Bosna genel seçim sonuçları bize değişimin mümkün olduğunu gösterdi. Ancak yeni bir dönemin başlaması için ülkenin önünde çok uzun, engellerle ve meydan okumalarla dolu bir yol bulunuyor.Zira, Çoviç’in iddialarına göre FBiH’de Boşnaklar nüfus üstünlükleri ile Hırvatlar’ın siyasi temsil haklarını gasp ediyor. İspatlanması bu güç iddia, HDZ’nin kardeş partisi olan Almanya Hristiyan Demokratlar Birliği Partisi, CDU üyesi ve eski Almanya tarım bakanı olan Schmidt tarafından kabul edilmişe benziyor. Zira, yapılan değişiklikler ile HDZ’nin oy deposu sayılan seçim bölgelerinin temsilci sayısı arttırılıyor. Bosna’nın araştırmacı medya organı Istraga’nın araştırmasına göre, bu değişiklikler sayesinde Çoviç’in HDZ’si 12 sandalye fazladan kazandı ve hükümete girmeyi garantiledi. Yüksek Temsilci, Schmidt’in kritik bir zamanda yaptığı bu değişiklikler hem seçimlere gölge düşürüyor hem de eski bir Almanyalı tarım bakanın dünyanın belki de en zor diplomatik görevlerden birini yerine getirmek için yetersiz olduğunu bir kez daha ispatlıyor. Ancak, Schmidt’in bu anti-demokratik dayatması Amerika Birleşik Devletleri, ABD ve Birleşik Krallık tarafından zaman kaybetmeden desteklendi. Avrupa Birliği, AB ise açık destek vermekten çekinerek Schmidt ile arasına mesafe koymayı seçti. BUNDAN SONRASI Çekişmeli geçen Cumhurbaşkanlığı Konseyi seçimlerini kazanan Boşnak ve Hırvat adayların sosyal demokrat/sol kökenli ve reformcu oluşlarının ülkede ve bölgede ülkenin çözülemeyen krizleri konusunda yeni bir perspektif konusunda heyecan oluşturduğu doğru. Çok farklı siyasi görüşlerden muhalefet partilerinin bir araya gelerek SDA’lı aday İzetbegoviç’e büyük bir yenilgi yaşatması da kolay olmasa bile istenince ülkede değişimin gerçekleşebileceğini gösteriyor. Milliyetçi ve statükocu partiler Cumhurbaşkanlığı Konseyi’nin iki üyeliğini kaybetmiş olsalar da devlet, entite ve çoğu kanton meclisinde hâlâ çoğunluğu elinde tutuyor. Bu durumda, Cumhurbaşkanlığı Konseyi üyelerinin vereceği kararlar engellenebileceği gibi yenilmiş olan milliyetçi partilerin siyasi kazanım için devlet organlarını daha önce defalarca yaptıkları gibi kilitlemesi ile sonuçlanabilir. Unutulmamalı ki, Bosna’daki karmaşık devlet yapısı merkezi olmaktan uzak ve yürütme görevini büyük oranda yerel meclisler gerçekleştiriyor. RS’de ve Sırpların radikal taleplerinde ise herhangi bir değişim yok. Hatta Boşnaklar kendi aralarında ve Hırvatlar ile Boşnaklar FBiH’de siyasi çekişme ve muhtemel kaoslar içerisindeyken Dodik ve radikal Sırpların elinin daha da güçleneceğini söylemek yanlış olmaz. Tüm bunların yanında, ülkede son derece etkili güçlerini kullanarak barış ve istikrarı korumakla görevli olan Yüksek Temsilci ise milliyetçi taleplere boyun eğmiş bulunuyor. Başka bir deyişle, tehdit, şantaj ve savaş tehditleri bir kez daha “istikrar sürsün” diye ödüllendirilmiş oluyor. Bosna genel seçim sonuçları bize değişimin mümkün olduğunu gösterdi. Ancak yeni bir dönemin başlaması için ülkenin önünde çok uzun, engellerle ve meydan okumalarla dolu bir yol bulunuyor.
Bosna’da sosyal demokrat adayların zaferi: Yeni bir dönem mi?
Politikyol
Bosna Hersek genel seçimleri, Cumhurbaşkanlığı Konseyi’nde 2 sosyal demokrat adayın kazanması ile sonuçlansa da farklı seviyelerdeki meclislerde hâlâ milliyetçi partiler çoğunluğunu koruyor ve Yüksek Temsilcinin son dakika yaptığı yasal değişikler ülkedeki siyasi karmaşayı daha da arttıracak.
Bosna Hersek, pazar günü savaştan bu yana yaşadığı en büyük siyasi krizlerin gölgesinde genel seçime gitti. Özellikle Cumhurbaşkanlığı Konseyi’nin Boşnak ve Hırvat üyeliklerine sosyal demokrat ve reformist adayların seçilmiş olması Bosnalıların değişim yönündeki talebini gösterse de ülkenin geleceği üzerindeki kara bulutlar dağılmış değil.
Dayton Anlaşması ile kurulan dünyanın belki de en karmaşık devlet yapısı içinde yaşayan Bosnalılar, bu seçimde devlet, entite ve kanton seviyesinde meclis üyelerini ve bunun yanında Cumhurbaşkanlığı Konseyi’nin Boşnak, Sırp ve Hırvat adaylarını belirlediler.
