İktidar her zamanki inatçılığı ile dolara baskıyı sürdürüyor. Uzmanlara göre TCMB nezdindeki net döviz rezervi olması gerekenden 25 milyar dolardan fazla ekside.  Neden bu kadar döviz eksik diye anlatan yetkili yok. Bu cümleyi ne yazık ki çok kullanıyorum. Derler ya “Bu cümleyi kullanmayı hiç sevmem”, aksine ben seviyorum. Hınzır bir coşku doluyor içime. Arkadaşlarımdan, çevremden “itici olduğu” konusunda sürekli eleştiri alıyorum, kendimi baskılayıp bir müddet kullanmasam bile eninde sonunda bir yerde patlıyorum. Bir yorumcu olarak tahminde bulunmak, “ben demiştim” demek kolay. Tahminleriniz tutmazsa yeni tahminlerle yolunuza devam edersiniz. Ben otuz beş yıl bilfiil, finans sektöründe aktif görev yaptım. Tahmininiz tuttuğu müddetçe müşteri kazanır, ilah olursunuz. İlk kötü tahmininizde bir anda “tu kaka” olursunuz, müşterinizi hatta işinizi kaybedersiniz. Mart 2003 ayını hatırlıyorum. Meclis, “Sınırötesi Harekât” fezlekesini reddetmişti. Piyasaların beklemediği bir hareketti. O zamanlar çok ünlü bir ekonomi profesörü gazetesindeki köşe yazısında şunları yazdı; “Bugün gidip pazardan iki çerçeve alın, birine hisse senetlerinizi, diğerine tahvillerinizi asın ve unutun.” Çoğu ekonomist aynı görüşteydi. Bana da mantıklı geldi. Müşterilerimize hisse, tahvil neleri varsa en azından yarısını paraya dönmelerini önerdik. Portföylerimizi hemen hemen boşalttık, bir kısmı ile döviz aldık. Endeks 107 puandı, Gösterge tahvil %55 civarındaydı. Tahvil ve hisseleri satıp 1.60 üstünden dolar aldık. Diplerden ürünlerimizi satıp tepelerden döviz almıştık. 2003 yılı sonunda tahviller %30 altına düştü, BİST 190 puana çıktı, dolar ise 1.40 liraya düştü. Bu ivme 2008 yılına kadar sürdü.  Yorumcunun yazdıkları bir hafta sonra unutuldu ama, bizim müşterilerden duyduğumuz olumsuz sözler aylarca sürdü. Gelelim “ben demiştim” tahminlerime: -2020 yılı son çeyreğinden başlayarak 2021 ve 2022 yılının dünya ve dolayısıyla Türkiye’de emtia ve gıda fiyatları sebebiyle çok ciddi enflasyonist baskı ile karşılaşabileceğini, gelişmiş ülke ekonomilerinin Mart 2022 ile birlikte enflasyonlarında göreceli düzeltme olacağı tahmininde bulundum. - Türkiye’nin kasım, aralık ayında yaşadığı döviz şokunun finansal göstergeleri Aralık 2021 ve Ocak 2022 ayında vuracağını ama vatandaşın ciğerini Şubat, Mart ayında yakacağı tahmininde bulundum. - KKM uygulamasının dövizi sert düşürebileceği, bunun AKP iktidarının çıkarıp çıkarabileceği son tavşan olduğunu, doların 12 lira altında olmasının gerçekçi olmadığını tahmin ettim. Israrla, dolar 12-13 lira civarındayken tüm döviz borçlarınız ödeyin, tüm yılın ithalatınızı yapın, asla döviz borçlanmayın diye uyardım. - ABD faiz artıracak ise altın, kripto paralar, gelişmiş ülke hisse senetlerinden uzak durun diye belirttim. - Nisan 2022 ayında Rusya savaşı sebebiyle gelişmiş ülke enflasyon düzelmelerinin Mayıs 2022 ayını bulabileceğini, Mart 2022 ayında dünyada görülen emtia fiyatlarının zirve yaptığı veya zirvenin çok az altı olduğu tahmininde bulundum. Gıda fiyatları için ise aynı iyimserliği taşımadığımı yazdım. - 2021 sonu kur şokunun Türkiye piyasasında zirve yapmasının Mart, En geç Nisan ayını bulacağını, ama sonra Eylül 2022 ayına kadar göreceli sakinleşmeye geçeceği fikrimden Rusya savaşı yüzünden vazgeçtim. Rusya savaşının dünya enflasyonuna yaptığı çarpan etkisi Türkiye’yi nisan ve mayıs aylarında da vurmaya devam edecek. Ve artık kuru sabit tutmak çok daha zor ve masraflı olacak tahmininde bulundum. - Mart 2021’den beri BİST de 1.30 doların çok kuvvetli destek olduğu; 1.30- 1.50 dolar arasındayken uzun ve kısa vadeli alınır, uzun vadeli alanlar tutabilir ama kısa vadeli alanlar 1.50- 1.70 dolar arası satsın önerisinde bulundum. Mart 2022 ayından sonra 1.30 dolar desteğinden emin olamadığımı, BİST in yabancı için ucuz olmasına rağmen gelmemelerinin handikap olduğunu yazdım. Üstelik TL bazında reel kazanç taşıyordu. Dünya borsaları çökerse BİST’i peşlerine takabilirler diye uyardım.
