Kemal Kılıçdaroğlu ne yapıp edip bütün vekillerini evet oyu vermeleri yönünde ikna etmeli. Bu teklif nasıl olsa geçecek, TBMM’de dönme ihtimali yok. Ama eğer CHP hayır derse, Erdoğan bu değişiklik teklifini referanduma götürecektir. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü için yasal güvence talebini “gollük pas” diye niteleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, eli artırdı ve işin içine aileyi de dahil ederek bir anayasa değişikliği teklifinde bulundu. Artık CHP’ye düşen hiçbir fire vermeksizin AKP’nin getirdiği teklifi TBMM’den geçirmektir. Bu CHP için artık bir mecburiyet çünkü cin şişeden çıktı ve CHP için bir “samimiyet referandumuna” dönüştü. CHP, bu konuda samimi olduğunu göstermek için büyük bir fırsat yakaladı ve sanırım tepmeyecektir. Altılı Masa’daki dostlardan bu teklife menfi yaklaşan kimse çıkmayacaktır. İYİ’nin bu teklife hayır demeyecek Konya’da bir milletvekili olduğunu düşünürsek, “başörtüsü özgürlüğüne ret” manasına gelecek bir hayır oyunun bu vekil için büyük sorun anlamına geleceğini tahmin etmek hiç zor değil. Diğer şehirler için de benzer bir durum geçerli. Herhalde Karamollaoğlu da bu teklife hayır demeyecektir. İşte bu yüzden iş dönüp dolaşıp CHP’ye geliyor. Kemal Kılıçdaroğlu ne yapıp edip bütün vekillerini evet oyu vermeleri yönünde ikna etmeli. Bu teklif nasıl olsa geçecek, TBMM’den dönme ihtimali yok. Ama eğer CHP hayır derse, Erdoğan bu değişiklik teklifini referanduma götürecektir. Bu madde referandumda halk oyuna sunulursa, misal 2010’daki gibi 58-42 falan bitmez, 75-80’den fazla evet çıkar. Bu referandum seçimden bir-iki ay önce yapılır Erdoğan’a büyük bir psikolojik üstünlük sağlar ve seçimlere yelkenleri rüzgârla şişmiş bir şekilde girer. Yok, seçim günü bir sandık daha gelirse, başörtüsü değişikliğine evet diyen herkes Erdoğan’a da mührü basmaktan geri durmaz. Bütün seçim kampanyasının ekseni başörtüsü referandumu olur. Ne ekonomi ne işsizlik ne beceriksiz dış politika ne de diğer konular gündeme gelir. Şu anda bu oyunu bozabilecek koz CHP’li vekillerin elinde. Evet, desinler ve bu iş referanduma götürülemeyecek bir mutabakatla çözülsün. 400’den biraz fazla vekilin evet dediği bir değişikliği Erdoğan gene de referanduma götürmek isteyebilir, götürmeyeceğine dair teminat vermeyecektir ama CHP’liler hep beraber evet dedikleri anda bütün oyun bozulur. Ve Ahmet Davutoğlu’nun ifade ettiği gibi “bu işin şerefi Kılıçdaroğlu’nun” olur. CHP’lilerin ve diğer partilerin evet dediği bir değişikliği referanduma götürmek Erdoğan’a çok şey kaybettirecektir.
Kılıçdaroğlu yürüyor. Bildiği yoldan, dostlarıyla, adım adım iktidara yürüyor. Şimdi bütün vekillerini, bütün teşkilatlarını, bütün partililerini yanında görme vakti. Şimdi bu teklife hep beraber evet demenin vakti.
Temel Karamollaoğlu, Saadet Partisi kongresindeki konuşmasında “siz ne zamandan beri temel hakları referanduma konusu yapabiliyorsunuz?” diye haklı olarak çok sert sormuştu. Erdoğan’ın böyle bir karar vermesi durumunda muhalefet seçim stratejisini rahatlıkla “samimiyet” üstüne kuracaktır. Kazanımların yitirileceği korkusunu aşılayarak tabanını konsolide etmeye çalışan Erdoğan’ın elindeki son umut da berhava olacaktır. Kemal Kılıçdaroğlu, son zamanlardaki cesur siyasetinin belki de en kritik dönemeçlerinden birine geldi. Burayı da kazasız atlatırsa, yani vekillerini evet demeye ikna eder ve değişiklik tam bir mutabakatla meclisten geçerse, demokrasi tarihimizin en büyük zaferini kazanmaya devasa bir adım daha atmış olur. Kılıçdaroğlu yürüyor. Bildiği yoldan, dostlarıyla, adım adım iktidara yürüyor. Şimdi bütün vekillerini, bütün teşkilatlarını, bütün partililerini yanında görme vakti. Şimdi bu teklife hep beraber evet demenin vakti. Şimdi iktidarın elindeki son umutları da yok etmenin vakti. Başta CHP’liler olmak üzere muhalefetin bütün milletvekillerini bu teklife evet demeye çağırıyorum.