ERDOĞAN MÜTTEFİKİNİN HEZİMETİ
Seçimlerde en büyük rekabet Cumhurbaşkanlığı Konseyi üyeleri seçiminde yaşandı. Resmi olmayan sonuçlara göre, Cumhurbaşkanlığı Konseyi’nin Boşnak üyeliğine 11 parti tarafından desteklenen Sosyal Demokrat Parti, SDP üyesi Denis Beçiroviç oyların yüzde 57’sini alarak seçildi. Beçiroviç, en büyük rakibi olan Bosna’nın kurucu Cumhurbaşkanı Aliya İzetbegoviç’in oğlu, Demokratik Eylem Partisi, SDA lideri ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yakın müttefiki Bakir İzetbegoviç’ten neredeyse yüzde 20 daha fazla oy olarak fark attı.
Son yerel seçimlerde ve Saraybosna Kantonu’nda hükümet kurulması süreçlerinde olduğu gibi, siyasi krizleri yönetememekle, Müslüman Boşnakların dini ve milliyetçi duygularıyla oynamakla ve İzetbegoviç soyadını kullanmakla suçlanan Bakir İzetbegoviç ve SDA karşısında muhalefette olan siyasi partiler ittifak yaparak zaferi kazandılar.
Üstelik, seçim öncesi Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı Bosna ziyareti ve eleştirilere muhatap olan Erdoğan’ın açık desteği de İzetbegoviç’in zafer kazanmasına yetmedi. Yenilgi SDA liderinin siyasi geleceğini de belirleyecek. Nitekim, SDA bu zamana kadar sadece bir kez Cumhurbaşkanlığı Konseyi’nin Boşnak üyeliğini kaybetmişti. Üstelik soyadı İzetbegoviç olan biri de ilk kez bir seçim kaybediyor.
Cumhurbaşkanlığı’nın Hırvat üyeliğine ise Demokratik Cephe, DF lideri olan ve eski Sosyal Demokrat Partili Zeljko Komşiç oyların yüzde 54’ünü alarak seçildi. Komşiç, Bosna’nın iki entitesinden biri olan ve Boşnak ve Hırvatların yaşadığı Bosna Hersek Federasyonu’nda, FBiH yaşayan Hırvatlar ve Boşnakların oylarını alarak seçildi.
Rakibi olan Hırvat Demokratik Birliği’nden, HDZ Boryana Kristo ve Hırvat milliyetçiler Komşiç’i Hırvatların gerçek temsilcisi olmamak suçlasa da Komşiç bu göreve 4. kez seçilerek bir ilki de başardı. Komşiç, Hırvat olsa da Bosna Savaşı sırasında Bosna Hersek Ordusu’nda savaşan ve devletin en yüksek askeri madalyası olan Altın Zambak sahibi bir savaş gazisi.
Cumhurbaşkanlığı Konseyi Sırp üyeliği seçiminde ve Bosna’nın ikinci entitesi olan Republika Srpska’da, RS ise bir değişiklik olmadı. Bosna’da bağımsız bir Sırp ordusu kurarak savaş çıkarmakla tehditler savuran, Rus yanlısı ve ayrılıkçı lider Milorad Dodik’in sağ kolu Zeljka Cvijanovic, RS’de oyların yüzde 52’sini alarak seçimi rahat bir şekilde kazandı. Dodik ise RS Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanarak güç tazeledi. İlerleyen dönemde Bosna’nın bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü tehdit eden Dodik ve siyasi ekibinin sesinin daha da yüksek çıkacağını beklemek mümkün.
YÜKSEK TEMSİLCİ SORUNSALI
Seçimlerin belki de en büyük gelişmesi, uluslararası toplumun Bosna Hersek Yüksek Temsilcisi Christian Schmidt’in daha seçim sandıkları kapanmamışken seçim kanununda yaptığı değişiklikler oldu.
Bosna Hersek’te savaşı bitiren Dayton Anlaşması’na göre, yüksek temsilciler ülkede barış ve istikrarın sürmesi için uluslararası toplumu temsil ediyor ve geniş yetkilerle (Bonn yetkileri) donatılmış bulunuyor. Bu yetkiler, yasa çıkarma, yasa iptal etme ve gerekirse siyasetçileri görevden almayı dahi kapsıyor.
Schmidt’in seçim yasasında yaptığı değişiklikler ayrıntılı ve karmaşık görünse de özetle FBiH Halklar Meclisi üyelerinin sayısı arttırıyor ve bunların nasıl seçileceklerini belirliyor. Ancak, yapılan değişiklikten faydalanan tek grup Hırvat milliyetçisi HDZ ve onun lideri Dragan Çoviç. Sürekli olarak daha fazla hak talep eden, siyasi kazanım için devlet organlarını çalışmaz hâle getiren ve Hırvatistan’ın da desteğini alan Çoviç bu değişiklikleri uzun zamandır talep ediyordu.
Yorumlar
Popüler Haberler
Deniz Zeyrek, Sözcü gazetesinden ayrıldı
MHP'li vekillerin istifa gerekçesine PolitikYol ulaştı: VIP altın kaçakçılığı
Yasadışı bahis soruşturmasında yeni dalga: 7 fenomene yakalama kararı
Sivas’ta dershane bulunan binada yangın: Bir öğretmen öldü
Selçuk Üniversitesi, mutluluğun formülünü aramayı bıraktı
Liderlik hayali kuran Türkiye, puansız Karadağ'a takıldı