Sermayeyi “yandaş, üretken olmayan sermaye” diye ayrıştırmak sermaye sınıfının sömürü üzerinden kazanç elde ettiği gerçeğini devre dışı bırakıyor. Bu strateji düzenin aklanmasına neden oluyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin geri de bırakacağımız yüzyılına dair söyleyecek uzunca şeylerimiz olsa da bir köşe yazısına sığdıramayacak kadar çok olduğu kesin. Geçmişin ve gelecek vizyonunda çocukların işyerinde çalışmalarına dair geliştirdikleri bir plan ve çocuk işçiliğinin yasaklanacağına dair bir açıklık yok. CHP yoksulluk ve dayanışma ofisi koordinatörü Hacer Foggo yaptığı konuşmasında, çocuk işçiliğinin başlıca nedeni olan yoksulluğa dair çokça sosyal devlet vurgusu yapıp, bunun ortadan kaldırılacağından bahsetse de açıklamanın şu kısmı ortadan kaldırılacağına dair değil de iyi yönetileceğine dair olduğunu gösteriyor: “CHP iktidarının ilk 6 ayında Aile Destekleri Sigortası Kurumu kurulacak. Tüm sosyal yardımlar tek bir çatı altında toplanacak. Hiç kimse sosyal yardım almak için kapı kapı dolaşmak zorunda kalmayacak. Devlet, zorda olanın ayağına gidecek.” Muhalefetin vizyon açıklamasının genel havası ise sermaye sınıfına AKP iktidarından daha fazla kazandıracağını ikna etmeye yönelikti. Yabancı sermaye girişi vurgusunun yanı sıra, iktidara geldiklerinde liberal ekonomi modelinin usta isimlerinin işin merkezinde olacağı ve bu isimlerin kendisini tanıttığı bir toplantı oldu. Yine orta ölçekli sermaye gruplarına bütçe aktarılması savunulurken, diğer taraftan kamu yararından bahsedilip vergi adaletiyle toplumun bu durumdan fayda sağlayacağı iddiası taşınıyor. Sermayeyi yandaş, üretken olmayan sermaye diye ayrıştırmak sermaye sınıfının sömürü üzerinden kazanç elde ettiği gerçeğini devre dışı bırakıyor. Bu strateji düzenin aklanmasına neden oluyor. 2023 bütçesi de yine diğer bütçelerde olduğu gibi kamu harcamalarını sermayeye aktaracak şekil de hazırlanmış. 2022 sonunda 180 milyar 852 milyon lira olması beklenen Merkezi Yönetim Bütçesi’nden ödenen faiz giderlerinin 2023 yılında 239 milyar 800 milyon lira olması beklenmektedir. Yine Cumhurbaşkanı Fuat Oktay’ın açıklamasına göre” Reel sektör destekleri için bütçemizden 145,4 milyar lira kaynak ayırıyoruz. Reel sektör destekleri içerisindeki en büyük payı ise sosyal güvenlik işveren prim desteklerine veriyoruz.” Bu açıklama bile bütçenin kimin için hazırlandığını gösteriyor. Teşvikin istihdamı artıracağı iddiası desteğin toplum yararı gözetildiği için yapıldığı iddiası var. Teklif edilen bütçe gideri 4 trilyon 469 milyar 570 milyon lira. Bütçe geliri ise 3 trilyon 810 milyar 149 milyon lira. Yani 660 milyar liralık bir bütçe açığı olduğu görülüyor. Cumhuriyetin son yirmi yılına damgasını vuran iktidarın açıkladığı vizyon ile hazırladığı bütçe, sermayenin hizmetkarlığının yeni dönemde de devam edeceği garantisi taşıyor. Muhalefetin vizyonu da el yükseltip daha fazlasını yapacağız iddiasındayken İşçi Sağlığı ve Güvenliği Meclisinin geçenlerde açıkladığı raporda son 10 yıl da en az 616 çocuk çalışırken hayatını kaybetmiş. Çocukların iş yerlerin de çalışmaya mecbur bırakılacağı ikinci yüzyıla girerken yoksulluk sona erdirilmek değil azaltılmak isteniyor. Bu koşullarda gidilecek seçimlerde yarışacak vizyonlar aynı. Yeni bir Cumhuriyete duyulan ihtiyaç yoksullar için iki kat artıyor.