Neden bu kadar döviz eksik diye anlatan yetkili yok. 128 milyar dolar böyle eridi gitti. Yine, inatla aynı uygulama devam ediyor. Allah sonumuzu hayır etsin diyeceğim ama aynı hatayı bu kadar çok yaparsan Allah bile affetmez.
BRENT PETROL: Mart 2022 zirvesi 140 dolar. Ana hat olarak 120 ve 128 dolar direnç, 98 dolar destek.  Tahminimizi sürdürüyoruz.  Geçen hafta tahmin ettiğimiz 100 dolar desteğini test etti. Bu hafta 102 dolar destek, 115 ve 119.50 dolar direnç. Devam. ALTIN/ONS: Mart 2022 zirvesi 2070 dolar. Tahmin ettiğimiz gibi geri çekilme devam etti.  Bu hafta öncelikle 1886 dolar, sonrasında 1895 dolar üstüne çıkmazsa 1750 dolar hedefe girmiş durumda. Mayıs ayını 1820 doların altında kaparsa gevşeme uzun soluklu hale gelebilir. Ben bu sene “altında” uzun soluklu gevşeme bekliyordum aslında, ama Rusya savaşı altını yukarı itti. Bu itiş sonlanmış olabilir. DOLAR ENDEKSİ: “Bence 104 puan öyle kolay kırılmaz.” tahmininde bulunmuştum. Kırıyor gibi. Bu hafta 104 puan üstünde açar ve kalırsa 104 kırıldı diye yorumlanabilir. ABD 10 yıllık tahvil faizlerindeki gevşeme bu olasılığın zor olduğunu düşündürüyor bana. ABD 10 YR TAHVİL: “%3.25 seviyesinin öyle kolay geçilemeyeceğini düşünüyorum” diyorum uzun zamandır.  Hakikaten bu seviyelere yaklaşınca ciddi alış geldi. FED faiz artışının %3 veya biraz altında kalacağı beklentisinin ağırlık kazandığını gösteriyor bu durum.  %2.75 seviyesinin de ciddi destek olduğuna inanıyorum. DOLAR/TÜRK LİRASI: “25 Nisan haftası gördüğümüz 14.67 seviyesinin uzun süre göreceğimiz en düşük seviye olduğunu düşünüyorum” tahminim devam ediyor. Doların aslında yukarı çıkması kadar doğal bir şey yok. Dolar tüm dünya paraları karşısında değer kazanıyor. Türkiye ise bağımlılık derecesinde dolara muhtaç. Aslında bıraksalar şimdiye kadar 16.40 seviyelerini görüp 16 seviyelerinde kendi akışına geçebilirdi. İktidar her zamanki inatçılığı ile dolara baskıyı sürdürüyor. Uzmanlara göre TCMB nezdindeki net döviz rezervi olması gerekenden 25 milyar dolardan fazla ekside.  Neden bu kadar döviz eksik diye anlatan yetkili yok. 128 milyar dolar böyle böyle eridi gitti. Yine, ısrarla, inatla aynı uygulama devam ediyor. Allah sonumuzu hayır etsin diyeceğim ama aynı hatayı bu kadar çok yaparsan Allah bile affetmez. İktidar bu baskıcı tavrını devam ettirirse Eylül 2022 ayına kadar doları tutabilir. Yaz rehaveti, yazın gelecek yurtdışında çalışan yurttaşlarımız ve turistler ile döviz sapkınlığımız biraz yatışabilir. Bunun dışında iktidarın şimdiye kadar yaptığı döviz sağlayıcı her hareket “döviz patlayacak” etkisi yapmaktan başka bir işe yaramadı, bundan sonrada yaramaz. Doları bir müddet daha tutacaklar gibi duruyor. Haftaya 15.95 üstüne fırlayıp açamazsa baskılı seyir devam edecek demektir. 14.85 seviyeleri de destek.  Doğrudan 15.95 seviyesinin üstünde başlarsa en geç eylül ayında olacak dediğim şok hareketler erken gelebilir. Şok dediğim seviyeyi zamanı gelince yazarım. Şimdilik hoş yerler olmadığını söylemekle yetineyim. Dirençlerimiz ise 16 – 16.40 – 17.15 ve 18.36. Bunlar normal dirençler, şok değil. AVRO/DOLAR: İki yıldır ısrarla güçlü dolar etkisinin devam ettiğini ve Euro lehine her yükselişin dolara dönme yeri olduğunu belirtim. Parite 1.1180 seviyesine geldiğinde Euro’ya dönün ama 1.14 seviyesinden tekrar dolara dönün demiştim. Sonrasında 1.08 seviyesinden tekrar Euro ya dönün 1.12 seviyesinden dolara dönersiniz demiştim. Burada fena çuvalladım.
