Bir belediye başkanının tek başına meclis üyeliğini kazanma şansı yoktur. Meclis üyeliğinde, ilçe belediyelerini kazanmak ve dolayısıyla bir kontenjan hakkı elde etmek, ilçelerin nüfusu ve partinin ya da ittifakların o ilçedeki hakimiyeti ve aday/liste çıkarmama taktiği ana rolü oynamaktadır. Büyükşehir belediye meclislerinde dolaylı temsil sistemi söz konusudur. Türkiye’deki diğer yerel yönetim meclislerinin aksine büyükşehir belediye meclisi üyeleri, doğrudan halkoyuyla seçilmemektedir. Bunun yerine, yasalarda büyükşehir belediye meclisine iki yolla üye gitmesi öngörülmüştür:
  • Büyükşehirdeki ilçe belediye başkanları (5216/12),
  • İlçe belediye meclis üyelerinin beşte biri (2972/6).
Bu bağlamda, bir Büyükşehir belediye meclisi üye sayısının kaç kişiden oluşacağı şu iki faktöre bağlıdır:
  • İlçe belediyelerinin nüfusuna,
  • Büyükşehir belediyesi içindeki ilçe belediyesi sayısına.
Nüfus faktörü üyelerin belirlenmesinde başat faktörlerden olsa da baskın faktör ilçe sayısıdır. Fakat, temsil adaletsizliğindeki asıl sorun, ilçe nüfusu ile büyükşehir belediye meclisine gidecek üye sayısı arasındaki ilişkidedir. Yerel yönetimlerin karar ve yürütme organlarının seçimlerine ilişkin hususlar 2972 sayılı Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun’da düzenlenmektedir. İl genel meclisi ve belediye meclisi üyelikleri için yapılan seçimlerde onda birlik baraj uygulamalı nispi temsil sistemi; belediye başkanlığı seçiminde ise çoğunluk sistemi uygulanmaktadır. (2972/2) Her ilçenin bir seçim çevresi olduğu dikkate alındığında büyükşehir belediye meclisleri hariç olmak üzere il genel meclisi ile il, ilçe ve belde belediye meclislerine seçilecek üye sayıları son genel nüfus sayımı sonuçları kapsamında belirlenmektedir (2972/5). Büyükşehir belediye meclisleri ise ilçe seçim çevreleri için tespit edilen belediye meclisleri üye sayısının her ilçe için beşte biri alınmak suretiyle ulaşılacak toplam sayı kadar üyeden oluşmakta, hesaplamada artık sayılar dikkate alınmamaktadır (2972/6). 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu’nda da meclisin oluşumuna açıklık getirilerek ilçe belediye başkanlarının büyükşehir belediye meclisinin doğal üyeleri olacağı hususu düzenlenmektedir (2972/12). Temsilde adaletsizlik hususunu beş faktör özelinde açıklayan Erbay Arıkboğa (2014: 40-41) şu tespitlere yer vermektedir a) “İlçe belediye başkanlarının büyükşehir belediye meclisinin doğal üyesi olması, b) Nüfusu 10.000’in altında olan ilçe belediyelerinin orantısal açıdan diğerlerine nazaran büyükşehir belediye meclisinde daha fazla temsil imkânına sahip olmaları, c) İlçe belediye meclis üyelerinden büyükşehir belediye meclisine üye gönderilmesi safhasında önceliğin en çok oyu alan partinin kontenjan adayına verilmiş olması, d) Seçimlerde onda birlik baraj usulünün uygulanması ve bu oranın altında oy alan parti ve/veya bağımsız adayların doğrudan temsil dışına çıkarılması, e) İlçeler arasındaki coğrafi adaletsizlikten doğan siyasi adaletsizliklerin yarattığı yansımalar.”
