Komşu Yunanistan da yangınlarla baş etmeye çalışıyor. Dünyanın döngüsünde elbet bu var. Ancak insanın doğanın tüm düzenini sabote etmesi, iklim krizinin giderek derinleşmesi artık doğanın kendi düzeni içinde bile felaket boyutlarında yangınlar çıkmasına sebep oluyor.  Daha güzel cümleler kuracağım bir Cumartesi yazısı kaleme almak istemiştim. Ancak gündem buna izin vermemek için elinden geleni yapıyor. Dünyada en sevdiğim coğrafyadır Kuzey Ege. Denizi, ağacı, doğası, tarihi, insanı ayrı güzel. Nazar diye bir batıla bağlamak isterdim Çanakkale’nin başına gelenleri ama yine sebep insan. 22 Ağustos tarihinde, dron görüntülerini de görüp emin olduğumuz şekilde, bir tarım arazisinde çıkıyor yandın. Anız yakıldığına ve kontrolden çıkması sonucu yayıldığına dair bilgilere denk geldim. Çok acı. Üç gün sonunda ancak kontrol altına alınmış yangında çoğu orman ve tarım arazisi olmak üzere dört bin hektar alan kül olmuş durumda. Komşu Yunanistan da yangınlarla baş etmeye çalışıyor. Dünyanın döngüsünde elbet bu var. Ancak insanın doğanın tüm düzenini sabote etmesi, iklim krizinin giderek derinleşmesi artık doğanın kendi düzeni içinde bile felaket boyutlarında yangınlar çıkmasına sebep oluyor. İnsanların sorumsuzluğuna hiç gerek yokken senelerce etkileri silinmeyecek bir yaşam katliamına daha sebep oldu. Ormanlık alanlar yok oldu, tarım ve hayvancılıkla geçinen insanların tarlaları, ekinleri, evleri yok oldu. Bir yandan da can kaybı yok şükrüne maruz kalıyoruz tabi. Çünkü can sadece insan bazılarının gözünde. Doğal hayatta ya da zarar gören köylerde binlerce hayvan can verdi, yanarak. Bölge halkına, hepimize geçmiş olsun. *** Bir geçmiş olsun da ekonomimiz için. Bizlere verilen artık 2023 yılından umutlanmayın mesajını almıştık zaten. Gencimiz, yaşlımız bu sene de yüzümüz gülmeyecek kabullenmiştik. Doğru ekonomi politikaları ile tünelin ucunda ışığı görme ihtimalimize olan inanç ya da başka çaremiz yok inanacağız bakış açısı seçimden hemen sonra bir umut ışığı yaksa da ekonomi yönetimi bu ışığı da kendi eliyle söndürdü. Ekonomi politikaları doğrudur, yanlıştır konusu değil mevzu, ki öngörülebilirlik hâlen sağlanamadığı için yanlıştır fikrine daha yakınım, tünelin ucunda henüz ışık falan yok. Enflasyonun ve alım gücü probleminin henüz zirve yapmadığı ve en yüksek değerlerin 2024 yılının ilk yarısında görüleceğine dair “kulis” bilgileri çeşitli yayıncılara ulaştırıldı. Gelecek seneden de bir şey beklemeyin mesajı da her an gelebilir. Ücretli ve emeklinin yükünden alınan bir gram yok, aksine sırta yenileri yükleniyor. Hepimize rasyonalite diliyorum. *** Bunca büyük gündemin içinde kaynamasın. Sağlıkta şiddet sorunu devam ediyor. Asla sadece kollektif bir asabiyet problemi olmadığını hepimizin bildiği bir konu. Paralelinde eğitimin, okumanın, kendini geliştirmenin saygınlığının gün ben gün dört koldan azaltıldığı bir kültürün sonucu. Belki fazla gelecek ama biz küçükken eğitimli insanların karşısında önünü iliklerdi kimi insanlar. Böyle bir karikatürize saygı değil öveceğim. Ancak pandemi sürecini de atlattıktan sonra herhangi bir sağlık çalışanına yapılan ufacık bir saldırıyı bile aklım, vicdanım almıyor. Ankara’da bir veteriner hekimin saldırıya uğraması sonrası veteriner hekimler bu vandallığa dikkat çekmek, farkındalık yaratmak için bu hafta iş bıraktılar. En büyük talepleri “Sağlıkta Şiddet Yasası” kapsamına alınmak. Başta oğlumu emanet ettiğim, ona en az benim kadar özenli davranan Moda Veteriner Kliniği çalışanları olmak üzere tüm veteriner hekimlerin ve sektör çalışanlarının taleplerinin duyulması ve karşılanmasını diliyorum. Sevgiyle kalın.