Politika

Meral Akşener: Rize’de esnafın her biri bana dedi ki; ‘Biz bu değiliz özür dileriz senden’

Abone Ol
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İYİ Parti Isparta İl Başkanı merhum Mustafa Şimşek’in kabrini ve ailesine taziye ziyareti için Isparta’ya gitti. Akşener, ziyareti sırasında Isparta Senirken’te Güneşin Kadınları Kooperatifini, ardından Uluborlu ilçesi esnafını ve Belediye Başkanlığını ziyaret etti. Akşener ziyaretleri sırasında gazetecilerin sorularını da cevaplandırdı. Akşener açıklamasında şunları söyledi: “Bugün kovit 19 nedeni ile kaybettiğimiz Isparta İl Başkanımızın evine taziye ziyaretinde bulundum. Biliyorsunuz Uluborlu Belediyesi İYİ Parti tarafından kazanıldı, alındı Uluborlu Belediyemizi esnaflarımızı ziyaret etmek amaçlı Uluborlu’ya geldik, esnaf ziyaret ettik. Tamamen esnafın derdine odaklı onların önerilerine, tavsiyelerine odaklı bir çalışma onu yaptık. Esnaf dinlerken mesela kiraz üreticisinin endişesini gördük. Elma üreticisi elmayı daldan topladı daldayken çok iyiydi diyor arkadaşlar ama şimdi soğuk hava depolarından elimizde kaldı. Şimdi kontak kapatmaya yönelik bir dikkat çekme eylemi yapmaya dair arkadaşlarımızın anlattıkları var. Bütün bunları topladık ben grup konuşmama koyacağım, milletvekili arkadaşlarımız soru önergesi verecekler. Akşener bir gazetecinin, İYİ Parti’ye yönelik Malatya il binasına yapılan saldırı ve Rize’de gerçekleştirilen çirkin saldırı girişimleri oldu bu saldırıların çoğalmasının sebebi nedir sorusuna şu açıklamayı getirdi: “İYİ Parti aylık periyotlarda yükselen bir parti. Dün görmezden gelinen İYİ Parti bugün milletimizin dertlerine öce onları dinleyip daha sonra onlara çözüm üretin bir konumdadır. Milletimiz bunu görüyor, dolayısıyla da teveccüh artıyor. Teveccüh arttıkça oy geliyor. Karar değiştiren seçmenin niçin böyle bir tercihte bulunduğunu anlamak yerine tercih edilen partinin mensuplarına karşı yapılan davranışlar centilmenliğe sığmaz. Benim Netanyahu ile ilgili ne söylediğim belli, çarptırdılar. Şimdi ben çarptırmayı da anlayışla karşıladım. Çünkü Sedat Peker’in söyledikleri var nasıl cevap verecek arkadaşlar. Dolayısıyla hazır Meral hanım bunu dedi, ne dediğim meydanda ne dediğim ortada sonuç itibarı ile çarptıralım dediler iyi hadi çarptırsın bakalım arkadaşlar dedik. Çarptırılmanın Rize’deki boyutu iğrençti. Biz İkizdere’de yaşayan insanların hiçbirinden bir saygısızlık, bir çirkin tavır görmedik Allah onlardan razı olsun. Aynı şekilde Çayeli’nde de bir şey görmedik. 25-30 kişilik bir grup durduğu yerden bağırdı. Şimdi bu neyi gösteriyor, bu cevap verilemeyen soruların ağırlığı altında ezilmenin tezahürü. O soruların cevaplarını vermeliler ki, vatandaşın dediklerini duyabilsinler. Bunlar olur ama siyasi rakabetin centilmenlikle olmasında büyük fayda var. Etkilenir miyiz biz bundan? Hayır etkilenmeyiz. Bizim Çanakkale’de ışıklarımız söndürüldü. Benim kendi şehrimde İzmit’te saldırıya uğratılmaya kalkışıldık. Nevşehir’de Niğde’de Kütahya’da salon verilmedi. Bir sürü şeyler yaşadık bunlar bizim için herhangi bir caydırıcılık unsuru olamaz. Biz işimize bakacağız. Ben Rize’de yaşayan her bir vatandaşa teşekkürlerimi sunuyorum. Çünkü o esnafın her biri bana dedi ki, biz bu değiliz özür dileriz senden. Yani vatandaşla bir sorun yaşamadık. Rize’de olan hadiselerle ilgili yok. Küfür eden herkesi mahkemeye veriyorum. O ağır eleştiriye falan girmez. Biz insanlara ayna tutuyoruz. Bizi yönetenlerin