  1. BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE MECLİSİNE GİDECEK OLAN ÜYELERİN BELİRLENME USULÜ
Tablo 1’de, nüfus dilimleri itibariyle, ilçe belediye meclislerinden büyükşehir belediye meclisine kaç üye gönderileceği gösterilmektedir. Tablodaki veriler, 2972 sayılı Kanun’un 5.maddesi baz alınarak hesaplanmıştır. Tablo 1: İlçe Belediyelerden BŞB Meclisine Gidecek Üye Sayısı ve Ortalama Temsil
İlçe belediye nüfus dilimleri İlçe belediye meclis üye sayısı Üyelerin 1/5’i İlçe Belediye Başkanı BŞB meclisine gönderilen üye sayısı (Başkan+üye)     Ortalama Temsil
0-10.000 9 1 1 2 10.000/2=5.000
10.001-20.000 11 2 1 3 20.000/3=6.666
20.001-50.000 15 3 1 4 50.000/4=12.500
50.001-100.000 25 5 1 6 100.000/6=16.666
100.001-250.000 31 6 1 7 250.000/7=35.714
250.001-500.000 37 7 1 8 500.000/8=62.500
500.001-1 milyon 45 9 1 10 1.000.000/10=100.000
(2972 Sayılı Kanun’un 5.maddesi, Kaynak: https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.5.2972.pdf)   Tablo 1’e bakıldığında, ilçe belediyelerinin nüfusları arttıkça, büyükşehir belediye meclisinde oransal olarak daha az üyeyle temsil edildikleri görülmektedir. Örneğin 10 bin nüfuslu bir ilçe belediyesi, birisi belediye başkanı diğeri de meclis üyesi olmak üzere büyükşehir meclisinde 2 üyeyle temsil edilmektedir. Buna karşılık 500 bin nüfuslu bir ilçe belediyesi ise, büyükşehir belediye meclisinde 8 üyeyle temsil edilmekte, bu durumda ortalama olarak 62.500 kişiye bir temsilci düşmektedir. Görüldüğü gibi, büyükşehir belediye meclisinin oluşumunda benimsenmiş olan yöntem, küçük nüfuslu ilçe belediyelerini kayırıcı sonuçlar doğurmakta ve bu belediyelerin, Büyükşehir belediye meclisinde nüfuslarına kıyasla çok daha yüksek düzeylerde temsil edilmesine yol açmaktadır. 2018 yılı Adrese Dayalı Nüfusu Kayıt Sistemi (ADNKS) verilerine göre Türkiye’nin en yüksek nüfusa sahip olan ilçesi 920.890 nüfus ile Ankara’nın Çankaya ilçesidir. 2019 yılı mahalli idareler genel seçimleri sonuçlarına göre biri başkan olmak üzere toplam on meclis üyesi Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinde görev almakta, her bir üye ise ilçedeki 92.089 kişiyi temsil etmektedir. 3.606 nüfus ile Ankara’nın en küçük ilçesi olan Evren’de ise ilçe belediye başkanı da dâhil olmak üzere Ankara Büyükşehir Belediye Meclisine iki üye gönderilmekte, burada da her bir üye 1.803 kişiyi temsil etmektedir. Dolayısıyla Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinde nüfusu en az olan ilçe ile en fazla olan ilçe arasında temsil edilen kişiler arasında yaklaşık 51 katlık bir fark bulunmaktadır.[1] Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, 2019 yılında %50.93 oy oranıyla seçilmiş olsa da belediye meclisinde çoğunluk yaklaşık 3 kat farkla Cumhur İttifakı’ndan yanadır. (88 AK Parti, 27 CHP, 19 MHP, 11 İYİ Parti, 2 Bağımsız) İl Genel Meclisi ve Belediye Meclis Üyeliklerine Seçilenlerin Tespiti İl genel meclisi ve belediye meclisi üyeliklerine seçilenlerin tespiti, 2972 sayılı Kanun’un 23.maddesine göre şu şekilde yapılır:  “Bir seçim çevresinde kullanılan geçerli oy toplamının onda birine tekabül eden sayı, bütün partilerin ve bağımsız adayların aldıkları oy sayısından ayrı ayrı çıkarılır. Bu çıkarmadan sonra geriye oyu kalmayan siyasi partiler ve bağımsız adaylar üye tahsisinde hesaba katılmaz. Yapılan çıkarmadan sonra geriye oyu kalan siyasi partilerin ve bağımsız adayların isimleri alt alta, kalan oyları da hizalarına yazılır. Bu sayılar önce bire, sonra ikiye, sonra üçe ... şeklinde devam edilmek suretiyle o seçim çevresinin çıkaracağı asıl üye sayısına ulaşıncaya kadar bölünür. Elde edilen paylar, siyasi parti ayırımı yapılmaksızın, en büyükten en küçüğe doğru sıralanır. Belediye ve il genel meclisi üye tamsayısı kadar üyelikler, bu payların sahibi olan siyasi partilere ve bağımsız adaylara, sayıların büyüklük sırasına göre tahsis olunur.” Bu sistem, D’Hondt sistemi ile benzerdir.  
