Yalnız kalma konusunda usta içedönük kişinin eğer özgüvenle ilgili bir sorunu yoksa bu tamamıyla bilinçli bir tercihtir. Dışadönük kişilerin özgüveninin yüksek olduğu yaftalaması da gerçekte doğru olmayabilir.

Dışadönüklüğün prim yaptığı bir dünyada yaşıyoruz. İçedönüklerin hayatın dağ gibi işlerini pek kolay başaramayacağı düşünüldüğünden olacak, hızlıca ortamlara giren, sosyal ilişki yeteneğini yüksek dışadönük bir çocuğun hayata artı bir başladığını düşünüyoruz. Ve üstün olanın dışadönüklük olduğuna karar verip  içedönüklere gizli bir zorbalık uyguluyoruz. Oysa hikaye bildiğimizden çok farklı!

İçedönüklük ve dışadönüklük kavramı ilk olarak Carl Gustav Jung tarafından ortaya atılmıştır: Jung, dışadönüklükle dışarıdaki dünyaya ve dışsal nesnelere duyulan ilgiden; içedönüklükle ise içerideki dünyaya yönelik ilgiden bahseder. Genel tutumumuz ya içedönük ya da dışadönüktür; biri diğerine nazaran daha baskındır. Jung bu ikisinin aynı anda olmayacağını ve koşullara göre yer değiştirebileceğini anlatır. İçedönükler tek başına zaman geçirmekten, duygulanımlar içinde düşüncelere dalmaktan hoşlanırlar. İç gözlem yaparlar, dışarıdaki dünyaya karşı ilgisiz davranır ve tek başına hareket etmek ister yalnız yapılan faaliyetleri tercih ederler. Eğer içedönükseniz dışarıda fazla vakit geçirdiğinizde enerjinizin tükendiğini hissedebilirsiniz. Tekrar şarj olmak için evinizin sizi sarmalamasına ihtiyaç duyarsınız. Dışadönükler ise daha sosyaldirler, hareket ve eylem yaşamlarında ön planındadır. Bilginin aktarıldığı iletişim modellerini tercih ederler, insanlarla bir arada olmaktan hoşlanırlar. Diğerleri tarafından soğuk olarak yaftalanan içedönüklerin aksine sıcakkanlı olarak tasvir edilirler.

Durum böyle olunca içedönüklerin sosyalleşme becerisinin olmadığı düşünülür. Aslına bakılırsa yalnız kalma konusunda usta içedönük kişinin eğer özgüvenle ilgili bir sorunu yoksa bu tamamıyla bilinçli bir tercihtir. Dışadönük kişilerin özgüveninin yüksek olduğu yaftalaması da gerçekte doğru olmayabilir. Dışadönük tutum, kişinin kendinden kaçmasının bir patikası olabilir. Yine Jung’un teorisine göre her dışadönüklük bilinçdışında içedönük halleri, her içedönük kişi de dışadönük halleri saklar. Dışarıda sus pus olan içedönük kişinin güvenli ortamlarda hiç susmadığını görebilirsiniz mesela. Veya dışadönük bir tip içedönükten daha hassas yanını derinlere batırmışken onu ne kadar acıttığının farketmeyebilir. Bir içedönük dışadönük birbirini eş olarak seçerken gölge yönüyle karşılaşır. Duygusal zekası yüksek içedönük, sosyal zekası yüksek dışa dönükle arkadaşlık kurarken kendini bütünlenmiş hisseder. Dışadönük hızla akan zamanı yakalamada usta ama kendine dönüp bakmak için zamanı yok gibi davranırken, içedönük kişinin kişisel analizleri hiç bitmez.

İçedönüklük ve dışadönüklük arasında bir fark yoktur: Birini diğerine üstün tutan bizim algılarımızdır. İçedönükseniz ve dışadönük halin avantajlı olduğunu düşünüyorsanız, kendinizi dışadönük olmaya zorlamayın. Çünkü o zaman hem fiziksel hem de duygusal enerjiniz tükenir, başladığınız noktadan çok daha gerilere düşersiniz.

Önemli olan genel eğiliminizin ve tutumunuzun ne olduğu değil, önemli olan özsevgi ve özyeterlilik geliştirmiş olmanız, samimi ilişkiler yaşadığınız dostlarınızın olması, kendinizle ve yaşamla barışık bir şekilde nefes almanız. Ve her daim kendinizi aşarak genişleyen bir hal ile değişimi başlayacak cesaretiniz olması...

ü

Editör: Gülden Bulut