Devrim Erbil’in NFT eserinden dijital fikri mülkiyete
Politikyol
NFT’ye özel yasa olmaması kıyasen yorum gerektirse de kanunilik ilkesi nedeniyle mutlaka yasal düzenlemelerde bulunulmalı, sorumluluk tanımlamaları yapılmalı, bu sınırlamaların da meşruiyeti sağlanarak kamusal fayda ve etik gözetilmelidir.
Okuma eyleminin tam ortasında yazıyorum. Yasmina Reza’nın müthiş romanı Babil’de anlatı zenginliğiyle donanmış sayfalar, olaylar arasında!..
Bu durum, açık artırmalar için de geçerli…
Geçen hafta dünyadan üç büyük, ilgi çekici, konuşulan müzayede haberi vardı.
İngiltere’de gerçekleşen iki farklı müzayedede, İtalyan ressam Tiziano Vecellio’nun bir öğrencisi tarafından çizildiği düşünülen Hürrem Sultan portresinin 126 bin sterlin, Kanuni Sultan Süleyman tablosunun 11 bin 340 sterlin karşılığında kullanım hakkı devroldu.
İkinci konu, Caravaggio imzalı tek duvar resmini barındıran Roma’daki evin açık artırma ile satışa çıkmasıydı. Müzayedenin başlangıç fiyatı 471 milyon avro olarak belirlendi. Açık artırma 18 Ocak 2022’de yapılacak.
Harika bir haber ise açık artırma, sanat ve hukuk yeniliği barındırıyor. Devrim Erbil’in “Londra Rüya Gibi” isimli eseri 28 Ekim’de dijital sanat platformu Nifty Gateway üzerinden 48 saat sürecek müzayedede satışa sunuldu. Devrim Erbil, TA London açılışı için Londra’yı tuvale aktardı.
Türkiye turkuazını Londra rüyası ile birleştiren Devrim Erbil’in sanatsal varlığını gerçekleştirmekle kalmayıp sürekli var olanı aşma davranışı ve becerisi sanat kimliğinin önemli bir parçasıdır.
Öte yandan, ister NFT olsun, ister klasik anlamda sanat eseri; ülkemizde eserin hukuki korumasını sağlayan yasa, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’dur.
Burada dikkat çeken husus, açık artırma hükümleri ile NFT’nin yapısı ve söz konusu birleşimdir.
MÜZAYEDE VE HUKUK
İsviçre Federal Mahkemesi’nin bir kararında da belirttiği üzere müzayede sözleşmesi vekalete benzer bir sözleşmedir. Eseri temin eden (malik), sözleşme uyarınca eserin zilyedliğini, müzayede ile satacak olana devretmekte ve eseri açık artırma ile kendi hesabına satma yetkisi vermektedir.
Tüm sanat dallarında veya estetiki disiplinlerde süreklilik, etkileşim ve kalıcılık vurgusunun hukuki sonucu, hakların korunması.
Her hak mutlak surette bir hukuk kuralından doğar. Neyin hak sayılıp sayılmayacağını, hakkın unsurlarını, kapsamını ve sınırlarını belirlemek hukuk düzeninin işidir.
PEKİ YA NFT VE HUKUK?
Şartları oluştuğu takdirde her şeyin NFT, yani değiştirilemez token olması mümkün gözüküyor. Bunlar arasında en önemli ve ilgi çekici varlıklar, fikri mülkiyet ürünleri, sanat eserleri.
NFT’ler (Non-Fungible-Token) ”akıllı sözleşmeler" biçimindeki yazılım kodlarından oluşmaktadır. Akıllı sözleşmeler, belirli koşullar altında taraflar arasında dijital para birimlerinin veya varlıkların devrini doğrudan kontrol eden açık kaynaklı blok zincir protokolleri olarak nitelendiriliyor.
Yasaya göre eserin hukuki korumadan yararlanması için yasada belirtilen eser türlerinden biri olmanın yanı sıra sahibinin hususiyetini taşıması şart. Olası bir dava durumunda nasıl klasik sanat eserinde inceleme yapılacaksa NFT için de mahkeme önce dava konusunun eser olduğunun belirlenmesi yönünde bilirkişi raporu alınmasını isteyecektir.
Zira mali hakların ihlali nedeniyle açtığımız tazminat davalarında, eserin orijinalitesiyle ilgili konudan ziyade orijinal ve dolayısıyla eşsiz, biricik olduğu sabit eserlere ilişkin ihtilaflar dava konusu olmakta, bu durumda dahi dava konusu ürünün eser olup olmadığının netlikle tespiti, ifade edilmesi gerekmektedir.
