Her ne kadar dövizde son günlerde hızlı hareket olmasa da, beklenti yerel seçim sonrasında durumun farklı olacağı yönünde. Aklında döviz alternatifi olmayan tasarruf sahipleri bile çaresizlik içinde en bilinen yol olan dövize gidiyor. Bu hafta farklı bir konudan bahsetmek isterdim. Ancak hayatımızın tam ortasında yer alan 2 gündem maddesi hala tüm şiddeti ile yerini korumaya devam ediyor.
  1. Enflasyon
  2. Faizler
Faizlere sadece tasarruf sahipleri açısından bakmayı tercih ettim. Ekonomi bürokrasisindeki değişikliklerle birlikte piyasadaki olası gelişmeler konusunda “ACABA”ların sayısı arttı. Şimdi seçimden kısa süre öncesinden itibaren faizlere bakalım. Grafikte gri çizgi seçim tarihini, pembe çizgi ise ekonomi bürokrasisine ilk atamaların başlangıcını ifade etmekte. Enflasyonu hiç dikkate almadan ilk bakışta dikkati çeken değişim nerede diye bakarsak, mevduat faizinde olduğunu görüyoruz. Haziran ortasından itibaren keskin bir düşüş var. Bu keskin düşüşü ne ticari, ne konut, ne ihtiyaç ne de taşıt kredisi faizinde görmek mümkün değil. Şimdi biraz daha yakın plandan bakalım. Kredilerin içinde en büyük pay ticari kredilere ait. Sadece ticari kredi ve mevduat faizine baktığımızda kredi faizinde yukarı yönlü hareket var iken mevduat faizindeki yön aşağıya doğru. Bu değişiklik kuşkusuz daha çok mevduat müşterisi aleyhine. Çünkü her iki oran da hala enflasyonun altında. Negatif reel faiz kredi müşterisini güldürürken, mevduat müşterisini ağlatır. TL mevduat müşterisi birikimini bankada değerlendiremez ise ne yapar, ya dövize, ya taşıt-konut gibi varlıklara ya da gelecek ihtiyaçlarını öne çekmeye doğru bir eğilim gösterir. Birikim taşıt-konut gibi varlıkları almaya yetecek seviyede değilse ki çoğu mevduat müşterisi için durum bu, geriye ya döviz ya da harcama alternatifi kalır. Her ne kadar dövizde son günlerde hızlı hareket olmasa da, beklenti yerel seçim sonrasında durumun farklı olacağı yönünde. Aklında döviz alternatifi olmayan tasarruf sahipleri bile çaresizlik içinde en bilinen yol olan dövize gidiyor. Son bir veri: Seçimden hemen önce TL mevduat içinde kur korumalı mevduatın payı %37,7 iken, seçim sonrası % 40,7, Temmuz sonunda ise % 43,7 oldu. Dövizdeki hareketsizliğe rağmen TL mevduat müşterisi dolarizasyonun en belirgin ölçülerinden olan dövize endeksli mevduata gidiyor. DTH müşterisini ise bu değerlendirmede hiç dikkate almıyoruz. Bu arada kıymetli maden depo hesaplarına ilişkin de kısa bir bilgi vermek isterim. Mayıs ve Haziran aylarında 2 aylık dönemde toplam mevduattaki değişim % 6,5 iken kıymetli maden depo hesaplarındaki değişim %14,6. Haftaya görüşmek üzere. . .