Her ne kadar Altılı Masa üyesi partiler bu konuyu en sona bırakacaklarını belirtseler de adayın kim olacağı seçimin kazanılma ihtimalinden, diğer uzlaşılan konularda nasıl hareket edileceğine kadar her şeyi etkileyecek.Altılı Masa'nın ikinci turunda bir süredir ötelenen önemli meseleler gündeme gelecek. Bunlar arasında ortak program, parlamenter sisteme geçiş takvimi, kabinedeki bakanlıkların paylaşılması ve parlamento seçimi için ortak liste gibi meseleler var. Fakat tüm bu konuların önüne aday meselesi oturmuş durumda. Her ne kadar Altılı Masa üyesi partiler bu konuyu en sona bırakacaklarını belirtseler de adayın kim olacağı seçimin kazanılma ihtimalinden, diğer uzlaşılan konularda nasıl hareket edileceğine kadar her şeyi etkileyecek. İşte o noktada Kılıçdaroğlu eğer anketlerde ismi aday olarak geçen diğer isimlerin önüne geçmemiş olursa, işi zorlaşacak. Zira adaylığı için Altılı Masa üyesi diğer partileri ikna etmeye çalışmak için taviz vermek durumunda kalabilir. İşte böyle bir durumda Akşener'in elinde ciddi pazarlık şansı olacak. Akşener, Kılıçdaroğlu'nun adaylığını kabul etme karşılığında kabinedeki önemli bakanlıklardan çoğunu kendi partisi adına isteyebilir. Kılıçdaroğlu adaylığı konusunda bütün parti örgütünü arkasına geçirdiği için taviz verme konusunda eli rahat. Ayrıca aday olarak ilan edilmesini CHP açısından da bir başarı olarak sunabilir. Öte yandan Akşener de partisinin önümüzdeki döneme ayakta kalmasını sağlayacak ve belki Erdoğan sonrası seçimde birinci parti haline geçirecek bu formülü rahatlıkla kabul edebilir. İBRE İMAMOĞLU’NA DÖNER Mİ? Fakat Kılıçdaroğlu'nun adaylığı kazanma riski barındırdığı sürece Akşener açısından rahatlıkla benimsenmeyecektir. Son çıkışı sayesinde Akşener son kertede Altılı Masa'ya Yavaş ve İmamoğlu'nun adaylığını getirme fırsatı kazandı. Ne CHP'nin ne de HDP'nin Yavaş'ın adaylığını isteyeceğini sanmıyorum. Fakat Kılıçdaroğlu açısından İmamoğlu ismini reddetmek daha zor olacaktır. Zira İmamoğlu hem Türk hem de Kürt seçmenlerden rahatlıkla destek alabilecek bir siyasetçi. Bu yönüyle oy potansiyeli Kılıçdaroğlu'nun önünde yer alıyor. Dolayısıyla Altılı Masa'nın adaylık konusunda tıkanması durumunda son kertede ibre İmamoğlu'na dönebilir. Ama böyle bir durumda Akşener ve hatta Kılıçdaroğlu da İmamoğlu'nun manevra alanını mümkün olduğunda daraltacak şekilde bir anlaşma yapmayı ve ondan yetkilerinin çoğunu kullanmamasını isteyeceklerini tahmin ediyorum. Altılı Masa'da asıl pazarlık şimdi başlıyor!
Altılı Masa'da asıl pazarlık şimdi başlıyor!
Politikyol
Akşener'in bu çıkışıyla şimdiden CHP lideri ile adaylık konusunda pazarlık kapısını açtığını düşünüyorum. Ortak adayın kim olacağının belirsiz kalması Altılı Masa'nın ikinci büyük ortağı olan İyi Parti'ye bu konuda ciddi bir pazarlık şansı sağlıyor.
Geçtiğimiz hafta Fatih Altaylı'nın Teke Tek programına katılan Meral Akşener'in yaptığı açıklamalar Altılı Masa'nın ikinci tur görüşmelerinin başlamasından hemen önce gündemi sarstı. Akşener uzun süredir Altılı Masa'nın gidişatı ve ortak aday belirleme süreci hakkında açıktan yorum yapmıyordu. Fakat son dönemde İyi Parti içinden bazı CHP'li siyasetçilere dönük eleştiriler nedeniyle Akşener'in tavrı merak uyandırıyordu.
AKŞENER’İN AÇIKLAMASINDAKİ ÖNEMLİ NOKTALAR
Akşener'in açıklamalarını birkaç açıdan çarpıcı buluyorum. Ortak aday meselesi açıldığında Akşener'in ısrarla kazanacak aday vurgusu yapması ve Kılıçdaroğlu'nun aday olmayı istemesini doğal karşılarken, ondan başka birinin adının da Altı Masa'da gündeme gelebileceğini ve kendi partisi tarafından da desteklenebileceğini söylemesi gecenin belki de en önemli mesajıydı. Bu mesaj aracılığıyla Kılıçdaroğlu'na yakın siyasetçi, gazeteci ve analistlerin adeta aylardır inşa ettikleri Kılıçdaroğlu dışında bir adayın Altılı Masa tarafından seçilme şansı olmadığı iddiasını boşa çıkarmış oldu. Öte yandan kazanacak aday bulmak için Kılıçdaroğlu dışında adayların da gündeme gelebilecek olması Kılıçdaroğlu'nun kazanma şansının düşük olduğu eleştirisini de gündeme taşımış oldu.
