Hep denir ya “sevgi iyileştirir”. Sevgiyle iyileşmiş ve şifasıyla ihtiyaç duyan binlerce çocuğa da dokunan bir kadın Pelin Hanım. İnsana dair umudumu yükseltiyor böyle insanlar, iyi ki varlar. “Mutlu bir hayat yaşamak istiyorsanız hayatınızı bir amaca bağlayın, kişilere veya eşyalara değil." demiş, bildiğimiz kadarıyla Einstein. Sistemin üzerimizdeki illa mutlu olacaksın, başka duygular içindeysen onlardan kaçmalısın baskısından kollarına atladığımız anlık hazlardan bahsetmiyorum. Öyle olsa terapi de bu kadar popüler olamazdı elbet. Bahsettiğim mutluluk esasında bir iç huzura sahip olmak, hayatta amacını bulmuş olmakla ilgili. Eminim benden önce de onlarca kişiden duyduğunuz bir kitap tavsiyesi sıkıştırmak istiyorum araya. “İnsanın Anlam Arayışı”. Yazarı Victor Frankl’ın Nazi toplama kamplarında yaşadıkları, kayıpları üzerinden yaşamı neyin ya da nelerin anlamlı kılacağını okura sunmaya çalıştığı bir kitap. Kendinden ve hayatından memnun olmak çok para, güzellik, popüler olmak vs. ile ilgili değil, amacını bulmak, bir amacı olmakla ilgili ise bu amacı aradığımız yer de önemli sanırım. Bir çoklarımızın “gerçek” hayatta kocaman boşlukları olduğunu, bundan dolayı işlerinde hayata ve insan olmaya dair manalar aradıklarını görüyoruz. Bu da çoğunlukla beyhude bir çaba bence. Bir ressam, bir müzisyen, bir sanatçı değilseniz ya da doktorluk gibi insanlığa hizmet üzerinden icra edilen bir iş yapmıyorsanız manevi dünyanızdaki boşlukları para kazandığınız alanda doldurmanız çok zor. Bu boşluğu kullananlar nedeniyle daha çok harcayıp, daha çok sahip olmak isteyip daha da çok o işlerimize mahkûm kalmıyor muyuz? Hayattaki amacını bulmuş ve hayat serüveninden film yapılabilecek olsa dramayı değil güzel bir aile filmini seçecek bir kadından bahsetmek istiyorum. Pelin Çalışkanoğlu Ekşi ve kurucusu olduğu Kalben Derneğinden. Başka insanların da hayatlarındaki amaçları bulmasına yardım eden bu güzel kadın ve derneği ile Youtube’da izlediğim bir program sayesinde haberim oldu. Biraz geç bir tanışma oldu ama, o kadar ilham verici bir hikayeydi ki, hâlâ bilmeyen varsa diye aktarmak istedim. Biyolojik ailesi bazı olaylar sonrası Fenerbahçe Parkı’nda bir arabada yaşamaya başlamış. Pelin Hanım’da bu mavi Chevrolet’te dünyaya gelmiş. Annesi Melike Hanım’da onunla aynı parkın çimenlerinde tanışmış ilk kez. Bir doktor randevusu sonrası aldığı kötü bir haber nedeniyle biraz yürümek için girdiği parkta, çimenlerde sapsarı saçlı mavi gözlü çok güzel bir bebek görmüş. Bebeğin sevimliliğine karşı koyamamış. Muhitte tanınan biriymiş Melike Hanım, bebeği ve ailesini soruşturmuş. Esnaf ellerinden geldiğince yardım ettiklerini ama bebek için sokakta, arabada bu şekilde yaşamanın iyi olmayacağını söylemiş. Anca siz yardım edersiniz Melike Hanım demişler. Birgün, birkaç gün derken ailenin en küçük çocuğu olmuş Pelin. Sonrasında resmi olarak da koruyucu ailesi olmuşlar. Yani resmi adı bu olsa da gerçek ailesi olmuşlar aslında. Zaten ne kadar koşulsuz sevildiğini yetişkin halini ekranda izlerken az çok anlayabiliyorsunuz. Üniversitede tiyatro okurken hocası Müşfik Kenter‘in “Kendin gibi insanlarla zaman geçir” yönlendirmesi ile yurtlarda ve yuvalardaki çocukları sık sık ziyaret edip ablalık yapmaya başlamış. Hayattaki amacını bulmasında hocasının payının çok büyük olduğunu söylüyor. Kendi ifadesi ile ondan çok daha yaralı çocukları görmüş bu sayede. Hem hayatına dair, sahip olduklarına dair şükür duygusunu sonuna kadar hissetmiş, hem de o çocuklara fayda sağlamanın hayatının amacı olduğunu böylece keşfetmiş. Kalben Derneği 2016 yılında kurulmuş. Koruyucu aile sistemini yaygınlaştırmak, ailelere ve gençlere psiko-sosyal destekler sağlamak hedefindeler. Kan bağından ziyade kalp bağının önemli olduğunu fark ettirmeye çalışıyorlar. Pelin Hanım kendi amacını gerçekleştirmek dışında insanların da amaçlarını bulmasına vesile oluyor aslında. Ailesinin bakamadığı, istemediği, herhangi bir nedenle devlet bakımında olan bir çocuğa aile ortamı sunmak, ona koşulsuz sevgi vermek, ona anne-baba olmaktan daha güzel bir iz bırakılamaz hayata. Bir çocuğun belki çok talihsiz ilerleyebilecek hayatında böylesi bir dokunuş sağlamanın insanın özüne katacaklarını hayal dahi edemiyorum. Hep denir ya “sevgi iyileştirir”. Sevgiyle iyileşmiş ve şifasıyla ihtiyaç duyan binlerce çocuğa da dokunan bir kadın Pelin Hanım. İnsana dair umudumu yükseltiyor böyle insanlar, iyi ki varlar.