ABD ekonomisi tarihi bir dönemeçte bulunuyor. Veriler ve onlarca yılın tecrübeleri 2 yıl zarfında ABD’de bir resesyon yaşanacağına işaret ediyor. Bu konuda, akademi ve piyasada fikir birliği var.
22 Nisan 2022 tarihli yazımın başlığı
“ABD’nin Enflasyon ile İmtihanı” idi. Yazının sonuna doğru şöyle bir cümle var: “… Fed’in enflasyonla ilgili tespitlerindeki hatalar ve önlem almada gecikmesi dünyada bir resesyon (durgunluk) ya da stagflasyon (durgunluk içinde yüksek enflasyon) yaşanması olasılığını kuvvetlendiriyor.”
Fed’in ABD’nin enflasyon oranını düşürmeye yönelik parasal sıkılaşma adımları bulunuyor. Bu parasal sıkılaşma adımları dünyada ortaya çıkabilecek bir durgunluğun önemli nedenlerinden biri olabilecek. Fed kaynaklı olası bir durgunluk doğal olarak önce ABD’de yaşanacak.
Düşük işsizlik ve yüksek enflasyon koşulları
olası bir durgunluğun habercisi olabilmektedir.
ABD’de resesyon yaşanır mı? ABD’nin bugün içinde bulunduğu koşullara bakarak bir öngörüde bulunabilmek için tarihe göz atmak gerekiyor.
Fed, Mart 2022’de %8.5’e ulaşan enflasyon ile mücadele ediyor. %8.5’lik enflasyon oranı, son 40 yılın en yükseği.
ABD’de
işsizlik, 2008’deki büyük resesyon etkisiyle Ekim 2009’da %10’a çıkmıştı. Kovid-19 krizi başlarken, Şubat 2020’de %3.5’e kadar düşmüştü. %3.5’in, 2020 öncesindeki
50 yılın en düşük işsizlik oranı olduğunu vurgulamak gerekiyor.
Salgın krizi, işsizliği Nisan 2020’de bir anda %14.7 gibi çok yüksek bir seviyeye getirdi. Mart 2022’de %3.6’ya düştü. Neredeyse salgın krizi öncesine düştü.
Lawrence H. Summers ve Alex Domash’ın bir
çalışmasına göre, 1955’ten bu yana ABD’de bir çeyreklik enflasyon oranı ortalamasının %4’ün üzerine çıktığı ve yine bir çeyreklik işsizlik oranı ortalamasının %5’in altında kaldığı hiçbir dönem resesyon yaşanmadan sonuçlanmamış. Bir çeyreklik enflasyon oranı ortalaması %5’in üzerine çıktığında 2 yıl içinde resesyon yaşanma olasılığı %60. Bir çeyreklik işsizlik oranı ortalaması %5’in altına indiğinde, yine 2 yıl içindeki olasılık %70’e çok yakın.
Fed’in parasal sıkılaşma politikalarının sertlik düzeyi, ABD ekonomisinin sert ya da yumuşak bir iniş yapacağının göstergesi olacak. ABD’de bazı kesimler, 1965, 1984 ve 1994 yıllarındaki yumuşak iniş vakalarını yumuşak iniş olasılığına örnek olarak gösteriyorlar. Ancak, Summers ve Domash’ın çalışmasında, o yılların koşulları ile bugünün koşullarının aynı olmadığının altı çiziliyor.
İşsizliğin 50 yıldan uzun bir dönemin en düşük noktasına çok yakın olduğu, enflasyonun son 40 yılın en yüksek noktasında olduğu koşullarda ücret enflasyonu büyük önem taşıyor.
Aşağıdaki tabloda, 1965, 1984 ve 1994 yıllarındaki verilere göre 2022’de ücret enflasyonunun en yüksek, işsizliğin ise en düşük düzeyde olduğu göze çarpıyor. 2022’nin diğer önemli bir farkı, faiz oranının enflasyon oranından düşük olması. Veriler, olası bir resesyonun diğer dönemlerden daha sert yaşanma olasılığını güçlendiriyor.
|
1965 |
1984 |
1994 |
2022 |
İşsizlik (%) |
4.9 |
7.9 |
6.6 |
3.9 |
Ücret enflasyonu (%) |
3.6 |
3.8 |
2.5 |
6.5 |
Faiz oranı enflasyondan yüksek mi? |
Evet |
Evet |
Evet |
Hayır |
Not: Tabloda, sıkılaşma başladıktan sonraki ilk çeyreğin ortalama değerleri kullanılmıştır. |
Kaynak:
https://voxeu.org/article/overheating-conditions-indicate-high-probability-us-recession
ABD’de enflasyon göreceli olarak çok yüksek, işsizlik çok düşük düzeylerde seyrediyor.