  1. BELEDİYE BAŞKANLIĞI VE BELEDİYE MECLİS SEÇİMLERİNİN FARKLILIĞI
Tablo 4’te görüleceği üzere, belediye başkanlığı seçimi ile belediye meclis seçimi birbirinden farklı parametreler içermektedir. Belediye başkanlığı seçiminde HDP, İYİ Parti, MHP, BBP gibi ittifak şartları gereği aday çıkarmazken, belediye meclis seçimlerinde ilçe bazlı, partiler aday/liste çıkarmıştır. Tablo 4’teki verilere baktığımızda, AK Parti, %45.6 oy ile 311 sandalyeli İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 176 sandalyesine sahiptir. Bu da oransal olarak %50 üzerinde bir temsil demektir. AK Parti, belediye meclis seçimlerinde %45.6 oy oranına sahip olsa da belediye meclisinde %50 üzerinde bir oranla temsil edilecek ve bu da temsilde adaletsizliği ortaya çıkaracaktır. Yine MHP örneğinde, İstanbul genelinde %2.2 gibi bir oy oranına sahip olunsa da 5 üyeyle belediye meclisinde temsil edilmektedir. HDP, %4 oy oranı almasına karşın büyükşehir belediye meclisi üyesi yoktur.  Tablo:4- 31 Mart 2019 İstanbul Yerel Meclis Seçimi vs. Belediye Başkanlığı Seçimi
Parti Adı Belediye Meclis Seçimi Sonucu Belediye Başkanlığı Sonucu
AK Parti %45.6 %48.6
CHP %38.5 %48.8
HDP %4 -
İYİ PARTİ %3.5 -
SAADET PARTİSİ %2.6 %1.2
MHP %2.2 -
BBP %1.2 -
DSP %1 %0.4
Tablo 5: Belediye Meclisine 10 Üye Gönderen İlçeler
S.N İlçe Nüfus BŞB Üyesi Bel. Bşk. AK Parti Oy (%) CHP Oy (%) AK Parti Üye CHP Üye
1 Bağcılar 740.069 10 AKP %58.2 %20.1 (İYİ Parti) 8 1
2 Bahçelievler 594.350 10 AKP %49.6 %40.5 7 3
3 Esenyurt 953.571 10 CHP %45.5 %40.3 5 5
4 Küçükçekmece 808.957 10 CHP %44.2 %46.8 4 5
5 Pendik 750.435 10 AKP %54.7 %38 7 3
6 Sultangazi 542.531 10 AKP %58.1 %29.3 8 2
7 Ümraniye 739.379 10 AKP %53.7 %37 7 2
8 Üsküdar 524.452 10 AKP %47.3 %44.2 5 3
  Tablo 5’e bakıldığında, ilçe belediyesinden büyükşehir belediyesine gönderilecek üye sayısının 10 olduğu yani en çok olduğu ilçelerde genelde AK Parti hakimiyeti bulunmaktadır. Nüfusu 500.001- 1 milyon arasında olan bu ilçelerde AK Parti 51 üyeye sahipken, CHP ise 25 üyeye sahiptir. Bu ilçelerden Esenyurt ve Küçükçekmece’de belediye başkanlığını CHP’li adaylar kazansa da belediye meclisi Esenyurt ’ta kaybedilmiştir. Esenyurt Belediye Başkanı CHP’li Kemal Bozkurt, %51.6 oranında oy alırken, belediye meclisinde CHP, %40.3 oranında oy almıştır çünkü burada HDP, belediye başkanlığında aday çıkarmasa da belediye meclisi