İktidar bu baskıcı tavrını devam ettirirse Eylül 2022 ayına kadar doları tutabilir. Yaz rehaveti, yazın gelecek yurtdışında çalışan yurttaşlarımız ve turistler ile döviz sapkınlığımız biraz yatışabilir.
Beklentim 1.08 seviyesinden 1.12 seviyesine çıkması, sonra 1.06 civarında düşüşü sonlandırmasıydı. 1.04 seviyesinin bile altına geldi. Artık 1.0330 seviyesi ölümcül bir destek seviyesi. Euro’nun AB de tek para birimi olduğu 2002 yılından beri bu seviyenin altını görmedik. Güçlü dolar etkisi devam etmekle birlikte bir tepki gelebilir. 1.0560 ve 1.0640 dirençler. 1.0640 üzerinde kalabilirse tepki yükselişi 1.12 seviyelerine kadar devam eder. ECB’nin haziran ya da en geç temmuz ayında faiz artışına gideceğini tahmin ediyorum. Tepki sebebi bu olabilir. Faiz ve sonrasındaki faiz artırım söylemleri şahince olursa “güçlü dolar” etkisi son bulabilir. Yok, güvercin gelirse güçlü dolar 2023 ilk çeyreğine kadar etkisini sürdürecektir. Ben risk alınacaksa 1.04 den risk alırdım doğrusu. BORSA: Hisse senetleri ucuz diyorlar. Eğer dolar bazında bakıyorlarsa doğru. 1,60 dolar ucuz sayılabilir ama, yabancı için ucuz. Türk lirası cinsinden bakarsan 2021 Nisan’dan bu yana 1400 puandan 2500 puana gelmiş bir borsadan bahsediyoruz. %80 prim yapmış bir yılda. %70 enflasyona göre bile reel kazanç var. Bu gözle de bakmanızı önermeye devam edeceğim. BITCOIN: Kripto paralara inançsızlığım yüzünden çok eleştiri aldım. İlk önceleri eleştiriler “kripto paralar, modern dünyanın Spartaküs’ü” şeklindeydi. Sonraları “Hepsi değil ama şu süper” denmeye başladı. Kimi Bitcoin, kimi Ethereum, kimi Doge, kimi Luna anlattı, anlattı.   Ben de hep aynı şeyi söyledim. “Dijital paralar geleceğin parası kabul. Fiziksel para hem masraflı hem güvenceli değil kabul ama, kimse bana bir kripto paranın %1000 değer kazanmasının makul olduğunu anlatmasın. Dünyada bollaşan parayı ele geçiren para babalarının tuzağıdır bu.” Ne yazık ki haklı çıktım. Çok insanın canını yaktılar. Bitcoin’in  42.200 doların üstünde kalamamasından son derece rahatsız olduğumu, dikkat edilmesi gerektiğini ısrarla defalarca yazdım. Hedefin 29.000 dolar olduğunu yazdım. Geçen hafta 26.500 doları görüp 29.000 doların hemen altından haftayı kapattı. Haftaya 29.000 dolar üstünde kalabilirse bir umut. 29.000 – 33.000 bandında dinlenebilir. 29.000 dolar altında kalırsa hedef 19.000 dolar.