TÜSİAD eski ekonomi modeline geri dönülmesi uyarısında bulundu. Erdoğan eski Türkiye’de değilsiniz karşılığını verdi. Eski yâ da yeni modelin merkezinde piyasa ekonomisi ve patronların daha fazla kar elde etmesi için denenen yöntemler var. Ekonomide kısa dönemde yaşanan gelişmelerin izahı çok basitken karmaşıklaştırmaya çalışanların derdi, toplumun gerçekle buluşmasını istemeyen düzen içerisinde yer alan iki siyasi ittifak. İçlerinde aktif siyasette olmasalar da tarafını belli eden epeyce iktisatçı da mevcut. Kurdaki dalgalanmayla değer kaybına uğrayan TL’nin ve ekonominin gidişatını yorumlarken iktidarın ekonomik tercihlerini eleştirirken onu uyarmayı da ihmal etmiyorlar. Neler oluyor? Neler olacak? Bu soruları milyonlarca insan birbirine soruyor. Asgari ücret belirlenirken ve açıklandıktan sonra, marketteki fiyatların artışını, hepsini muhalefet dillendirirken AKP iktidarına bile indirgemeden halka cevabı şöyle veriyorlar. Bu sorunların müsebbibi Erdoğan’dır. Siyasi İslamcılar 20 yıldan uzun zamandır iktidar olduktan sonra tüm sorumluluğu Erdoğan’a yükleyip bu işten sıyrılmak isteseler kendileri de aynı şeyi yaparlardı. Bir kısmı zaten bunu yapıyor. 2010 yılına kadar sahip çıkılan AKP’ye birlikte yol yürüyenler, ondan sonrasında biz yokuz diyorlar. Ayrılanların, ayrılmak zorunda bırakılanların, hepsinin az çok demeden sağ siyasetin hep içerisinde uhde kalan Cumhuriyetle hesaplaşma adımlarında ayak izleri mevcut. Sermaye sınıfının Müslüman patronları da kendilerini bir dini inançla sınırlamayan patronlarla birlikte karlarını hesap etmekte bu dönemde zorlandılar. Kılıçdaroğlu asgari ücrete yapılan son zamları fena bulmayarak bir öneride bulundu. Kurları da dengelerseniz emekçiler biraz nefes alır. Alınan bu nefesle de sağ selamet seçimlere gideriz. Bunu da Akşener söyledi. Erdoğan’dan kurtulacağımız seçim zamanına kadar aman sokak hareketlenmesin işçiler ekmek için hakları için örgütlenmesin sakince seçimleri beklesin. Emekçiler beklesin de patronlar ses yükseltsin diye Kılıçdaroğlu TÜSİAD başkanı ile görüştü. Ardından açıklama yapan TÜSİAD eski ekonomi modeline geri dönülmesi gerekliliği uyarısında bulundu. Erdoğan bu açıklamaya aklınızı başınıza alın eski Türkiye’de değilsiniz sertliğinde karşılık verdi. Eski yâ da yeni ekonomik modelin merkezinde serbest piyasa ekonomisi ve her durumda patronların daha fazla kar elde etmesi için denenen yöntemler var. Özü aynı olan ekonomiye karşı çıkışın altında yatan şu anki iktidarın siyasi ömrünün dolmuş olmasıdır. Yoksa bu iktidar ile sermaye sınıfının çıkarları hiçbir zaman farklılaşmadı. Başta söylediğim ekonomideki gidişattaki basitliğin nedeni bu krizin de diğerlerinde olduğu gibi kapitalizmin krizi olmasıdır. Emekçiler bu krizlere yabancı değiller. Diğerleri ile kıyaslanmaması gereken kendine özgün yanları ise krizin süreklilik hali ve emekçilerin bu krizle açlıkla karşı karşıya kalmış olmasıdır. Millet İttifakı’nın çokça dillendirdiği, sosyal patlama diye tarif ettikleri bu durumun vahametini, patronların gözüne sokup, kendi iktidarlarının bu durumun önüne geçeceği vaadidir. Krizin altında yatan birçok iktisadi gelişmenin, yönetici sınıftan azade değerlendirilmesinin nedeni ve vurun abalıya politikası düzen cephesinde iki farklı ittifakın en hassas noktasının Kapitalist düzenin devamı için aradığı çıkıştır. Neden başka bir ittifak gerekli sorusuna yanıtı budur. Bu ittifak kapitalizmde kalınarak emekçiler için bir çıkışı mümkün görmediği ve yeni bir düzenin yönetici sınıfı da emekçi halk olacak iddiası taşıdığı için bugün zorunlu görünüyor.