mı çalışıyor? Rusya’ya ve Türkiye’ye karşı ABD adına mı hareket ediyor? Kendi başına gerçekten artık güçlendiğini ve Rusya’ya ve/veya diğerlerine karşı koyabileceğini mi düşünmeye başladı? Sorular çeşitli. El-Nusra lideri Ebu Muhammed El Culani geçtiğimiz günlerde katıldığı bir toplantıda Türkiye’yi de bağlayacak sözler etmişti. Culani, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı bölgeleri ile birlikte hareket edilmesi gerektiğini, böylece “devrim düşmanlarına” karşı koyabilme konusunda koordine hareket edilmiş olacağını ifade etti. Bu istek “eşitlik içinde” bir koordinasyonu değil, diğerlerinin El-Nusra ile uyumlu olmasını öngörüyor elbette. Hatt Culani El-Nusra’nın hükümeti “Suriye Kurtuluş Hükümeti” çatısı altında hareket edilmesi gerektiğini açıkça belirtiyor. Yani iktidarının tanınmasını / kabul edilmesini istiyor. El-Nusra (HTŞ) son dönemde daha çok sahnede görünmeye başladı. Hem de bazı “muhataplarını” bağlayacak adımlar atarak ya da açıklamalar yapılarak. Bu sözlere bir de geçtiğimiz günlerde Rusya Savunma Bakanlığının iddiası eklendi. Buna göre, El-Nusra Suriye’nin Lazkiye ili Ceble ilçesinde bulunan Humaymim hava üssüne dron saldırısı planlıyordu. Rusya’ya göre saldırıda El-Nusra’ya “Türkistan İslam Partisi” adlı örgüt yardım edecek. İddiada dikkat çeken ayrıntı saldırı için yüzlerce dron hazırlandığıydı. Amaç belli; hepsini aynı anda gönderip Rusya’nın hava savunmasını yetersiz kılmak ve aradan kaçabilen dronlar ile hedeflerin en azından bir kısmını yok etmek. Rusya’nın iddiası doğruysa Culani’yi tebrik etmek gerek. Gerçekten cesaret isteyen ve bu gibi yazılara / haberlere konu olabilecek bir işe kalkışıyor çünkü. Dron ile saldırı günümüzde sıkça başvurulan bir yöntem ve zaman zaman çok etkili olabiliyor. Ancak bunun karşılığı da var ve Rusya’nın hava üssünün vurulması El-Nusra’nın konuşlu olduğu yerlerin yoğun bir bombardımana tabi tutulması anlamına gelebilir. Diğer yandan El-Nusra’nın böyle bir saldırısı Türkiye’yi de zor durumda bırakacaktır. Bilindiği gibi Türkiye El-Nusra da dahil o bölgelerde asayişi sağlamayı taahhüt etmişti ve Rusya geçmişte zaten Türkiye’nin bu sözünü yerine getirmediğini savunarak, şikâyet ediyordu. Bir başka olasılık olarak Rusya Türkiye’yi El-Nusra’ya karşı harekete geçmeye zorlayabilir. Bu durumda geçtiğimiz günlerde lideri “Türkiye ile ortakmış gibi” açıklamalarda bulunan örgüt ile TSK ya da Suriye Milli Ordusu adı verilen örgüt karşı karşıya gelebilir ki bu durum her şekilde Türkiye’yi zor durumda bırakacaktır. El-Nusra sanki Türkiye’yi düşünmeden adımlar atıyor gibi. Oysa Erdoğan bir zamanlar El-Nusra’ya haksızlık yapıldığını ifade edecek kadar anlayış ile yaklaşmıştı örgüte. Yoksa acaba El-Nusra hala kendisini bu kadar yakın görüp ona dayanarak mı bu adım ve açıklamalarda bulunuyor? Bu ihtimal doğru ise El-Nusra sahada sadece SDG ve Türkiye’nin terbiye etmek istediği örgütlere karşı değil ABD ve hatta Rusya’ya karşı bile faydalı bir alet olma özelliği kazandı demek ki. Ama buradaki yaman çelişki Rusya’ya karşı saldırı hazırlığı iddiası. Rusya belki de bu açıklamayı alenen “Türkiye duysun” diye yaptı. Uyarı Türkiye’ye idi kim bilir. Asıl sorular çoğalıyor: El-Nusra Türkiye’yi zora sokmaya mı çalışıyor? Rusya’ya ve Türkiye’ye karşı ABD adına mı hareket ediyor? Kendi başına gerçekten artık güçlendiğini ve Rusya’ya ve/veya diğerlerine karşı koyabileceğini mi düşünmeye başladı? Sorular çeşitli. Ama en düşük olasılık El-Nusra’nın kendi başına başından büyük işlere kalkışması değil mi? Bu durumda El-Nusra’nın bir istihbarat örgütü ile birlikte çalıştığını düşünmek en mantıklısı. Kesin olan tek şey El-Nusra’nın bugünlerde fazlasıyla ortalıkta görünmeye başladığı. Bakalım bu “sahne alışın” sonu nereye varacak?