Fed başkanı Jerome Powell’ın
açıklamaları beklenenden sert önlemlerin alınacağına dair sinyal veriyor. Bunda, 22 Nisan 2022 tarihli
yazıda anlatılan gecikmenin payı büyük.
Faizi artırınca ve likiditeyi kısınca enflasyon düşecek ama işsizlik artacak. Birbiriyle ters yönlü çalışan iki değişkeni aynı anda yönetmek böylesine tarihi bir süreçte kolay değil.
ABD, güçlü bir toparlanmanın etkileri dışında, emtia fiyatları artışları ve Rusya-Ukrayna savaşının dünya genelinde yarattığı arz şoklarının etkilerini de yaşıyor. Fed’in talebi kısmak için önlem alması mümkün. Ancak, arz cephesinden gelen enflasyonu yükseltici etkilere karşı önlem alabilmesi mümkün değil. Arz yanlı konular Fed’in görev alanının dışında kalıyor.
Akademik çalışmaların yanı sıra, dünyanın büyük bankalarının da resesyon olasılığı üzerine
çalışmaları bulunuyor. ABD’de bir resesyon yaşanma olasılığını farklı oranlarda ve sertlikte tahmin eden
öngörüler var. Öngörülerdeki farklılıklar, Fed’in sıkılaşma adımlarının sertliği üzerine ortaya konan varsayımlardaki farklılıklardan kaynaklanıyor.
Fed, Mart 2022’de varlık alım programını sonlandırdı. Yani, piyasalara para enjekte etme operasyonları bitti. Mart 2022’de, faiz oranını 0.25 puan artırdı. Mayıs 2022 toplantısındaki faiz artırımının hangi boyutta olacağı tahminleri yapılıyor.
0.50 puanlık bir artışa dair beklenti çok güçlü. Önceki tahminler 0.25 puanda ağırlık kazanıyordu. Fed’in
0.50 puanlık faiz artışı yaptığı son tarih Mayıs 2000. Yoğunluk kazanmış bir tartışma olmasa da 0.75 puanlık artırımı gerekli bulanlar da var. Fed’in 0.75 puanlık faiz artışını son olarak gerçekleştirdiği tarih Kasım 1994.
Dünya genelinde merkez bankalarının işlevi fiyat istikrarını sağlamak iken, Fed’in azami istihdam düzeyini mümkün kılmak gibi bir görevi de var. Faizi artırınca ve likiditeyi kısınca enflasyon düşecek ama işsizlik artacak. Birbiriyle ters yönlü çalışan iki değişkeni aynı anda yönetmek böylesine tarihi bir süreçte kolay değil.
Ekonomi tarihinde 1970’lerin enflasyon konusunun ayrı bir önemi vardır. 1973 ve 1979-80 yıllarının enerji krizleri arz yanlı şoklara neden olmuştu ve enflasyon yaratmıştı. 2022’nin emtia fiyatları artışları ve tedarik zincirlerindeki aksamaları da 1970’lerle
benzerlikler taşıyor. 1970’lerin enflasyonla mücadelesi sert inişle sonuçlanmıştı.
Yaşanma olasılığı yüksek görünen ABD resesyonu her ekonomiyi etkileyecek.
ABD ekonomisi tarihi bir dönemeçte bulunuyor. Veriler ve onlarca yılın tecrübeleri 2 yıl zarfında ABD’de bir resesyon yaşanacağına işaret ediyor. Bu konuda, akademi ve piyasada fikir birliği var.
Fed’in atacağı adımların sertliği, tedarik zincirlerindeki aksamalara ilişkin gelişmeler, Rusya-Ukrayna savaşının seyri, savaşın ve diğer etkenlerin Avrupa’yı resesyona sokma olasılığı ve emtia fiyatlarındaki gelişmeleri yakından izlemeye devam etmek zorundayız. Yaşanma olasılığı yüksek görünen ABD resesyonu her ekonomiyi etkileyecek.