NFT’de, yeniden satışlarda otomatik telif ödemelerinin tesis edilebilmesi bir avantaj. Bununla birlikte belirtmek gerekir ki, Fikir Sanat Eserleri Kanununun 45. maddesinde Kanuni Pay ve Takip Hakkı, “Güzel sanat eserlerinin satış bedellerinden pay verilmesi” başlığı altında mevcuttur. FSEK m. 45’e göre pay ve takip hakkının kullanılabilmesi için şart, son satış bedeli ile önceki satış bedeli arasında açık bir nispetsizlik bulunmasıdır. Söz konusu nispetsizliğe ilişkin oranlar, 2006’da kabul edilen “Güzel Sanat Eserleri, İlim ve Edebiyat Eserleri ile Musiki Eserlerinin El Yazısıyla Yazılmış Asıllarının Satış Bedellerinden Pay Verilmesine İlişkin Karar” adlı kararname ile düzenlendi, yasanın uygulanması mümkündür.
Deliller var ise (büyük oranda faturadan bahsediyorum), açılacak bir emsal dava ve kararla teamül da şekillenebilir.
NFT akıllı sözleşmede sonraki satışlarda yüzde on belirliliği; uygulama, meşruluk ve kolaylık açısından değerlendirmeye açık.
Blockchain teknolojisi bu yönde imkan sağlamaktadır ve iyi bir araç olacaktır. Tüm kayıtların dijital ortamda tutulması kuvvetli bir delil niteliği taşıyabilir.
NFT’ye özel yasa olmaması kıyasen yorum gerektirse de kanunilik ilkesi nedeniyle mutlaka yasal düzenlemelerde bulunulmalı, sorumluluk tanımlamaları yapılmalı, bu sınırlamaların da meşruiyeti sağlanarak kamusal fayda ve etik gözetilmelidir.
Peki, yapay zeka özelinde teknoloji ve dijital fikri mülkiyet ile ilgili olarak kanuni düzenlemelere ve sınırlama talebini dile getiren kim? Bizzat Elon Musk.
Neden? Çünkü, Anayasa Hukuku Hocam Sevgili Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu’nun da belirttiği gibi, “Hukuk özgürlüğün biçimini sağlar.”
BİLİNÇ BİRLİĞİ VE ÖZGÜRLÜĞÜN BİÇİMİ
Deleuze’un Kant’ın Eleştirel Felsefesi adlı eserinde dikkat çektiği bir husus var: “Tasarımlarım bir bilincin birliğinde sadece benim tasarımlarım olurlar. Şu durumda, tasarımların sentezini yaptığı çok çeşitlilik, genel olarak nesne ile bağıntıya sokulmadıkça tasarımlar bu biçimde bir bilinçle birlik haline gelmezler.” Burada her eser için düşünülecek bilinç birliğini yasa koruması tamamlayacaktır.
Kant’ın yargının ne olduğu ve yargının oluşumuyla ilgili çözümlemeleri, bilginin ne olduğuna, nasıl meydana geldiğine dair bir yaklaşımla koşuttur.
NFT fikri mülkiyet mevzuatında henüz gereğince tanımlanmamış ve tikel vakalar henüz öncelenmemiştir. Bu doğrultuda, hızla oluşmakta olan emsallerin yasaya şimdiden katkı sağladığını ve mevzuatın ipuçlarının Kant’ın işaret ettiği üzere, bilgiden yargıya varan bir yöntemle meydana geldiğini söyleyebiliriz.
Çünkü yasa; gerçeğin anlaşılması, doğrunun saptanması ile oluşur. Böylesi bir yargı, hem evrensel zorunluluk özelliği taşımakta hem de şu anda oluşan bir bakıma deneylere dayandığı için bize yeni bir materyal vermektedir. Tüm öncü emsallerle uluslarası toplum, hukuk ve sözleşmeler için inşa süreci yaşanmaktadır.
Hakikat dahilinde elzem olan denge ve istikrar, yeni sistem ve rasyonel mevzuatla oluşacaktır. O zamana dek ise fikri mülkiyet hukuku mevzuatını ve uluslararası normları göz önünde bulundurarak, korumayı mümkün olduğunca sözleşmelerle sağlayacağız.
Yasmina Reza’nın Babil’indeki gibi bir yenilikçi anlatı yolculuğundan sanatın ve teknolojinin hukuki korumasının temellerine ulaştığımız bu verimli yerde, Devrim Erbil’in güzel eserleriyle, binbir hukuki oluşumla ileriye, geleceğe doğru yol alarak iyilikler…
Yorumlar