yandaşlarına ayna tutuyoruz. Bir şey dikkatimi çekiyor, bakanından gazetecisine, gazetecisinden yandaşına, yandaşından hocasına bu kadar mı olur insan bedeni, özellikle kadın bedeni üzerinden küfür etmek, böyle mi olur. Biz ne ara böyle olduk. Bir de dini hassasiyeti yüksek diye bilinen arkadaşlar bunlar. Asıl benim dikkatimi çeken husus bu. Böyle bir şey olur mu? Hepimizin bütün kadınların bedeni üzerinden bir çirkinlik bir pislik bu benim çok dikkatimi çekiyor ayna tutmaya devam” ORDİNARYÜS PROFESÖR OLUNCA DA BÖYLE OLUNUYORMUŞ, İYİ Kİ STAJYER KALMIŞIM Sedat Peker’in açıklamaları nereye kadar gider, neden Cumhur ittifakı ortaklarıyla birlikte bu açıklamalara sessiz kalıyor sorusunu Akşener şöyle yanıtladı: “Bir aile meselesi olduğu için ortaklar arasında bir aile meselesi. Aile meselesinde diyorlardı ki aile işlerini sokakta tartışmayalım. Biz de başlangıçta dedik ki, bu ailenin arasına girmeyelim. Fakat Kerim Çoraklık üzerinden söylenen çok vahim. O arkadaşımıza gelip bazı şeylerin teklif edilmesi, haksız yere gözaltına alınıp mahkeme açılıp ondan sonra da şöyle şöyle ifade verirsen seni çıkarırız denilmesinin, şahitli ispatlı bir şekilde, bu çok vahim birincisi bu. Sedat Peker bir şeyler iddia ediyor hele son Pazar günkü bu seferki daha enteresan ama ortak bir şey var kokain, yani uyuşturucu kaçakçılığı. İsimler söylüyor, olaylar söylüyor, yerler söylüyor iddia sahibi. Gelelim bize, mesela benimle ilgili 2016 Ekim’inden beri açık bir dosya var. Gizli ihbar mektubu üzerinden açılmış, benim ifadem alınmadı, avukatların bilgisi yok, o dosya 2016 Ekiminden beri açık. Kayıtlara baktık, her şeye baktık gel artık benim ifademi al doğru mu? Meral Akşener’in iftiraya uğradığı bir sistemde bir dosya açık. İsimli, cisimli, yerli iddialar var. Bu iddiaların çok vahim olduğu bir gerçek AK Parti içindeki aklı başındaki pek çok insan bu konu ile ilgili çalışma yapılması gerektiğini söylüyor bunlardan birisi Sayın Cemil Çiçek’tir başka arkadaşlar da var. Sayın Erdoğan da yani tek kişi olduğuna göre partili cumhurbaşkanlığı meselesinde, ey ahali diyecek yargıya hadi bakalım yürüyün diyecek. Bir savcı harekete geçirilmez mi? Bunlar aile olmuşlar birbirlerine taş atıyorlar. Türkiye’nin yurtdışındaki imajı, saygınlığı, itibarı, saygınlığı ne hala geliyor açıkta kalarak. Tarihe not olarak söyleyeyim, Susurluk kazasından sonra İçişleri Bakanı olan bir şahısım ben, her ne kadar Sayın Soylu tarafından stajyer kabul edilsem de ordinaryüs profesör olunca da böyle olunuyormuş, iyi ki de stajyer kalmışım. Susurluk meselesinin Doğru Yol Partisi’ne ödettiği bir bedel var, aynı bedeli Anavatan Partisi’ne ve Alaattin Çakıcı ve Türkbank meselesi ödetmiştir vatandaş nezdinde. BU İDDİALAR ADAM GİBİ ARAŞTIRILMAZSA, DOĞRU DÜRÜST SORUŞTURULMAZSA VE KAMUOYU İLE PAYLAŞILMAZSA GERÇEKTEN ABBAS YOLCU OLUR Buradan söylüyorum ki, bugün ortaya saçılan bu iddialar bu isnatlar adam gibi araştırılmazsa, doğru dürüst soruşturulmazsa ve kamuoyu bu konuda gerçekten ikna edilir objektiflik neticede kamuoyu ile paylaşılmazsa zaten seçilemeyecekti Sayın Erdoğan ama gerçekten Abbas yolcu olur. Ben siyasetle meşgul olan ortaklara tavsiyem bu işleri bilen bir insan olarak tavsiyem bu iddiaların savcılar tarafından mutlaka araştırılmasıdır. Sayın Soylu’nun da soruşturmanın selameti açısından kendi isteğiyle soruşturma sonuçlanana kadar görevinden ayrılması partisinin geleceği, çok sevdiği sayın Cumhurbaşkanı’nın seçimi açısından elzemdir.