Gerçekten de son dönemde muhalif medyanın desteği ve CHP örgütü üzerinden yürütülen kampanya sayesinde Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu gibi anketlerde Kılıçdaroğlu'nun önünde yer alan isimler olası aday olarak öne çıkmıyordu. Hatta Kılıçdaroğlu'nun bir konuşmasında CHP'li siyasetçilere yönelttiği 'Yanımda mısınız' sorusuna bu iki ismin sosyal medya aracılığıyla verdikleri destek CHP'ye yakın medya ve muhalif kamuoyu tarafından adaylıktan çekilme mesajı olarak okunmuştu. Akşener iki saatlik performansıyla bu kampanyayı adeta boşa çıkardı. Tabii ki, süreç sonunda Akşener, Kılıçdaroğlu'nun adaylığına destek verebilir. Fakat en azından şu noktada Kılıçdaroğlu'nun Altılı Masa'nın tek ve doğal adayı haline gelmesini engellemiş oldu.
Akşener'e aslında bu fırsatı son dönemde CHP'li siyasetçilerin Kılıçdaroğlu adaylığı lehine yaptıkları açıklamalar verdi. Özellikle CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu'nun Kılıçdaroğlu aday gösterilmezse, Altılı Masa'nın dağılacağını ima etmesi Akşener'e Masa'nın devam etmesiyle Kılıçdaroğlu'nun adaylığını ayrıştırma noktasında inisiyatif kazandırdı. Nitekim Akşener de ortak adayın Altılı Masa tarafından belirlenmesini Kılıçdaroğlu'nun istediğini belirterek bir anlamda bundan sonraki süreç için Kılıçdaroğlu'nu bağladı.
AKŞENER VETO OYUNCUSU MU?
Aldığı bu net pozisyon ile Akşener kendisini “tahta çıkacak olanı belirleyecek kişi” haline getirdi. Akşener zaten geçen sene itibariyle adaylık yarışından çekilmişti. Partisinin anketlerde oy oranının CHP'nin gerisinde kalması ve 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimindeki düşük performansı nedeniyle zaten Akşener'in adaylık şansı yüksek değildi. Fakat "noter olmadığını" vurgularken aslında veto oyuncusu olduğunu göstermiş oldu. Kendisi aday olmasa bile Akşener’in istemediği bir kişinin aday olma şansı pek yok.
İkinci olarak, Akşener'in İyi Parti içerisindeki pozisyonunu güçlendirdiğini düşünüyorum. Özellikle Türk milliyetçisi seçmenler nezdinde Yavaş'ın adaylığına yönelik büyük bir destek olduğu biliniyor. Nitekim başta Yavuz Ağıralioğlu olmak üzere İyi Parti içindeki bir grup siyasetçi ve Ümit Özdağ gibi dışarıdan isimler Yavaş'ın adaylığını gündeme tutarak Akşener'i zor durumda bırakmaya çalışıyorlar. Böyle bir ortamda, Akşener’in CHP'lilerin Altılı Masa'ya Kılıçdaroğlu'nun adaylığını dayatma çabalarına karşı çıkması, aslında partisinin örgüt ve tabanındaki desteğini güçlendirecek bir hamle olarak değerlendirilebilir. Buna ek olarak, ileride ortak aday meselesi yüzünden İyi Parti'den kaçabilecek milliyetçi oyları da durdurma hedefini güttüğünü de söyleyebilirim.
Bu vesileyle Akşener, Kılıçdaroğlu adaylığı üzerinden İyi Parti'yi eleştiren muhalif çevrelerin yorumlarını da göğüsledi. Bu tavrıyla sadece bu kesimlere bir cevap vermekle yetinmedi, ayrıca kendi seçmenlerini de bu konuda teskin etti. Tabii bu tartışmaların durulması İyi Parti'nin HDP konusunda takındığı ikircikli tavrın onu siyaseten zor durumda bırakmaya devam edeceği gerçeğini değiştirmiyor.
ALTILI MASA’DA ADAY PAZARLIKLARI
Her şeyden önemlisi Akşener'in bu çıkışıyla şimdiden CHP lideri ile adaylık konusunda pazarlık kapısını açtığını düşünüyorum. Ortak adayın kim olacağının belirsiz kalması Altılı Masa'nın ikinci büyük ortağı olan İyi Parti'ye bu konuda ciddi bir pazarlık şansı sağlıyor. Altılı Masa'nın kurucusu ve ana muhalefet partisinin lideri olarak Kılıçdaroğlu en güçlü aday olarak öne çıkıyor.
Fakat sahip oldukları yüksek popülarite ve seçmenlerle kurdukları sıcak diyalog nedeniyle Yavaş ve İmamoğlu gibi isimler de kamuoyunda heyecan yaratıyorlar. Bu isimlerin anketlerde Kılıçdaroğlu'nun önünde çıkıyor olmaları CHP lideri açısından zor bir durum yaratıyor. Kılıçdaroğlu adaylık konusunda kamuoyu önünde kendisini bağladı. Bu noktadan sonra adaylıktan çekilmesi siyasi prestijini büyük oranda sarsacaktır. Ayrıca 75 yaşına gelmiş bir siyasetçi olarak bu seçim onun aday olmak için son şansı olabilir.
Yorumlar
Popüler Haberler
Yasadışı bahis operasyonu: Serdar Ortaç ve Mehmet Ali Erbil'e tutuklama talebi
MSB kaynakları, Bosna'da görev yapan Türk askerinin pedofili suçunu doğruladı
Adaylık kulisi: 'İktidarı en mutsuz edecek' İmamoğlu-Yavaş formülü
Mahkeme tespit etti: Boğaziçi Üniversitesi, mülakatta usulsüzlük yapmış!
Cinsel istismar bulgusu: İzmir’de 13 yaşındaki çocuk AIDS nedeniyle öldü!
Üsküdar Belediyesi ruhsatsız otopark işletti, hayvanlar için ayrılan paraları amacı dışında kullandı