İngiliz edebiyatının değerli isimlerinden Wilkie Collins’in ‘Ay Taşı’ (Moonstone) eserinde ‘Robinson Crusoe’ kitabına atıfta bulunulur. Bu kısmı hem orijinal hali hem de çevirisiyle aşağıda paylaşıyorum. “Şimdi çok geç olsa da, bedelini hesaplamadan ve gücümün sonuna kadar yetebileceğine dair doğru değerlendirme yapmadan, bir işe başlamanın ahmaklığını gördüm.” “Now I saw, though too late, the folly of beginning a work before we count the cost, and before we judge rightly of our own strength to go through with it.” Özü şu: kişi kendi niteliğini ve yüklendiği görevin maliyetini bilmeden yola çıkmamalı. Bu sözler Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu için. Hemen bir düzeltme yapayım, üstteki ‘ahmaklık’ kelimesi ile kesinlikle kendisine bir ithamda bulunmuyorum, hatta ima dahi etmiyorum ve böyle bir hassasiyet gösterilirse peşinen samimi özür ve tekzibimi sunuyorum. 23 Nisan tarihli A Haber, CNN Türk ve TRT Haber ortak yayınında TCMB verilerini inceleyerek ortaya koyduğumuz 128 milyar dolar konusunu yanıtlamaya çalışırken; kendisi, ben ve birkaç finans/iktisat uzmanını küçümseyen ve aşağılayan bir tavırda bulunmadı, sağ olsun nezaket gösterdi. Bu konu mensubu olduğu AKP’nin beka meselesine döndüğü için sadece ‘biliyorum, yarın Twitter’da farklı algı yaratacaklar’ demekle yetindi. Ben de bu nezaket ve iğnelemeye aynı ölçüde karşılık verdiğimi belirtmek istiyorum. Gelelim ‘algı yaratma’ meselesine. Esasında bunu çözmek çok kolaydı, bu amaçla yayına bağlanabilmek için sosyal medyadan bir çağrı yaptım. Sizlerin de desteğiyle bu çağrı ses getirdi, ancak program yapımcıların kulaklarına kadar ulaşmadı veya ulaştı ve görmezden gelindi. Hâlbuki herhangi bir münakaşaya girmeyecek ve Kavcıoğlu’nun üstünde payının olmadığı örtülü rezerv satışlarına ilişkin 3 soru sıralayacak ve net cevap bekleyecektim. Neydi o sorular; neden örtülü satış yapıldı, satış fiyat ve hacimleri nedir, talimatları kim verdi? Kuruma değil bizzat onun şahsına yönelteceğim tek soru ise ısrarla yaptığı ‘TCMB uluslararası standartta şeffaftır’ söylemine karşı neden bu sorularımın yanıtsız bırakıldığı olacaktı. Fakat bu sorular sorulmadı ve haliyle yanıtlanamadı. Neticesinde merkez bankası başkanının alışılmadık bir şekilde 23 Nisan tarihi akşamına canlı yayın konuğu olması iktidarın hedeflediği propaganda başarısını sağlayamadı. Gelelim 29 Nisan tarihli TCMB Enflasyon Raporu toplantısı sunumuna, pandemi nedeniyle çevrimiçi platformlar üzerinden yapılan sunumun ardından gelen soru-cevap kısmının şifrelerine. Kavcıoğlu’nun soru-cevap kısmında yalnızca belirli soruları kabul ettiğini ve bunları da önüne bakarak yanıtladığını gördük. Hangi kıstasa göre soruların alındığı bilinmemekle birlikte önüne bakarak ve başını okuma yönünde çevirerek verdiği cevaplar ‘ısmarlama sorular ve hazırlanmış cevaplar’ kuvvetli şüphesini yarattı. Şaşırtıcı olmadı, çünkü 23 Nisan yayınında da Kavcıoğlu birçok soruyu yanıtlamakta zorlanmıştı. Hatta sıkıştığı bazı yerlerde veya tehlikeli sulara girdiği noktalarda tarafsızca soru yönlendirmekle görevli olan kişi (Okan Müderrisoğlu) adeta sufle vermiş veya konuyu başka yönlere çekmişti. Özetle, Şahap Kavcıoğlu tahmin edemediği bir yükü üstlendi ve bunu taşımakta çok zorlanıyor. Şeffaflığı sağlayamıyor çünkü açıklayacakları iktidar partisini çok zor durumda bırakacak. Sorumluluğu üstünden atamıyor çünkü özlük hakları çok ayrıcalıklı bu görevin bedeli bu. Atanmasıyla yaklaşık 1 TL sıçrayan dolar kuru nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’a taahhüt ettiğini varsaydığımız hızlı ve sert faiz indirimlerine de başlayamıyor. AKP’deki siyasi geçmişinden ötürü yerli yatırımcıyı; atanmadan önce Yeni Şafak’ta yazdıklarından ötürü de yabancı yatırımcıyı ikna edemiyor. Göreve başlamasından bu yana sadece 1 ay kadar zaman geçmesine rağmen görevini ne kadar sürdürebileceğine dair sorular havada uçuşuyor. Bu hikâyenin sonunu; yani Kavcıoğlu’nun 128 milyar dolar meselesi, faiz indirim beklentisi ve finansal istikrarı koruyabilmesini eş anlı ne kadar sürdürülebileceği ben de merakla bekliyorum. Kendisine sarayın değil; halkın ve onun Cumhuriyetinin merkez bankası başkanı olduğunu hatırlatmak istiyorum.