seçimi için aday/liste çıkarmış ve pusulada yer almıştır. HDP, belediye meclisi seçimlerinde %11 oranında oy almıştır. Küçükçekmece örneğinde de CHP’li belediye başkanı Kemal Çebi, %51 oy oranıyla seçimi kazansa da belediye meclisinde CHP’nin oyu %46.8’e düşmüştür. Burada da HDP, belediye başkanlığında aday çıkarmamış olsa da belediye meclisi seçimi için aday çıkarmış ve %4.4 oranında oy almıştır. Nispi temsil sisteminden ötürü, belediye meclislerinde diğer muhalif partilerin aday çıkarması belediye meclis üyeliğinde çoğunluğun sağlanamamasına neden olan faktörlerden biridir. İstanbul genelinde, CHP, 39 belediye arasından 14 belediye başkanlığı kazanmış olsa da 12 ilçe belediye meclisinde çoğunluğa sahiptir.
İYİ Parti ve HDP’nin seçimlere ayrı bir aday çıkararak ya da belediye meclislerinde liste çıkararak girme ihtimali bulunmaktayken, İmamoğlu, İBB'ye yeniden aday olsun, belediye meclisindeki çoğunluğu sağlasın, sonra belediyeyi CHP'den birine bırakıp CHP Genel Başkanı olsun." demek İmamoğlu'nu yok etmekle eş değer.
SONUÇ Belediye meclislerindeki temsil adaletsizliğinden ötürü, Türkiye genelinde CHP, 11 büyükşehre sahip olsa da 6 ilde diğer partilerden fazla meclis üyesine sahipken yalnızca 3’ünde (Tekirdağ, İzmir, Muğla) salt çoğunluğa sahiptir. Sonuç olarak, bir belediye başkanının tek başına meclis üyeliğini kazanma şansı yoktur. Meclis üyeliğinde, ilçe belediyelerini kazanmak ve dolayısıyla bir kontenjan hakkı elde etmek, ilçelerin nüfusu ve partinin ya da ittifakların o ilçedeki hakimiyeti ve aday/liste çıkarmama taktiği ana rolü oynamaktadır. İYİ Parti ve HDP’nin seçimlere ayrı bir aday çıkararak ya da belediye meclislerinde liste çıkararak girme ihtimali bulunmaktayken, İmamoğlu, İBB'ye yeniden aday olsun, belediye meclisindeki çoğunluğu sağlasın, sonra belediyeyi CHP'den birine bırakıp CHP Genel Başkanı olsun." demek İmamoğlu'nu yok etmekle eş değer. Hedefi büyütme sonucunda karşılaşılacak olası bir başarısızlıkta hem İmamoğlu hem de CHP ciddi bir zarar görecek, muhalif seçmen aynı 360 milletvekili ile referanduma götürülebilecek “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” vaadinde olduğu gibi hayal kırıklığına uğrayacaktır. [1] Alici, Orhan Veli ve Rüveyda KIZILBOĞA Özaslan. “Büyükşehir Belediye Meclislerinde Temsil Sorunu ve Meclis Üyelerinin Üstlenebilecekleri Görevlerdeki Orantısızlık”.