Salondaki herkes heyecanlıydı. Bu bir anlamda Türkiye fotoğrafıydı. Bu fotoğrafta görünen, farklı ama eşit vatandaşlar toplamı Türkiye’ydi. Ve insanların yüzünde umut vardı, elbette salonda da… Dün tarihler 28 Şubat’ı gösteriyordu. Tam 25 yıl önce başka bir 28 Şubat’ta siyasi iktidarı, siyaset dışı yollarla deviren kararların alındığı bir toplantı yapılmıştı. Aradan geçen 25 yıl sonra bu kez muhalefette olan ve siyasi, ideolojik ve kültürel olarak birbirinden farklı altı siyasi parti, siyasi iktidarın yok ettiği siyasal alanı genişletmek, demokrasiyi güçlendirmek ve ortadan kaldırılan parlamenter sisteme dönüş için büyük bir ilk adım attılar. Altı siyasi parti lideri ilgili genel başkan yardımcılarının hazırladığı ve üzerinde uzlaşılan “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” metnini imzaladılar. Tek başına bu imza töreni bile, Türk siyasi tarihi için tarihi bir öneme sahip. FARKLI AMA EŞİT İmza töreni Ankara Bilkent Otel Sakarya Salonu’nda gerçekleşti. Programın sunumunu gazeteci ve yapımcı Tuluhan Tekelioğlu yaptı. Altı partinin 50’şer kişilik davet listesinde sadece gazeteciler değil, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, baro başkanları, kadın örgütleri başta olmak üzere yoğun bir katılım ve ilgi vardı. TÜSİAD’dan İnsan Hakları Derneği’ne, Sosyal Haklar Girişimi’nden Yurttaşlık Girişimi’ne kadar geniş bir yelpazede katılım vardı. Salonda bulunan herkes heyecanlıydı. Çünkü bugüne kadar ilk kez altı partinin yetkilileri bir araya gelmişti. Bu kez salonda misafirler arasında partililer de vardı. Bu bir anlamda Türkiye fotoğrafıydı. Bu fotoğrafta görünen, farklı ama eşit vatandaşlar toplamı Türkiye’ydi. Ve insanların yüzünde umut vardı, elbette salonda da… Toplantı, raporun yazım sürecinin mimarları olan CHP’den Muharrem Erkek, Deva Partisi’nden Mustafa Yeneroğlu, DP’den Bülent Şahinalp, Gelecek Partisi’nden Ayhan Sefer Üstün, İyi Parti’den Bahadır Erdem ve SP’den Bülent Kaya bu çalışmanın genel çerçevesini sundukları konuşmalarla başladı. Muharrem Erkek var olan sistemin analizini yaparak Türkiye’nin ihtiyacının ne olduğunu ifade ederken, Mustafa Yeneroğlu “Yasama”, Bülent Şahinalp “Yürütme”, Ayhan Sefer Üstün “Yargı”, Bahadır Erdem “Temel Hak ve Özgürlükler” ve Bülent Kaya da “Kamu Yönetimi ve Siyasi Etik” başlıklarında ortak metinde uzlaşılan hedefleri sundular. Her konuşmacının sözlerine Ukrayna’da süren savaşa ilişkin olarak savaşa hayır diyerek başladığını not düşelim. Bu konuşmalarda salonda özellikle yargı ve kadın hakları bölümlerindeki kimi  hedeflerin açıklandığı bölümler yoğun bir alkış aldı. Genel başkan yardımcılarının konuşmalarından sonra salona getirilen masaya oturan altı lider, “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” metninin imzalayarak ortak bir siyasi vaade dönüştürdü. Bu metnin üst başlığı: “Yarının Türkiyesi İçin…” Burada var olan üç nokta bugünkü toplantıda “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” ile dolduruldu ama ekonomi, eğitim başta olmak üzere başka başka alanlarda da doldurulmaya ihtiyaç duyuyor. İMZA TÖRENİNİN ANLAMI Altı siyasi liderin altına imza attıkları metin önemli bir belge. Ama onun kadar önemli olan altı liderin tüm kamuoyu önünde birlikte aynı anda imza atarak; tüm Türkiye’ye birlikteyiz mesajı vermeleridir. Bu birliktelik, siyasi iktidar blokunun bütün engelleme çabalarına rağmen, Türkiye’yi içine girdiği cendereden kurtarma çabası açısından sembolik önem ve değere sahiptir. Bu imzalarla altı lider kendini kamuoyu önünde siyaseten bağlamış ve sorumluluk almıştır. Bu siyasi birliktelik, topluma güven vermesi ve bu düzeni değiştirebiliriz, Türkiye’yi yeniden demokrasi ile buluşturabiliriz mesajı açısından da çok tarihidir. Bu birlikteliğin farklı alanlarda ortaklaşmadık ve çoğalması topluma umut vermesi açısından da çok önemlidir. Bu umuda en başından itibaren inanan ve bu uğurda hiç bir kişisel beklenti olmadan her türlü fedakarlığı yapan Kemal Kılıçdaroğlu’nu burada bir kez daha anmakta yarar var.
25 yıl önce 28 Şubat’ta MGK’da atılan imzalar nasıl siyaseti tasfiye etmenin yolunu açtıysa, dün 28 Şubat’ta Bilkent Otel’de atılar imzalar da siyasal alanın genişlemesi yolunda önemli bir ilk adımdır.
Dün 28 Şubat’tı. 25 yıl önce asker ve sivil bürokratik elitler 8.5 saat süren toplantıda siyasetin alanını daraltan karalar alınmıştı. 25 yıl sonra ise tam tersine muhalefetteki altı siyasi parti, iktidar blokunun yok ettiği siyasal alanı genişletme yolunda kararlı duruşun imza altına aldılar. Bu mutabakat metni altı partinin yeni döneme geçişi için bir anlamda yol haritası, yapılacakların listesi ve bu kapsamda her vaadin ülkenin demokratikleşmesi için bir anlamı var. Altı partinin bundan sonraki çalışma alanı bu yol haritasının kimlerle ve nasıl hayata geçirileceği konusunda bir arayış olacak. Bu bir anlamda yönetici kadronun oluşması demek. Ve bu adımı izleyecek son adım bu koalisyonu temsil edecek kazanacak liderin belirlenmesi olacaktır. 25 yıl önce 28 Şubat’ta MGK’da atılan imzalar nasıl siyaseti siyaset dışı yollarla tasfiye etmenin yolunu açtıysa, dünkü 28 Şubat’ta Bilkent Otel’de altı muhalefet liderin attığı imza da, siyasi iktidarın tasfiye ettiği siyasal alanın genişlemesi yolunda önemli bir ilk adımdır. Özetle dünkü imza töreni ve birliktelik fotoğrafı, toplama “güven” verdiği kadar, siyasi iktidar için ise tam tersine “endişe” kaynağı olacaktır.