Altın fiyatları genellikle ABD dolar endeksi düştüğünde veya ABD ekonomisi ivme kaybettiğinde uluslararası piyasalarda önemli ölçüde değer kazanır. Ancak ilginç olan içinden geçmekte olduğumuz zaman diliminde yükselen ABD enflasyonunun da altın fiyatlarında benzer bir etki yaratmakta oluşu.
ABD enflasyonu tarafında dün iki önemli görüş basında yer aldı.
Bir tanesi efsanevi Fed Başkanı Alan Greenspan’in bugünün Fed yöneticilerinin enflasyonun geçici tezinin aksine “belirgin şekilde daha yüksek enflasyon tehdidi gördüğü” yönündeki açıklaması. Eski Fed Başkanı’na göre fiyatları yukarı çeken bazı güçlerin geçici olduğunun kanıtlama olasılığı yüksek. Tedarik zinciri sorunlarının fiyatlara etkisi bunlardan bir tanesi. Fakat, Greenspan’in dikkat çektiği artan ABD hükümet borcunun ve diğer temel baskıların enflasyonu daha uzun vadeli olarak yüksek tutabileceği. Özellikle Biden’ın 10 yıl içinde yaklaşık 2 trilyon dolarlık bir sosyal harcama paketi üzerinde yakında anlaşmaya varmak üzere olması, Greenspan’e göre ABD’de enflasyonun Fed’in arzı ettiği ortalama %2 seviyesinin uzun süre üzerinde tutabilecek güçte.
St. Louis Fed’e göre ise, ABD’de %5,4 seviyesindeki TÜFE ve %8,6 seviyesindeki ÜFE enflasyonu birkaç geçici faktörün çok ötesinde temellere dayanıyor. Açıklanan son raporda, son bir sene boyunca genel fiyat değişiminin detayları içinde otomotiv gibi aykırılıkların rolü büyük ölçüde azalırken, değişen beklentiler daha yüksek enflasyonun “belki de daha geniş bir gerçek” olduğunu ortaya koymaya başladı. Enflasyonun dağılımındaki değişim kategoriler arasında daha genelleştirilmiş görüntüye bürünmekte.
Her iki açıklama da ABD’de enflasyon sorunun şimdiki Fed yönetiminin iddialarının aksine kalıcı bir görünüme bürünmekte olduğunu vurgulaması açısından önemli. Artan ve daha da artacak ABD kamu açıklarının enflasyonu belirsiz bir süre boyunca belirsiz bir yükseklikte tutma riski tartışmalara girdikçe de belirsizlikten korunma güdüsü altın fiyatlarında etkili olmaya başlamış durumda.
Küresel olarak altın fiyatları 1785-1800 dolar/oz civarında ılımlı bir seviyeyi korumaya çalışıyor. Fakat beklentiler çok hızlı yükselişlerin Fed’in para politikasındaki değişimin yavaş olacağı ve tabi enflasyonun da beklenenden kalıcı olacağı endişeleriyle mümkün hale getirmekte.
Pandeminin yarattığı ilk ekonomik küresel çöküşün ardından gelen talep ve arz sorunları alüminyumdan doğalgaza kadar tüm emtia fiyatlarında büyük sarsıntılar yaratarak yükselişe neden oldu. Doğalgaz krizi ve OPEC+’nın üretim politikası eşliğinde en son petrol fiyatlarının varil başına 85 dolara kadar tırmanışına ve muhtemelen daha da yükseleceğine tanık olmaktayız.
Konu altın fiyatlarına geldiğinde temelindeki nedenler farklı olsa da son aşamada ortaya çıkacak tablonun benzer olma ihtimali giderek artmakta. Yatırımcıların küresel enflasyonist baskıların merkez bankacılarının ve tüketicilerin fiyat endekslerinin şimdilik yansıttığından daha kalıcı ve daha yoğun olduğu korkuları temel neden olarak karşımızda uzun bir süre bizlerle olacak gibi.
Altının yüksek enflasyona karşı koruma cazibesi fiyatlarda çık hızlı bir yükselişe neden olabilecek potansiyeli taşıyor. Mevcutta 1800 dolar civarında olan onz altın fiyatının dolar bazında önümüzdeki yıl içinde 3000 dolara kadar yükselebileceği az sayıda da olsa beklentiler arasında ifade edilmekte. Bretton Woods’un çöküşünden b u yana parasal genişleme tüm hızı ile devam ederken altın arzının son yüzyılda nispeten sabit kalışı da olası bir talep artışında fiyatı hızla yukarı itebilecek temel nedenlerin başında geliyor.
Salgınla başa çıkmak için küresel para ve borç genişlemesinin yanı sıra arz kesintileriyle ilişkili ikincil unsurlar, yatırımcıların varlıklarını korumak için geleneksel yöntemlere geri dönmesini sağlayacak bu görüşe göre. Çünkü yüksek enflasyon 1970’ler örneğinde olduğu gibi hızla artan Fed faiz oranı ile dengelenemeyecek. Devam eden pandemi koşullarında henüz 2020 öncesine dönemeyen ABD ekonomik aktivitesinde erken bir boğulma yaratmamak adına Fed parasal sıkılaştırmada açıklanan gerçek enflasyon gerisinde bir tempoyla ilerledikçe, artan huzursuzluk ve endişeler altına olan talebi klasik koruma güdüsü üzerinden yukarılara taşıyacak.
Zaten onz altın fiyatının 3000 dolara kadar yükselebileceği gibi dramatik bir yükseliş genel kanı olmamakla birlikte, altın fiyatlarının enflasyon belirsizliği sürdükçe eş zamanlı yükseleceği konusundaki beklenti daha çok paylaşılmakta.
Bu sefer konu sadece ABD gibi önemli bir ekonomide fiyat enflasyonu yaşanmasından öte dolar yanında hemen hemen tüm para birimlerinin satın alma gücünde oluşan aşınma. Neredeyse dünya çapında itibarı olan tüm para birimlerini etkilemekte olan eşi görülmemiş bir durumla pandemi sonrasında karşı karşıyayız.
Her seviyede yatırımcının anlayabileceği kadar evrensel nitelikli altının 2022-2024 dönemi boyunca koruma amaçlı talep görmesi son derece olası görünüyor. Üstelik 4000 yıllık geçmişi ile enflasyon ve belirsizliklerden korunma aracı olarak oynak ve belirsiz kripto para birimlerinden çok daha güvenilir bir geçmişe sahip olması, altını önümüzdeki dönemlerde hızla yeniden parlatacak nedenlerin arasında gelmekte.